EVET, HAYIR YADA DİĞER BAKIŞ AÇISI…

“Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir, adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerekir; bunu yapabilmek için de adil olanı güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir. Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.”  Pascal

Yazıma böyle bir başlangıçla girince altından neler çıkar neler, diye düşünebilirsiniz.

Yok hiçbir şey çıkarmayacağım.

Bu sözler zaten her şeyi anlatıyor. Onlarca yıl önce söylenmiş ve o günden bu güne, sanıyorum yarınlarda da konuşulacak, ders çıkarılacak bir düşün demeti. Bu sözün üzerine söz söyleyecek kadar birikimim yok.

O nedenle bu güzel ve anlamlı düşünce demetini sizler ile sadece paylaşmak istedim. Eğer ileride bu düşün demetini geliştirecek, değiştirecek, daha ileriye götürecek düşünceler üretebilirsem yada daha fazlasını, daha etkileyicisini üreten başka birisinden alabilirsem yine paylaşırım sizlerle.

Ben yine Kendi dünyama dönük haber ve yorum karışımlı yazılarıma devam edeyim. Bu haftanın gündemine bomba gibi düşen “Bodrum Belediyesi Polis Tarafından İncelemeye Alındı” haberi oldu.

Çok farklı bakış açıları ortaya çıktı.

Bu haber medyada da, o farklı bakış açılarına göre yansıdı.

Kimi haberler “Rüşvet Operasyonu” olarak verildi, kimileri ise daha temkinli “Belediyede İnceleme Yapılıyor” şeklinde.

Aslında bu iki bakış açısı da Bodrumluların bakış açılarını gösteriyor, değil mi?

Bir kesim Kocadon’u düşman olarak görürken, bir bölümü ise yandaşı olarak görüyor. Bir kesim Kocadon’un gitmesini isterken (kimi gizliden, kimisi açıkça söylüyor) diğer bir kesim ise çalışmalarını öve öve bitiremiyor.

İki bakış açısı da çok normal, bakan kişilere göre de doğru.

Lakin farklı bir bakış açısı daha var.

Geçtiğimiz haftalarda biliyorsunuz çok kötü olaylar oldu. Hainler 3-5 kuruş fazla kazanç için sahte içkileri piyasaya sürdüler ve sonuç olarak 5 Rus Turizmci öldü. Bodrum ile ilgisi olmayan bu olay ne yazık ki Bodrum’a mal edildi. Olumsuz sonuçlarını ileride göreceğiz. (umarım yanılırım ve olumsuz bir yansıması olmaz)

Bu olayın hemen ardından Bodrum Belediyesinde polis tarafından yapılan bu incelemenin “Rüşvet Operasyonu” olarak sunulması, değerlendirilmesi, konuşulması. Ne alakası var demeyin, zira bu olaylar “Bodrum Turizmi”ne nasıl yansır bilinmez.

İşte farklı bakış açısı da burada devreye giriyor.

Evet bu olayın siyasi bir alt yapısının olduğu da düşünülebilirsiniz, doğrudur belki. Lakin tam da iyi gitmeyen bir sezonun ortasında Bodrum Belediyesinde meydana gelen aksamalar “Bodrum Turizmi”ne, “Bodrum Ekonomisine”, “esnafa”, “çalışana” darbe vuracaktır.

İşte kendilerine göre haklı diyebileceğimiz taraf ve taraf olmayan bakış açılarının dışında, birde son dönemlerde meydana gelen olumsuz olaylar ile bağlantılı düşünmekte fayda olduğunu düşünüyorum.

Birileri sanki Bodrum’un eksenini kaydırmak için düğmeye bastı.

Çok mu paranoyak bakış açısı?

Umarım kendi hüsnü kuruntumdur.

  cheap Toradol

NOT: «BODRUM GÜNDEM» bu sayısı (25) ile ikinci yayın yılına girdi. Desteğiniz için binlerce teşekkürler. Bir yıl önce yayına başladığımızda söz verdik, hala sözümüz sözdür. Sevgiyle Kalınız…