Bodrum Gündem

Ortak Platformdan Kadına Şiddete Hayır..

ÇYDD ile birlikte altı Sivil Toplum Örgütü bir arada basın açıklamasında bulundular.

Ortak Platformdan Kadına Şiddete Hayır..
09.03.2011
0
A+
A-


 

 

 

Ortak Platform’dan Kadına Şiddete Hayır…

 


ÇYDD ile birlikte altı Sivil Toplum Örgütü bir arada basın açıklamasında bulundular.


Bodrum Gündem Haber


buy generic Valtrex

8 Mart Emekçi Kadınlar Günü Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şubesi, Cumhuriyet Kadınları Derneği Turgutreis, Yalıkavak Halikarnas Şubeleri, Türk  Kadınlar Birliği Bodrum Şubesi, Muğla Barosu Bodrum Temsilciliği, Maviyol Girişimi, Atatürkçü Düşünce Derneği Bodrum Şubesi’nin ortak basın açıklama sı yapılarak kutlandı. Belediye meydanında yapılan basın açıklamasını ÇYDD Bodrum Şube Başkanı Meral Saraçbaşı okudu.


Basın açıklaması şu şekilde;


KADINA KARŞI HER TÜRLÜ ŞİDDETE HAYIR…


129 kadın işçinin yanarak can verdiği dokuma grevinin üzerinden 150 yıl geçti. O gün ölen kadın işçilerin anısına 8 Mart’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilan edilmesinin ardından bir yüzyılı geride bıraktık. Türkiye’de 8 Mart’ın  “Kadınlar Günü”  olarak kabulü’ nün ise 90. Yılındayız. O günlerden bu güne dünyada bir çok şey değişti. Değişmeyen ise kadına yönelik şiddet.


B.M.KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ BİLDİRGESİNİN 1.MADDESİ; Şiddet,ister kamusal,ister özel yaşamda meydana gelsin kadınlara fiziksel,cinsel veya psikolojik acı ve ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme,zorlama veya keyfi olarak özgürlükten ve ekonomik ihtiyaçlardan yoksun bırakma,olarak şiddeti tanımlamıştır.Kadına yönelik şiddeti sadece fiziksel şiddet olarak algılamak görmemek gerekir. Kadın eş, ister çalışan,ister emeği yok sayılan ev kadını olsun, erkek eşin ekonomik kısıtlamasını yaşıyorsa, bu şiddettir. Giydiği elbiseyi,’seni seviyorum,seni koruyorum ’mazereti ile kısıtlıyorsa, bu şiddettir. Şiddet sadece kadına karşı eylem değildir. Cinsiyetçi yaklaşım yanında kadın emeğinin ikincil konumda olması dahi bir nevi şiddettir. Cinsiyetçi iş bölümü bir nevi şiddettir. Devlet memurları yasası,iş yasası ve benzer yasalarda yer alan kadına ilişkin negatif ayrımcılık taşıyan hükümler  kadının var olduğu yerin göstergesidir.


Halen,kadına şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suç olmayı sürdürmektedir.Kadınlar, kanser, Kalp, trafik  kazaları, savaşlardan daha fazla erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirmekte ya da  sakat kalmaktadır.. Aile içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ayrımı olmaksızın  kadınlara karşı en yaygın istismar şeklidir.


Türkiye’de ise artan muhafazakarlıkla birlikte kadını erkeğin insafına terk eden  anlayış evde, işte, toplumda  yaygınlaşıyor. Kadının erkeğe tabi olduğu, erkekle aynı insan haklarından yararlanmadığı, kadının bedeni üzerinde erkeğin söz sahibi olduğu bir toplumsal yapı, tecavüz olaylarının adi suç gibi görülmesine ve hafif cezalarla geçiştirilmesine yol açmaktadır. Gazetelerde her gün bir ya da daha çok kadının öldürülmesi haberleri yer alıyor. Cinsel taciz ve  tecavüz olayları,fuhuşa sürüklenen kız çocukları, çocuk anneler , genç kız ve kadın intiharları sıradan olaylara dönüşüyor.


Yaşam hakkı başta olmak üzere yasal haklarına, eşit ise eşit ücret isteminden siyasete eşit katılma istemine dek tüm alanlarda kadının ezilmişliği ve ikincilliği ağırlaşarak sürüyor. Ülkemiz, kadın-erkek eşitliği sıralamasında 134 ülke arasında 126. sırada bulunuyor. Kadınların işgücüne katılımı OECD ortalamasında yüzde 58  iken bizde yüzde 23. Örnek alınan AB ülkeleri ve Meksika, Brezilya, Polonya, G. Kore gibi ülkelerin hiçbiri bizim kadar kadını eve tıkmış değil. Kadın nüfusunun % 20 si hala okur yazar olmaktan uzak.


Bu sonuçta gerici gelenek ve görenekler ölçüsünde  çocuk işçilik ve çocuk evlilikleri nedeni ile kız çocuklarının bir kazanç kapısı olarak görülerek  eğitim hakkından yoksun bırakılması önemli rol oynuyor.


Türkiye’de kadına yönelik şiddetin boyutları istatistiklere bakınca daha iyi anlaşılıyor. Türkiye’de Son 7 yılda, kadın cinayetleri , % 1400 artarak tırmanıyor.


Tüm kadınların % 25′i Fiziksel şiddete uğruyor.


Şiddete uğrayan kadınların %75′i eşi tarafından şiddete uğruyor.


Tecavüze uğrayanların %50 si 18 yaş altında ve bunların % 90 ı kız çocuk.


buy Dapoxetine on line

Her 4 kız çocuktan biri cinsel şiddete uğruyor.


Ülkemizde tırmanan işsizliğin, yoksulluğun, şiddetin ve bunların doğal sonucu olarak kadın erkek eşitsizliğinin sorumluluğu öncelikle yönetenlerde ve onların izlediği gerici politikalardadır. Hala geride isek, hala eşit değilsek, hala öldürülüyor, tecavüze uğruyor, emeğimizin karşılığını alamıyorsak kolları sıvama zamanıdır. İktidarda olmak eşit sorumluluk taşımak için ellerimizin hamurunu siyasete katma zamanıdır. Yaşadığımız toplumun bağımsızlık, demokrasi, özgürlük  savaşımı, adaletli bir toplumda yaşama savaşımı, kadın hakları savaşımından ayrı düşünülemez.


 


 


Kadını yok sayanlara


Kadını toplumsal yaşamdan dışlayanlara,


Kadını ekonomik özgürlüğünden, iş güvencesinden yoksun bırakan yasalara,


Kadına karşı şiddete seyirci kalanlara,


İşledikleri suçun bedelini 12 yaşında bir kız çocuğunun omuzlarına yüklemeye kalkanlara,


Kadın yaşam hakkı için direnirken ona destek olmayan hukuk sistemine


Kadını siyasette her alanda çalıştırıp, karar mekanizmasında yer vermeyen siyasete karşı


kadın ile erkeğin eşit temsil edildiği, yaşamın her alanında birlikte ürettiği, insana yapılan her türlü haksızlığa birlikte direndiği bir dünyaya olan inancımızla karşı çıkacağız.


8 Mart  ’ların bayramlara dönüşeceği günlerin umuduyla


KADINA YÖNELİK HER TÜRLÜ ŞİDDETE HAYIR


Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şubesi,

order albuterol

Cumhuriyet Kadınları Derneği Turgutreis, Yalıkavak Halikarnas Şubeleri,


Türk  Kadınlar Birliği Bodrum Şubesi ,


Muğla Barosu Bodrum Temsilciliği,


Maviyol Girişimi ,


Atatürkçü Düşünce Derneği Bodrum Şubesi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.