ÖN SEÇİM ANALİZİ (KRAL HALA ÇIPLAK)

ÖN SEÇİM ANALİZİ (KRAL HALA ÇIPLAK)

Ön seçim yapıldı.

Saçlar önümüze düştü. Her şey önümüzde.

Bu sonuçtan ders alacak ve her şeye yeniden başlayabilecek miyiz?

Bilinmez, lakin gerçekler de yüzümüze şamar gibi patladı.

Bodrum delegelerinin yüzde 30’dan fazlası ne Zeki Köylü’ye, nede Hüseyin Anıl’a oy vermedi.

Bu ayıp mıdır?

Evet bu bir ayıptır.

Ama diğer açıdan bakıldığında da, bu CHP ağabeylerinin aralarındaki hesaplaşmaların ve rekabetin bir sonucu, ve sert bir tepkisi midir?

Evet bu sert bir tepkidir.

Bodrum adaylarına sahip çıkmamıştır.

Onlara inanmamış, güvenmemiştir.

“Bodrum’dan bir milletvekili çıksın” diyenlerin bir bölümü yalan söylemiş ve Bodrum adaylarına oy vermemiş, verenlerin bir bölümü de onları (siyasi tabir gereği) kesmenin matematiğini yapmışlardır.

Lakin suçun bir bölümü Bodrum adayı olanlardadır, güven vermedikleri, samimiyetlerini anlatamadıkları için. Buda tepki olarak oylara yansımıştır. Sonuç bunu göstermektedir.

Suçun bir bölümü de İlçe Yönetimindedir. Kavga çıkartmışlardır. Sert tepkiler vermişlerdir. Bazı aday adaylarına taraf olmuşlardır. Kendi adaylarına sahip çıkmamışlardır. Diğer ilçelerdeki oylara baktığınızda bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Örneğin Milas kendi adaylarına nasıl sahip çıktı. Milas Fevzi Topuz’u istemiyor diye ahkam kesenlere tokat gibi cevap geldi, Fevzi Topuz 475 oy aldı Milas’tan. Birinci olan Tolga Çandar ile aralarında 3 oy far oldu. En yakın oy alan rakibine 124 oy fark attı. Fethiye kendi adayına 627 delegenin 551’i ile destek verdi. Yatağan’ın 339 delegesinin 287’si kendi adayına destek verdi ve ilk altının içinde olmasını sağlamaya çalıştı.

Bodrum delegesi ne yaptı? CHP ağabeylerinin savaşını izledi, onların birbirlerine olan rekabetlerine ayak uydurdu. Bodrum CHP’lileri başaramadı, yine eskisi gibi yaptı, eski yöntemleri uyguladı boyunun ölçüsünü aldı.

*****

Son bir yıllın “Bodrum Milletvekili Çıkarmalı” söylemini birkaç başlığını anımsayalım mı?

16 Nisan Hüseyin Anıl milletvekilliği adaylığının ilk adımını attı. Uzun bir süre tek başına yol aldı. Son düzlüğe kadar da her şey yolunda gibi görünüyordu.

Aday adayları yavaş yavaş belirginleşmeye başladı.

İşte zurnanın zırt dediği yer burada.

2007 yılında kontenjan nedeni ile bir alta düşen Emrah Doğu çalışmalarını hızlandırdı. Bodrum’da çalışma yaparken Bodrum İlçe Örgütü ile arasında ne olduysa bir kavga başladı. CHP’liler bu olayı İlçe Örgütünden izin almadan çalışma yapıyor diye tartışma çıktı diye bildiler. Partililer inanmadı, ama inanmış gibi yaptılar. Zaten son haftalarda meydana gelen tartışmalar, bu kadar basit bir nedenden dolayı kavga çıkmadığını çok iyi gösterdi. Hala Fethiye İlçe Başkanlığı ile İl Başkanlığı arasında çözülmesi gereken soruna Bodrum′un neden karıştığını hala kimse anlamadı. (Anlayanlar mutlaka vardır ! )

Sonra aday adayları çoğalmaya başladıkça stres ve matematik hesaplar yapılmaya başlandı. O matematik hesaplarını bilen ağabeylerimiz bilmeyenlere anlattı, zamanı gelince detayların verileceği söylendi.

İnce hesabı bilenler tarafından “O adayın çıkması için, bu adaya oy atmayıp, zayıf olan adaya oy atıp, diğer taraftan berikine çelme takıp, diğer adayın üzerinden atlama hesapları yenilendi”

Bu arada Bodrum Belediyesi Başkanı Mehmet Kocadon ve Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon ile ilgili senaryolar konuşulmaya başlandı. Dr. Kerim Cangır ve Osman Öneş’in aday adayı olup olmayacakları da aynı dönemde Bodrum gündeminde yer aldı.

Ortalık ısınmaya, saflar netleşmeye, eski ve yeni hesapların ortaya çıkmaya başlaması da tam bu döneme rastladı.

İnce hesabı bilenler tarafından “O adayın çıkması için, bu adaya oy atmayıp, zayıf olan adaya oy atıp, diğer taraftan berikine çelme takıp, diğer adayın üzerinden atlama hesapları yenilendi”

Zeki Köylü İl genel meclisi başkanlık görevinin sonlarına yaklaşması ve aday adaylığını netleştirmesi ile bir cephe daha açıldı Bodrum siyasetinde. Üzerine il başkanı Süleyman Uslu’nun beklenen istifası ve aday adaylığı süreci başladı. Uslu “Merkez İlçem Bodrum” diyerek çalışma başlatınca, kimi taraf olurken, kimi “nereden onun merkez ilçesi Bodrum oluyormuş” sesleri ile ortalık iyice arapsaçına döndü. Bu arada kurt siyasetçi ve milletvekili Fevzi Topuz hangi hamleleri oynayacak tahminleri yapılmaya başlanmıştı bile.

İnce hesabı bilenler tarafından “O adayın çıkması için, bu adaya oy atmayıp, zayıf olan adaya oy atıp, diğer taraftan berikine çelme takıp, diğer adayın üzerinden atlama hesapları yenilendi”

Meyhaneler sokağının girişinde Bodrum CHP ağabeyleri ile Avukat Akın Üstündağ’ı görenler ise; “haydaaaa Bodrum Akın Üstündağ’a destek veriyormuş” söylemleri yükselmeye başladı. Bu arada aday adayları iyice netleşerek yarıştaki kulvarlarda yerlerini almaya başlıyorlarken, bir baktık kadın aday adayımız Ayşen Cömert aday adaylık açıklamasını Muğla’da yapıverdi. Bodrum İlçe Örgütü ne oluyor demeye kalmadan, Ayla Gürpınar’da aday adaylığını açıkladı.

İnce hesabı bilenler tarafından “O adayın çıkması için, bu adaya oy atmayıp, zayıf olan adaya oy atıp, diğer taraftan berikine çelme takıp, diğer adayın üzerinden atlama hesapları yenilendi”

Aday adaylarının Bodrum’a taaruzu hızlandı, günde 2-3 aday adayı Bodrum’a çıkarma yaparken bazen 5-6 aday adayına çıktı. Belde, mahalle, muhtarlık, delege önlerine kim gelirse ısrarla tanıttılar kendilerini aday adayları. Yemekler güzellik yarışmalarının yapıldığı podyumlara dönüştü. O yemekler de bir masanın 4-5 aday adayı tarafından markaja alındığını herkes görmüştür sanıyorum.

İnce hesabı bilenler tarafından “O adayın çıkması için, bu adaya oy atmayıp, zayıf olan adaya oy atıp, diğer taraftan berikine çelme takıp, diğer adayın üzerinden atlama hesapları yenilendi”

Bu arada delegelerde havalara girmeye başladı tabi. Geleni, gideni, soranı olmayan delegeler hele ki ön seçim delegeleri altın değerinde oldular. Mavi boncuklar havalarda, kapanın elinde kaldı. İlginç olan mavi boncuğu olmayan aday adayı hiç yoktu. Bodrum aday adaylarımız da aynı mavi boncukları diğer ilçelerden alıp geliyor, Bodrum delegelerine gösteriyorlardı. Şurada en büyük mavi boncuğu bana verdiler, ötekinde biraz küçük olanı diye.

İnce hesabı bilenler tarafından “O adayın çıkması için, bu adaya oy atmayıp, zayıf olan adaya oy atıp, diğer taraftan berikine çelme takıp, diğer adayın üzerinden atlama hesapları yenilendi”

(PARANTEZ AÇ)

Datça tamamdır, Bodrum’u destekliyor denildi örneğin…

Çıkan sonuç ise düşündürücüdür; Hüseyin Anıl 27 oy, Zeki Köylü 28 oy, Ayla Gürpınar 2 oy aldılar ve Ayşen Cömert ise hiç oy alamadı. Hani Datça Bodrum’a tam destek veriyordu? buy isotretinoin online where to buy Indocin

Sadece bilgi olsun diye küçük bir ayrıntı daha;

Kim kime oy vermiş diye bir iki matematik hesaplama da ben yapacağım;

Milas önemli noktalardan birisiydi. Bodrum delegesi Milas aday adaylarına 695 oy verirken, Milas delegeleri bizim Bodrum aday adaylarımıza sadece 365 oy vermiş. Bodrum’a en çok oyu veren Milas. Bodrum’a ikinci en çok oyu veren ise Fethiye 317 oy vermiş. Bodrum ise Fethiye’ye 179 oy vermiş.Bodrum kendi aday adaylarına 1.063 oy verirken, diğer ilçelerdeki aday adaylarına 1,384 oy vermiş. Sıralamada birinci olan Tolga Çandar Bodrum’dan 247 oy almış. Fevzi Topuz ise Bodrum’dan 165 oy almış.

(PARANTEZ KAPAT)

Bu ayrıntıları okuduğunuzda Bodrum’un neden başaramadığını ortaya çıkıyor değil mi? Manzara bu…

O adayın çıkması için, bu adaya oy atmayıp, zayıf olan adaya oy atıp, diğer taraftan berikine çelme takıp, diğer adayın üzerinden atlama hesapları artık Bodrum’da da başka ilçelerde de tutmuyor, bundan sonra da tutmayacak.

Artık projeler konuşacak, delege mezatı bitecek. Bodrum sahipleneceği güveneceği, arkasında duracağı adayı bulacak, yetiştirecek.

Eski hesapları olanların, (birlikte hareket etmeleri ve eski hesapları kenarda bırakmak şartı ile) ağabeylik yapmaları sağlanacak,

Yoksa daha çoooooook bekler Bodrum.  

*****

Umut var mı? Bir umut var olabilir belki. Şahidi olduğum bir sohbeti aktarayım, zaten anlatmaya çalıştığım şeyin neredeyse pratiğe dönüştüğünü gösteriyor;

Ön seçim öncesi parti büyüklerinden bir ikisi bir araya gelmişler, koyu bir sohbet ve kritik yapmışlar. Deniz Koca’da onların yanında. Aldıkları çok önemli bir karar olduğunu ifade etti bana heyecanla; “Artık herkes beyaz bir sayfa açacak. Bu hırs, bu geçmiş dönem hesapları bitecek. Zeki Köylü’nün, Hüseyin Anıl’ın çocukları ve diğerlerinin çocukları bu kavgayı kan davası gibi devam ettirmeyecekler. Onlar bu anlamsız hesaplaşmaları yapmayacaklar ve yapmasınlar artık. Bembeyaz bir sayfa açılsın”

Deniz Koca ve ağabeyler çok güzel şeyler konuşmuşlar, olması gereken kararı almışlar.

Bu maya tutar mı?

Bilinmez.

Bu maya tutarsa eğer işte o zaman Bodrum’u kimse tutamaz.