STRATEJİK GERÇEKLİK (3)

Türkiye?de siyaset üzerindeki ?Askeri Vesayetin? kaldırılması olarak lanse edilen gelişmeler, siyaset üzerindeki vesayet boyutundan çıkmış ve Türk Ordusunun çökertilmesi, Akdeniz?in(White Sea değil) en güçlü donanmasının yok edilmesi, Cumhuriyet değerlerinin tek-tek ortadan kaldırılması ve ABD?ye Retin-A to sale her anlamda biat eden bir hükümet modeliyle sonuçlanmıştır.

Bu süreçte dünyada farklı gelişmeler olmuş, Rusya tekrar güç kazanmaya başlamış, Çin?in gücü tüm ekonomik krizlere karşın gelişmeye devam etmiş, Şanghay İşbirliği Örgütü güç kazanmıştır.

Sınır güvenliğinden yola çıkan, daha sonra ekonomiyi de gündeme alan, şimdilerde siyasal işbirliğini hedefleyen ŞİÖ oluşumu, Avrasya bütünlüğü içinde 30 milyon kilometrekare yüzölçümü, 2 milyarı aşan nüfusu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde üye iki ülkenin başı çektiği çok önemli bir oluşumdur. Özellikle Çin ve Rusya açısından ŞİÖ, ABD?nin Ortadoğu enerji kaynakları üzerinde artan egemenliğine karşı, Hazar Havzası ve Orta Asya?da sistem içinde kalabilme yoludur.

2013 Temmuz?unda Rusya ve Çin?in birlikte düzenledikleri ?Tarihin en büyük deniz tatbikatı? ilk kez yapılmaktadır. Kısaca 2002 yılından bu yana köprülerin altından çok sular akmıştır.
2011?de ?Arap Baharı? adı altında yaşananlar ise, BOP? un önemli bir adımı olan, ? Plavix online ABD açısından işlevini yitirmiş rejimlere son verilmesi? Where to buy Viagra politikasının ilk adımıydı.
Fakat toplumsal mühendislik her zaman başarılı olamaz. Mısır-Tunus ve Libya?da ılımlı İslam ve Lâik iktidarlar amaçlanırken, radikal İslam?ı savunan iktidarlar iş başına geldi. Yine Arap Baharı kapsamında Suriye?de başlatılan olaylar ise Rusya-Çin ve İran?ın müdahalesiyle sonuçsuz kaldı.
?Haftaya Esed?i indiriyoruz? söylemleri de suya düştü.
Nixon Doktrinin yarattığı kara gücün, Libya?da gerçekleştirdiği Konsolosluk baskını ve ABD Başkonsolosunun linç edilmesi, Çeçenlerin Boston?da yaptığı bombalı eylem, ABD?nin bazı hesap hataları yaptığını görmesine ve Rusya?nın bölgede elinin güçlenmesine sebep olmuştur.

Sonuçta Rusya; Suriye ve Irak?ın toprak bütünlüğü konusunda ABD ile anlaşırsa, buna mukabil İran?ın batı dünyası ile daha ılımlı ilişkiler geliştireceğinin garantisini verirse (Ruhani?nin seçilmesi bunun ilk adımı olabilir), buna mukabil Suriye?deki askeri gücünü Güney Kıbrıs?a taşırsa (taşınma büyük ölçüde tamamlanmış durumda), Barzani ile Maliki Irak?ın toprak bütünlüğünde anlaşırlarsa ( anlaştıklarını dünyaya ilan ettiler) bölgemizde dengeler çok değişecek demektir.
Bu değişiklik, ABD?nin Ayrılıkçı Kürtçüleri şimdilik ve bir daha satması ile sonuçlanacaktır. İmralı?daki Caninin ve Erdoğan?ın çözüm diye içine girdikleri telaşın sebebi bu olabilir mi?
Bu arada Mursi Hükümetine büyük destek veren Katar Şeyhi de, (kulağına ne söylendi ise) yerini oğluna bırakmış ve oğlu da Adli Mansur?u kutlayan ilk lider olmuştur!

Mısır?daki siyasi gelişmeler, ABD-Rusya yakınlaşmasını bilen AB tarafından yarım ağızla kınanmış, İngiltere alelacele yeni Mısır Hükümetini tanımış,
Obama ise darbe lafını ağzına almamıştır.
Olayları net olarak analiz edemeyen Türkiye Hükümeti, kendini ortaya atmış ve yine yalnız kalmıştır!

5 Temmuz günü Suriye Devlet Başkanı Esad; ?Siyasal İslam?ın sonu geldi? demiştir. Ancak toplumsal olaylar bir gecede oluşup sonuç vermez. 1970?lerden bu yana masum ve cahil kesimler üzerinden yürütülen ve İslam ile ilgisi olmayan bu akımın oluşturduğu kitlelerin normalleşmesi 10 yıllar alacaktır.

Sonuç olarak;
Şimdiki petrol ve doğalgazdan oluşan enerji kaynakları bölgemizde var olduğu ve yeni enerji kaynakları kullanılmaya başlanmadığı sürece ne ABD, ne Rusya ve ne de AB Ortadoğu üzerindeki iddialarından vazgeçmeyeceklerdir.
Fakat görünen o ki bunlar Tayyip Erdoğan?dan vazgeçmişlerdir. Bunlar şimdi ?İngiliz Siyasetine? en uygun kişi olan Abdullah Gül önderliğinde bir hareket organize etmekle meşguller.
Eğer bunu başarabilirlerse Türkiye için esas felaket o zaman gelecektir.
Türk Milleti kendi ?Siyasi Partisini? kurup bu oyunların hepsini boşa çıkarmalıdır. Bunu mutlaka başarmalıyız. Aksi takdirde, başkalarının çizdiği, yazdığı senaryolarda AKP Hükümeti gibi, yevmiyeli figüran olmaya devam ederiz.

Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Temmuz 2013

Rifat Serdaroğlu