TURİZM SEZONU BİTİYOR

            Bayram sonrası tatilciler gittikten sonra Bodrum bize kalacak. Bir yaz boyunca bu güzel yarımadanın eşsiz köşelerinde tatil yapıp, eğlenen insanlar dönüp gidecekler evlerine, işlerinin başına ve sorunlar yine bize kalacak. O gidenler, bir yıl sonra yine aynı heyecan, aynı umut ve coşkuyla yine gelecekler, yine aynı hizmeti bekleyecekler.

            12 ay turizm vaatleriyle kandırılan, her sezona yeni umutlarla başlayıp, hüsrana uğrayan Bodrum esnafı, turizm yatırımcısı, bu sektörden kazancını sağlayan Yarımada halkı ne yapacak?

            Şimdilerde çoğu zararına da olsa, süren bir para trafiği ve hareketlilik var. Fark edilmeyen, ya da şimdilik sıkıntı yaratmayan borçlar, ödemeler birkaç ay sonra karabasan olup, binecek esnafın sırtına.

            İşte o zaman hissettirecek verimsiz geçen bir sezon, tüm sıcaklığıyla kendini ve asıl o zaman başlayacak sıkıntılar.

treatment of impotence             Ödenemeyen kiralar, karşılıksız çıkan çekler, dolaylı olarak tüm yarımadayı öylesine olumsuz etkileyecek ki, işte o zaman satılan evler, dükkanlar, elden yok pahasına çıkarılan iş yerleri, hacizler, kapıya dayanan vergi memurları, ortaya konan oyunun acı sahneleri olarak çıkacak karşımıza.

            Böylesine karamsar bir tablo çizmek istemezdim kuşkusuz. Ama ne yaparsınız, güneş balçıkla sıvanmıyor. Bu sezona ilişkin memnun olan tek bir iş yeri sahibi, iş adamı, esnaf gösterebilir misiniz?

            Medyanın magazin sayfalarına yansıyan eğlence mekanlarının o ışıltılı görüntüleri gidecek, kapanmış iş yerlerinin camlarına yapıştırılmış ilanları okuyacağız yüreğimiz burkularak:

            “Devren kiralık işyeri, Satılık restaurant ya da otel “

            Peki, kimdir sorumlusu?

            Geçtiğimiz günlerde Sayın Turizm Bakanımız geldi, topladı Belediye Başkanlarını, aba altından sopa gösterdi.

            Ne Belediye Başkanları, ne de iş adamları “Sayın Bakan, ne olacak bizim halimiz? Demediler.” O zaman bu kötü gidişin sorumlusu Turizm Bakanlığı olamaz!

            12 Ay Turizm vaat ederek oy toplayan, taksici esnafıyla, minibüsçüleri karşı karşıya getiren, Bodrum’un uluslar arası marka olması konusunda somut bir proje uygulamayan Bodrum Belediye Başkanı hiç üstlenmez sorumluluğu!

            Gerek bakanlığı, gerekse yerel yönetimleri zorlayarak Bodrum ekonomisine canlılık getirecek, turizm potansiyelini yükseltecek çalışmalar yapmasını beklediğimiz, Türkiye’nin en güçlü odalarından biri olan Bodrum Ticaret Odası ne düşünür bu konuda?

            Diğer meslek odaları, Sivil Toplum Kuruluşları bu olumsuz süreci tersine çevirecek en küçük bir çaba göstermediler.

            Tümü askıda kalan bu soruların muhatabını bulmak pek mümkün görünmüyor. Dönüp kendimi sorguluyorum, yoksa vatandaş olarak bizler miyiz bu sorunların kaynağı?

            Bence biraz da öyle gibi görünüyor.

            Yaşadığımız tüm sorunlarda kolaycılığa kaçarak, birilerinin bu sorunları çözmesini beklediğimiz için bu sorunların çözülmesinden yarar bekleyen bizleriz aslında sorumlu! treatment of bipolar disorder

            Kişisel iradelerimizi kullanarak verdiğimiz oylarla AKP’ yi iktidara getiren bizler değil miyiz? Siyasi sorumluluk almayan, partisinin rozetini yakasına takmaktan kaçınan birini, salt geçmiş başkana olan kızgınlığımızla belediye başkanı seçenler bizler değil miyiz?

            Öyleyse onlarda belediyeye ait sosyal tesisleri bile turizme yönelik kullanma yerine amatörce yönetirler, Bodruma gelecek turiste ücretsiz, bir arabalık bile park yeri bırakmaz, sonra da esnafın başına demoklesin kılıcı gibi dikilirler.

            Sonuç olarak, sorunun çözümü yine muhataplarındadır. Esnaf, örgütlü yapısını güçlendirerek sorunlarına sahip çıkmak zorundadır.

            [email protected]