İSYAN! KADIN…

2-3 Mayıs’ta Ankara’da CHP Kadın Kolları İl Başkanları 4.Eşgüdüm toplantısına Genel Başkanımız Kemal Kılıçtaroğlu ve Kadın kolları Genel başkanı Hilal Dokuzcanlar’ın çağrısı ve davetlisi olarak katıldım.

Tadalafil online Toplantıya Türkiye nin 81 ilinde gelen il kadın kolu başkanları, yönetimleri, 2014 yerel seçimlerinde Belediye başkanlıkları için başvuran (seçilen, seçilemeyen) belediye başkan aday adayları ile toplam 850 kişi katıldı. (2014 yerel seçimlerinde Türkiye genelinde CHP’den 140 kadın belediye başkanlığı için başvurmuş, 53 kadın aday olarak atanmış, 7 kadın belediye başkanı seçilmiş)

Genel Merkez  geçte olsa kadınlara pozitif ayrımcılık yaparak, benim gibi tercih görmeseler de  aday olma cesaretini gösteren kadınlara teşekkür etmeyi düşünmüş, Genel Başkanımızın yazdığı bir mektupla, kristalden  yapılmış bir maket “FLAMİNGO” armağan etmişlerdir.

Sayın Kılıçtaroğlu mektubunda ‘’Partimizin mücadelesi her şeyden önce bir vicdan mücadelesidir, ahlak mücadelesidir, temiz bir toplum ve siyaset mücadelesidir. Bu mücadelede kadınlarımızın varlığı ve kararlılığı en büyük güvencem ve dayanağımdır. Sizlerin göstermiş olduğu çaba ve azim CHP sinin ülkemizin geleceğinde belirleyici olacağında en önemli göstergesidir. Sizler yaptığınız çalışmalarla, cesaretiniz ve kararlılığınızla ikinci sınıf yurttaşa dönüştürülmek istenen bütün kadınlarımıza da örnek oluyorsunuz. Sizler her gün onlarca kadının öldürüldüğü , kamusal alandan soyutlanmaya çalışıldığı, sosyal hayatın içinde özgürce yaşamasının engellendiği bir ortamda  BÜTÜN KADINLARIMIZIN UMUDUSUNUZ. Sizlerin varlığı, partimize yalnızca güç vermiyor, aynı zamanda başarısında temelini ve teminatını oluşturuyor” order Tadalafil Baclofen without prescription diye yazmış.

Ayrıca armağan edilen kristal flamingoyu görünce, neden flamingo diye düşündüm önce. Öğrendi m ki flamingolar erkek ve dişi hayatı tam yarıya paylaşırlarmış. Bebeklerin bakımından, yiyeceklerin bulunup getirilmesine kadar bütün yaşamı ortaklaşa götürürlermiş. İzmir Kuş cenneti koruma birliğinin öncülüğünde “koruma yasakla değil, sevgiyle olur” felsefesinden hareketle bir iş kur projesi olarak kadınlarımıza ekonomik katkı olarak geliştirilen flamingoların hikayesi de anlamlıydı. Bizlere de toplumun kadın ve erkeklerden oluştuğunu unutturulmaması için flamingo armağan edilmişti.

Evet, mektup çok güzel…

Armağan edilen Flamingo da çok anlamlıydı. Ama Türkiye de ve CHP’nin içinde çok acı bir “KADIN GERÇEĞİ”  vardı. Esas atlanmaması ve görülmesi gereken bu acı gerçekti. Partilerini ve ülkelerini aydınlığa çıkaracaklarını iddia eden karar vericilerin önce bu  acı gerçeği görmeleri  ve gerçekten kabul etmeleri gerekiyordu.

İki gün boyunca çok yoğun bir biçimde CHP’li kadınların birikmiş isyanlarını, enerjilerinin nasıl tüketildiğini dinledik. Kadınların artık enerjilerini n hedefe ulaşılması yolunda doğru olarak yönetmesi ve yönlendirilmesi karşısındaki kararlılıklarını gördük.

Tecrübelerine, inançlarına, bilgilerine rağmen, sosyal demokrat olduğunu düşündükleri partilerinden büyük bir onurla çıktıkları yolda nasıl il, ilçe ve genel merkez yönetimlerince tıpkı Bodrum’da, Datça’da, Muğla’da olduğu gibi adam yerine bile konulmadıklarının isyanını dinledik. Kendilerine rakip olarak gören erkek arkadaşları güya yol arkadaşları tarafından acımasızca, haksız, yalan yanlış söylemlerle devre dışı bırakılmak için kurulan erkek dayanışmalarının hikayelerini dinledik.

İşin en acı gerçeklerinden biriside il ve ilçe örgütlerince kişisel ve küçük gurup çıkarları için erkek egemen anlayışa hizmet edecek atamalarla kadınlar tarafından kadın adayların önünün kesildiği, kurulların nasıl kilitlendiği hikayelerini dinledik.

Bursa, Osmaniye, Aydın, İstanbul, Beşiktaş, Rize, Ankara, Antalya, Hatay, Sivas Kilis kadın belediye başkan adaylarının anlattıkları (başkanlığı kazananlar da dahil) ve isyanları karşısında Genel Başkanın ve konuşulanları karşıdan dinleyen MYK üyelerinin de sanıyorum benim gibi nutku tutulmuştur.

2014 yerel seçimlerinde CHP’nin kalesi olarak iddia edilen ve bazılarınca çok başarılı bir örgüt çalışmasıyla seçimleri aldıkları raporları verilen Muğla’da kadın belediye başkanının dün olduğu gibi bugünde hiç olmadığını, Büyükşehir belediye meclisinde bir tane bile kadın üyenin bulunmadığını, bu sonucun  dünya kenti Muğla ve Bodrum için  CHP ve  yöneticilerinin çok büyük bir utancı ve başarısızlığı olduğunu da söylemek Muğla’dan aday adayı olan ve adları bile yok sayılan kadınların isyanındaydı.

Bu isyan ve çığlık biz kadınların nerede olursak olalım koltuk kavgası  ve taleplerinin gerçekleşmemesinden  değildir.

Bu isyan ve çığlık, ana yüreklerin isyanıdır.

Bu isyan, kadınların çocuklarının aydın yarınları adına yapılan isyandır.

Bu isyan ‘’ben varsam, var olsun, yoksa onurluca kaybedelim” anlayışıyla hareket edenlere karşı yapılan bir isyandır.

Bu isyan kadınları şahsi ikballeri için yok sayan erkek egemen anlayışa sahip kafalara yapılan isyandır.

Bu isyan hala kadını yok sayarak iktidar olabileceğini zanneden kafalara ve anlayışlara yapılan bir isyandır.

Bizler Muğla’da , Bodrum’da yaşayanlar çok şanslıyız. Buralarda siyaset yapıyorum diyenlerin, karar vericilerin sorumlulukları ve duyarlılıkları daha fazla olmalıdır.

Buralarda yaşayanlar daha az hata yapmak için daha akıllı, çalışkan, üretken olmalıdırlar.

Şimdi kazandık diye sevinme , övünme, zamanı değil. Acı ama gerçekleri n  ışığında üreterek, samimiyetle , güven duygularını geliştirerek yol yürüme ve çoğalma zamanıdır. Çocuklarımızın  aydınlık yarınlarına ,yaşadığımız topraklarımıza, ülkemize ve Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkma zamanıdır.

Herkesin herkese karşı, hiç kimseyi ötekileştirmeden  sevgiyle, saygıyla, samimiyetle yaklaşma zamanıdır.

Sonuç olarak 81 ilden gelen CHP’li kadınlar hep bir ağızdan son sözlerini söyle bağladılar; “Biz kadınlar yılmayacağız, yorulmayacağız, yapılan tüm yanlışlara ve haksızlıklara rağmen nerede ve nasıl olursak olalım umudumuzu asla yitirmeyeceğiz. Gençlerimize ve halkımıza hep güveneceğiz. Hayata sımsıkı sarılacağız. Hayattan ve kötülerden asla korkmayacağız. Direne direne mutlaka kazanacağız. Ancak karar vericiler biz kadınları mutlaka görecekler, duyacaklar. Aksi halde yollarına kadınsız olarak devam etmenin ne demek olduğunu görecek ve bedelini çok ağır ödeyecekler. “

Evet, bu  isyan ve çığlık  umarım   siyasetle ilgilenen herkesin, özellikle karar vericilerin  kulaklarına, yüreklerine, vicdanlarına kadar ulaşır.

NURAN YÜKSEL

EĞİTİMCİ-CHP MECLİS ÜYESİ(1999-2009 YILLARI)