Akıl tutulması

Bazen öyle şeyler duyarsınız ki nutkunuz tutulur. Bırakınız söyleyecek bir şey bulmayı, ne düşüneceğinizi bile bilemezsiniz.
Geçtiğimiz hafta tam da böyle bir haber düştü ajanslara. Bir ilkokul müdürü, devlet tarafından bir gen haritasının çıkarılmasını ve devlete, millete hayrı dokunmayacak kişilerin daha yürümeye başlamadan imha edilmesi gerektiğini söyledi.
Bu iddia aslında yeni bir fikir değil. 30’lu ve 40’lı yıllarda Almanya’yı etkisine alan ve bugün dahi bazı grupların sahiplendiği Nazizim bir ari ırk yaratmak amacı ile bu fikri kabullenmiş ve büyük acılara yol açmıştı.
Bu iddiayı ortaya atan müdür açığa alındı ve olay kapatıldı.
Ancak ortada müdürün açığa alınması ile kapatılamayacak bambaşka bir gerçek daha var. Konuşma bir sohbet ortamında, ‘sallandıracaksın bunlardan 3-5 tanesini Taksim Meydanı’nda, bak bakalım yapıyorlar mı bir daha,’ kıvamında yapılmıyor. Konuşma, Erzurum Emniyet Müdürlüğü’nde ‘Huzur Toplantısı’ adı altında düzenlenen bir etkinlikte yapılıyor. Toplantıya katılan eğitim ve emniyet mensupları da herhalde müdürümüzün önerisinin topluma arzulanan huzuru getireceğinden eminler ki gülüyorlar ve alkışlarla destek veriyorlar.
Müdürü açığa alabilirsiniz, hayatını karartabilirsiniz. Ancak o konuşmaya alkışlarla destek veren, yuhalamayan bir salon dolusu emniyet mensubu ve eğitimciyi ne yapacaksınız’
Ne yazık ki bu tutumun yalnızca Erzurum emniyeti ile sınırlı kalmadığını, halk arasında küçümsenemeyecek bir taraftar kitlesi olduğunu düşünüyorum. Hiçbir siyasal sistem ve hiçbir yönetim altında halk desteği olmadan varlığını sürdüremez. Yahudileri fırınlara gönderen, Bosna’da milyonlarca sivili yok eden, Nahcıvan’da katliam yapan, Filistin’de çocukları savaştıran, Sivas’ta aydınları diri diri yakan, 6-7 Eylül’de İstanbul’da, sonrasında Kahramanmaraş’ta, Çorum’da, Hocalı’da insanlık dışı olayları gerçekleştiren bu zihniyet, maalesef hep halk desteğine sahip olmuştur. Böyle eğitimcilerin olduğu yerde bu kaçınılmazdır.
2,5 yaşında bir çocuk babası olarak bu durumdan son derece rahatsızım. Oğlumu bekleyen gelecek ile ilgili ciddi şüphelerim var. Gerçekleştirilen ‘Huzur Toplantıları’nda alınan kararlar, MEB Talim ve Terbiye Kurulu’ndan çıkan Arapça eğitim kararı, ‘dindar nesil’ tartışmaları midemi bulandırıyor.
İnsanlık için tek kurtuluş, akıl ve hikmetin ışığında yetiştirilecek nesillerdir. Zira akıl tutulmasının tek önlenebilme ihtimali, insana bahşedilen en önemli organın, yani beynin, kullanabilmesinden geçer. Aksi takdirde daha çok katliamlar görürüz, acılar çekeriz.