Bodrum’a İhanet İçindeler

Bodrumlu Denizciler İsyanda…Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz, Bodrum’dan nemalanan ve büyüyen firmaların ve özellikle ETS Turizm sahibi Mehmet Ersoy’un Bodrum’a ihanet ettiğini iddia etti. Başkan Demiröz’ün yaptığı konuşmanın özellikle turizm camiasında büyük tartışmalara neden olması bekleniyor.

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem

Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz bu yıl ikincisi düzenlenen dayanışma yemeğinde Klise Bükü’nün birilerine peşkeş çekildiğini dile getirerek isyan etti. Gümbet’te bulunan müstesna otellerden birisi olan Bağ Evlerinde yapılan Dayanışma yemeğinde Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz, eşi Birgül Demiröz ve Yönetim Kurulu üyeleri, dernek üyelerini kapıda karşıladılar. Yaklaşık 350 kişinin katıldığı yemekte, dernek ile ilgili eleştirileri olanların söz alabileceği gibi masalara dağıtılan kağıtlara da yazabilecekleri ve bu eleştirilerin derneğin iyi yönetilmesi için yol gösterici olacağı ifade edildi.

Purchase Viagra Başkan Demiröz Yumdu Gözünü Açtı Ağzını İsyanını Dile Getirdi…

Başkan Mustafa Demiröz Bekir Coşkun’un “Yoksa hırsız durmaz” başlıklıyazısını Bodrumlu denizciler ile paylaştı. Oldukça sert bir dil ile yazılmış olan Bekir Coşkun yazısını Bodrum için uyarlayan Başkan Demiröz isyanını şöyle ifade etti;

order methotrexate online “Sevgili dostlar bu yazıyı neden okudum? Bu yazı tamda bize uygun bir yazı olduğu için. Öğrendiğimden beri gözüme uyku girmiyor. Bodrumlu denizciler ve Bodrum’un denizleri için çok önemli bir değerimiz, bir koyumuz çalınmak isteniyor. Neresi? Klise Bükü. Hepimiz, bu memlekette yaşayan ve sorumluluk hisseden herkes, bunun olmaması için özellikle denizcilerimiz ayağa kalkarak karşı durmak zorundalar. Yoksa Hırsız Durmaz! Uzun uğraşlar sonunda Klise Bükü Adalı Yalı mevkiinde, artık isim vererek söyleyeceğim, çünkü artık devlete müracaat ederek, haberlere çıktılar. Özel çevre koruma konusunda rapor alabilmek için yetki aldılar. Kimdir bunlar? Bodrum’da büyüyen, Bodrum’da mayasını atan ETS Turun sahibi Mehmet Ersoy. Bodrum’a ihanet içerisinde. Buna bir “dur” demeyecek misiniz? Her şeyimizi adlılar. Bütün koylarımızı aldılar, bütün sahillerimizi aldılar ama doymadılar. Gökova’ya doğru gidiyorlar. Ne zaman “dur” diyeceğiz? İşte zamanı şimdi. Kabul etmek yok. Lanetliyorum hepsini. Bodrum’dan nemalananlar Bodrum’a ihanet içerisindeler. Bunu bir toplantıda Mehmet Ersoy’un yüzüne de söyledim. Ama biz sahip çıkmazsak, bizim olanı hırsızlar elimizden alırlar. Hepinizden bu hassasiyetle bundan sonra yapılacak olan mücadelelerde yanımızda görmek ayağa kalkmanızı görmek istiyorum. Bu inanç ve bu yürekle biz orayı vermeyeceğiz. Herkes bunu böyle bilsin.”

Birlik Olursak Başarırız, Yoksa Kaybederiz…

Oldukça önemli noktalara vurgu yaptığı konuşmasını sert bir dille devam ettiren Başkan Demiröz Bodrumluların ve denizcilerin birlikte olmadıkları taktirde bu güne kadar olduğu gibi kaybedeceklerini söyledi. Başkan Demiröz konuşmasına şöyle devam etti;

“Klise bükünü kaybetmemek için hukuki her yolu deniyor itirazlarımız yapıyoruz. Davalarımızı da açıyoruz, ama her yerde olduğu gibi, hırsız durmuyor arkadaşlar. Artık tek bir güç var o hırsızı durdurmak için; o da halkın gücüdür. Bundan sonra yapacağımız bütün direnişlerde, bütün karşı çıkışlarda, özellikle bütün denizci arkadaşlarımı bir yumruk olamaya çağırıyorum. Sizleri omuz omuza mücadeleye çağırıyorum ki birlik olmayı başarırsak kazanırız, yoksa bu güne kadar olduğu gibi kaybetmeye mahkumuz. Artık karar aşamasındayız. Herkes bir karar versin artık. Ya elimizi taşın altına sokarak mücadelenin bir parçası olacağız ve kazanacağız yada bana ne diyerek köşemize çekilecek ve kaybedeceğiz. Gelecek kuşaklara karşı da başımız hep eğik olacağız.”

Sadece Klise Bükü Değil, Denizlerimizin Tamamı Yok Oluyor…

Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz konuşmasının devamında denizlerin geri dönülmez bir şekilde yok edildiğine vurgu yaparak balıkların da yok olduğuna dikkat çekti. Demiröz Bodrum’da artık izmarit balığının bile yok olma tehlikesinin olduğuna dikkat çekerek denizden karaya bakıldığında doğa tahribatının net olarak görüldüğünü söyledi. Demiröz şunları söyledi; “Bu durum denizcilerin ve Bodrumluların dertlerinin, sorunlarının sadece bir tanesi. Bir büyük derdimizi daha sizler ile paylaşmak istiyorum. Bodrum denizleri ile sadece denizciler değil, Bodrum’da yaşayan herkes bir şekilde bağlantılıdır. Restaurantcı, taksici, otelci, herkes denize muhtaç. Bodrum’da turizm var ise denizimiz var olduğu içindir. Kaldırın denizi Bodrum’dan. O zaman turizmden söz edebilir misiniz? Pamukkale’den travertenler kalkarsa turizm olur mu? Ürgüp’te peri bacaları olmasa turizm olur mu? İşte o nedenle Bodrum için deniz çok değerlidir. Eğer denizimiz yok olursa hepimiz popomuzun üzerine oturup kalırız. Ama bizler hızlı bir şekilde denizlerimiz katletmekteyiz. Herkes mavi denizi izlemeye vurgun. O nedenle sitesini, otelini denizin dibine, hatta içine yapıyor neredeyse. Retaurantcı sahili işgal ediyor, içine kadar masa atıyor. Denizciler çok iyi biliyoruz, hiç denizden karaya doğru baktınız mı? Kıyılarımızı, yeşilimizi, dağlarımızı, tepelerimizi ne hale getirdik bilir misiniz? Bütün bu talana nasıl izin verdik, nasıl görmezden geldik yada yok olması talan edilmesi için nasıl ortak olduk? Denize çıkanlar inanın artık karaya sırtını dönüyor. Meselemiz sadece buda değil. Hırsızlar durmuyor, sadece koylarımızı değil, kıyılarımızı, dağlarımızı, tepelerimizi ve ormanlarımız da çalıyorlar. Bu işgal edilen yerleri yeniden orman haline getirmek için en az 200 yıl gerekiyor. Denizlerimiz geri kazanmak için kaç yıl gerekir, hiç düşündünüz mü? Örneklere bakar mısınız; İstanbul Haliç kaç yılda temizlendi yada temizlenebildi mi? İzmir Körfezinin kokusunu yok edebildik mi? İzmit körfezinde balık bile yaşamıyor. Bafa gölü ne durumda? Balıklar ölüyor, durdurabiliyor muyuz? Zafer kaptan burada işte. 10 gün önce söyledik bu yemeğin olacağını. Bize Bodrum denizinin, Bodrum balıkçılarının milli yemeği olan izmarit ile fava vereceğiz dedik. Zafer kaptan 3 kasa izmariti 10 günde tutamadı. Yeterli balık olmadığı için İzmir’den çinekop ve hamsi takviyesi yaptık. İçimiz yandı. Sizlerin yanmıyor mu?

Denizlerin Kirletilmesinde Hepimiz Suçluyuz…

Denizlerin kirlenmesinde herkesin sorumluluğunun olduğunu kaydeden Başkan Demiröz Bodrum’da arıtmaların çalışmadığına da dikkat çekti. Demiröz denizleri kirletenleri önce uyarılması sonra gerekiyorsa yetkili mecilere ihbar edilmesi gerektiğini savundu. Demiröz “Denizlerimiz her gün yok oluyor ve geri dönmesi imkansız. Kim suçlu? Hepimiz bu konuda suçluyuz, sorumluyuz. Tuvalette çektiğimiz sifondan, elimizi yıkarken harcadığımız fazla sudan, duşta beş dakika fazla kalarak harcadığımız sudan dolayı her birimiz sorumluyuz. Çünkü Bodrum’da fazlada yarattığımız atık sular arıtılmadan denize salınıyor. Gümbet Arıtma tesisinden denize akıtılanları görseniz hepiniz gözyaşlarınızı tutamazsınız. Denize daldığınızda hiçbir yeri göremiyorsunuz artık. Denizin dibi de karardı artık. Rica ediyorum sizden denizlerimiz kirletenleri gördüğünüzde boş vermeyin. Önce ikaz ediniz onları, sonra ihtar ediniz ve en sonunda ise yetkililere ihbar edelim. Belki denizleri kirlenmekten bir miktar kurtarmış oluruz. Ne olur hepimiz gerçeklerin farkına varalım.” dedi.

Gökova’nın Kalbine Bıçak Sokarsınız…

Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz konuşmasının son bölümünde yine çok önemli bir noktaya dikkat çekti. Bodrum’da üç tane marina olduğunu yeni yapılacak marinalara da karşı olmadıklarını ifade etti. Ancak yeni yapılacak marinaların yerinin çok iyi tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Demiröz, “Gökovanın bağrına bıçak gibi saplanan Yeniköy Termik Santralından sonra, oralara yapılacak olan bir yat limanı ikinci bir bıçağı kalbine sokmak demektir.” Dedi. Bu duruma karşı durulması gerektiğini söyleyen Demiröz “Kim karşı duracak. Tabiki biz duracağız. Çünkü Hırsızlar Durmaz.” Diyerek sözlerini tamamladı. Bodrumlu denizciler ayağa kalkarak “Mücadeleye varız” diyerek Demiröz’ü coşku ile alkışladılar.

Denizcilere Plaket…

Naciye Altınkaya, Birol Altınkaya, Ahmet Kuru, Ali Atal, Muzaffer Cengiz, İrfan Öngürel, Şevki Karayel, Kemal Özgüreli, Mehmet Soykırlı, Filiz İbrişim’e denizcilik için bu güne kadar vermiş oldukları emekler için onur plaketleri takdim edildi. Mustafa Demiröz “Hamurları deniz suyu ile yoğrulanlar” şeklinde hitap ettiği 70 yaş üzeri denizcilere teşekkür etti.

50’de Fazla Hediye Verildi…

İkincisi yapılan ve yaklaşık 350 kişinin katıldığı Denizciler Derneği Dayanışma yemeğinde derneğe gelir elde etmek amacı ile çekiliş yapıldı. Makbuz karşılığı dağıtılan çukulataların üzerindeki numaralara kumanyadan, sintine pompasına, tablet bilgisayardan, Led TV’ye, 200 metre halattan, boya ve temizlik malzemelerine kadar 50’den fazla hediye verildi. Bazı denizciler çıkan hediyeleri derneğin çöp teknesinin bakımında kullanılmak üzere bağışlarken, en çok hediye 30’a yakın çekiliş numarası alan Liman Başkanlığı personeline çıktı.

Yerel Sanatçı Tenekeci Mehmet ve Ekibi Coşturdu…

Bodrumlu Denizciler Bodrum’un yerel Sanatçıları Tenekeci Mehmet ile ekibi Neco ve Engin ile coştu. Türk sanat müziğinden, halk müziğine ve Bodrum türküleri ile oynayan Bodrumlu denizciler geç saatlere kadar eğlendi.

Mustafa Demiröz’ün Bodrumlu denizciler ile paylaştığı Bekir Coşkun yazısı; Colchicine without prescription

Rant getirecek bir yeşil alan, hazine malı, koy, orman, arsa gördüğünde dudakları uzar…
Öpecek…
Kulaklarının ucu kıvrılır…
Burun delikleri hızla açılır kapanır…
Ağzı sulanır…
Yalanır…
“Muh”, “Hım”, “Gulk” gibi sesler çıkartır…

*

Telefon açar devletteki adamlarına…
Yaşına bakmaz “abi” diye başlar…
Abi hazırdır “Önüne yatayım” der…
Bu “Olmaz, altta ben olayım” diye itiraz eder…
Aslında ikisi de üsttedir…
Altta olan ise memlekettir…
Ve kararlaştırırlar:
“Memleketin ….na koyacağız…”

*

Ve siz sonucunu gazetelerden okursunuz:
“Orman talanı…”
“Kaplumbağaların yuvası satıldı…”
“Altın kumsal tükendi…”
“Yeşil alan bitti…”
“Tarihi koru gitti…”

*

Ülkede ne olursa olsun…
Bunalımlar, kaoslar, gerginlikler, tartışmalar, kavgalar, kıyametler… Onu ırgalamaz ve asla durdurmaz…
Onun aklı çalmaktadır…
Tıpkı otoban kazalarında yaralıları soyanlar gibi…
Tıpkı depremdeki yağmacılar gibi…
Tıpkı ölülerin altın dişini sökenler gibi…
Asla durmaz…
Her kargaşa onun için fırsattır aslında…

*

Sahip çık o zaman canımın içi…
Sahip çık…
O kumsal, o ağaç, o koruluk, o dağ,
o deniz, o orman senin…
Hepsinin sahibi sensin…
Başka sahipleri yok…
Git sarıl…
Verme…

*

Vatandaşsan, boynundaki vebaldir bu…
Sahip çıkmazsan, bu şerefsizlerden çocuklarımıza bir dal yeşil ot kalmaz…
Diren…
Yoksa hırsız durmaz…