Bodrum Gündem

KENTİN MAVİ GİZEMİ…

23.11.2011
0
A+
A-

Bu yılın ilk yağmuru boşaldığında, ayağımdaki alçıdan dolayı cam gerisine mahkum edilmiştim.
Kıskançlıkla yağmur altında adeta bana inat; göstere, salına, hoplaya, sek-sek ıslananları izliyordum. İçlerinde insana ?Böyle de ıslanılmaz ki? çektiren edepsizler de yok değildi. Bir tanesi diğerleri gibi ?Haka dansı? yaparcasına; saçını baş üstünden bir ileri, bir geri atmıyor, şımarık gülüşler saçmıyordu. Acaba o mütevazi ıslanıcı ben gibi ıslanamayanları düşünüp, görgüsüzlük yapmamak gerek ince fikrinden dolayı mı böyleydi derken, adımlarına yakalandı. Diğerleri zemine ayakkabı numaralarını dahi çıkartırken, onun ilerleyişinde topraktaki zerrecik üstüne basıldığını fark etmiyordu. Mavi çizmeler göz alıyor, ben buradayım diyordu. Hatta yakın mesafeden ayna işlevi görebilecek kıvamdaydı. O da, gözlerini mavişlerin ayak bileğinden, parmak uçlarına dek uzanan kısmından ayırmıyordu. Çizmenin çift, düşün ise tek olduğu bir an kesitini yakalıyor gibiydi maviye bakışlar. Başının hep önde olması utançtan değil, sakınmaktan kaynaklıymış. Besbelli ki; geçen baharın seri sonu sezon indiriminden alınmış ve yaz boyu özenle saklandığı kuytuluktan çıkmak için, sağanak ilki beklemişti mavi çift. Su damlacıkları onun yöresinde toprağa karışırken çamurlaşmıyor, zerrecikler gözyaşı gibi billur ve aheste süzülüyordu yeryüzü zeminine. Görüş alanım ve aklım sokaktaki resmi, toprağın ve yağmurun ?Mavi Kız? dediği ismi ayrıştırmıştı bir kez. Mavi çizmeli ve diğerleri vardı artık çerçeve içersinde. Hayat da sepetinde benzeşikleri yan yana, alt alta, üst üste toplamaz mıydı zaten? Ayrılar ayrı; onların gireceği bir kalıbı henüz bulamadı, aynılaştıracak bir labratuarı ise henüz icat edemedi hayat.

Arka fonda Ezginin Günlüğü ?Yağma yağmur, şemsiyem yok? diyerek hüzne nota çalıyor. ?Keşke sezon sonu indiriminden yararlanıp şemsiye alsaydın? Purchase Viagra Viagra Gold online diyemiyorum; büyülü sesini gökyüzünün griliğine savuran solist Eylem Atmaca?ya? Zaten oda beni tekziplercesine, derdin başka olduğunu dinletircesine ?Çalma tanbur, sevgilim yok? diyerek devam ediyor. Mütevazi yağmur ıslanıcısı, mavi çizmeli; Ezginin Günlüğü?nün ?Eski Arkadaş? albümünden bu ezgiyi dinleyebilseydi eğer, eminim içi çabuk ısınırdı. Ayrıca dinleyebilmek için, sezon sonu CD indirimini beklemeye de gerek yok. Google tanrısı çıkalı beri mertlik bozuldu, dileyen dilediği müziği bilgisayarına indirebiliyor. Yağmuru hüzünle sağmanın, yürekte çoğaltmanın huzuruna saklanmak gerek. Apansız bir yalnızlık damlar çatılardan. Ve damlaların içersinde rengi mavi olmayan hiçbir nesne; geçişi olan anlamlı fiil yaratamaz. Vurdum duymaz, umarsız gece; tüm kaçış tünellerine bariyer örmüştür çoktan. Yeryüzü ise bir çift mavi çizmenin kadife dokunuşlarında susmayı ve dinginliği seçmiştir. Çizmeden süzülen damlaların her birisi kendi düşünü kurar, düşmeden önce ait olduğu adrese. Oysa düş maviye çalıyorsa, adressizdir. Hayat ise sıradan olmayan, adressiz düşlere merhamet göstermemiştir. Zaten kutsal kitaplarda kutsananlara; acımamayı, yüreği düş sıcaklığından ırak tutmayı emrediyor ve ödül olarak cenneti vaat ediyordu.

Böyle apansız ve düstursuz düş kurmak, çizmenin aşıldığının tescillenmesidir. Hele çizme ve düş maviye çalıyorsa hiçbir tiranın oku kendisine hedef aramaz. Düş damlacığını ortasından vurmak, çizmeden ayırmak; kirli zaman tanrılarına ödenecek diyettir. Bugün düşü vurmayanın, yarın düş kurma sakıncası ve  potansiyeli vardır. Her yağmur kendi ikliminde su damlacıkları biriktirir, toprakla bulut arasında. Bir kentin Yokuşbaşı?ndan aşağıya doğru süzülür mavişleriyle ?Mavi Kız?, yelkovanın akrebi kovalamaktan bitap düştüğü zamanda. Bu kez yağmura ihtiyacı yoktu, çizmeyi aşmıştı. Aşağıya Bodrum?a yol almaktaydı. İndikçe bulutlara karışıyor, düşlerini tohum eylemiş toprağa serpiyordu. Maviye sürgünlük yurdu daha girişte merhabalaştı ve martılar kanatlarıyla sardı onun üşümüş ruhunu. Kent anahtarını teslim etti ona ve ?Kapıyı arkadan kilitle? dedi. Kent ve o, birbirlerine asla yabancı olmamak üzere notalarını dalgaların beyaz köpüğüne iliştirdiler.

Bu yüzdendir ki;
bu kentte ne zaman lodos patlasa türküler ağıda döner. Meltemin yüz okşama anlarında bir konçerto duyulur sahilde. Bulutların müziksizde dans edebilmesi, kentin tılsımıdır artık. Kalenin surları sağırlığından, kuleleri amalığından bu güzide hoş geliş ile sıyrılır. Yunuslar adalardan kentin limanına sığınırken;  Anfi Tiyatro?da lir sesi son tragedyaya eş olur. Güneş sabah ilk ışıklarını umut mavi sürgüne dursun diye düş tohumlarının üzerine seğirtir. Kent ona ?Hoş geldin, aynamın gizini kazıdın; seni aldım içime, titremem geçti? mırıldanmasında halen. O ve kent asırlar öncesinden milatlı, bir tenhalığı nihayetlendirmişti. O günden bu yana kentliler, mavi çizmeler üzerindeki düş birikintisi damlacıkları silmez olmuşlar. Bu kentin duvarlarından, demir parmaklıklarından, balkonlarından; begonviller, erguvanlar, mimozalar, sardunyalar başlarını boynu bükük uzatıyorsa dışarıya sebebi bundandır. Hangi sokakta, yolda, kuytulukta kurumuş çiçek birikintisi var ise bilinir ki; henüz oraya mavi çizme basmamıştır.  Hangi sahile bir martı ölüsü vursa bilinir ki; o denize mavi saçlar dokunmamıştır henüz. Hangi gökyüzünde huysuz mırıltı duyulsa bilinir ki; mavi koku ile buluşmamıştır bulutlar. Mavi bu kentin gizemidir, yaşamıdır, dokusudur, rengidir, kimliğidir, ta kendisidir.
Kentimi kendim denli seviyorsam: birazda maviye çaldığı içindir.

[email protected]

cheap Tadalafil

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Ayşe Erdem dedi ki:

    Harika bir yazı olmuş.Çok keyif alarak okudum.Yazar arkadaşı Bodrum’a bu denli yakışan bir yazı yazdığı için tebrik ediyorum.

  2. Gürcan Tekinalp dedi ki:

    Nasil anlatsam nerden baslasam
    Bodrum Bodrum Bodrum Bodrum
    Duygu biraz duygu bütün istegim buydu
    Biraz deniz biraz uyku bütün istegim buydu
    Bodrum Bodrum Bodrum Bodrum
    Nasil anlatsam nerden baslasam
    Kaç kisiydik o zaman bak kaç kisi kaldi simdi
    Bodrum Bodrum Bodrum Bodrum
    Bir zamanlar asik olmustum
    Ama simdi ismi neydi unuttum
    Bodrum Bodrum Bodrum Bodrum

  3. Sennur Bilgiç dedi ki:

    Yazı insanı sarıyor.Kalem ustalığı böyle bir şey olsa gerek.Benim merak ettiğim mavi çizmeli Mavi Kız ne oldu?Bodrum onun kıymetini bilmeli.Aksi durum Bodrum içinde hüzünlü bir son olur.Çünkü o şirin yaratık artık Bodrum ile özdeş ve kardeştir.

  4. SERDAR dedi ki:

    Maviye maviye çalar gözlerin
    Yangın mavisine
    Rüzgarda asi
    Körsem
    Senden gayrısına yoksam
    Bozuksam
    Can benim düş benim
    Ellere nesi
    Hadi gel
    Ay karanlık
    AHMET ARİF
    Yazıyı okurken nedense aklıma Ahmet Arif geldi.Ustayı yad etmek ve şiirinin bir bölümünü sizlerle paylaşmak istedim.

  5. Gül Serol dedi ki:

    Yazıdaki “Oysa düş maviye çalıyorsa, adressizdir. Hayat ise sıradan olmayan, adressiz düşlere merhamet göstermemiştir.” cümleleri çok yerinde.Düşlerimizin adreslerini yokettiler.Hayatta bize en acımasız yüzünü gösterip,merhamet göstermedi.Hüzünlü ama gerçek.

  6. SEDA dedi ki:

    Mavinin patentini gördüğüm kadarı ile Bodrum almış.Ancak mavi dünyanın her yerinde güzeldir.O yüzden maviye sahip çıkmak ve kirletmemek gerek.Güzellikler tekelleşince çirkinleşir.Yazıyı beğendim.Farklı bir tarzda yazılmış.Şiirsel bir dil kullanılmış.İnsanı keyiflendiriyor.