Bodrum Gündem

YENİ LİDERLER LAZIM…

Evet ülkeyi kötü yönettik, çok yanlış işler yaptık, iyice köşeye sıkıştık, ama bu çıkmazdan kurtuluşun bir yolu yok mu?

Seçim yapıyoruz, yeni Meclis’i kuruyoruz ama hükümeti kuramıyoruz bir türlü. Sadece iktidarından değil, muhalefetinden de ümidi kesmek üzereyiz. Savaş kapıya dayandı, içerde terör iyice tırmandı, yine şehit cenazeleri geliyor. Analar yine ağlıyor, bebeler yine yetim kalıyor. Ama biz, koskoca Türk milleti, sanki hiçbir şey olmamış gibi yönetiliyoruz hala…

Seçimden önceki hükümeti işbaşında tutuyoruz. Madem değişmeyecekti, niye seçime gittik ki? Mevcut kabinenin 8 bakanı, son seçimde milletvekili bile olamadı. Diğer üçü, geçici olarak üç aylığına müsteşarlıktan bakanlığa geçirildi. Hani tarafsız olma mecburiyeti var ya, kitabına uydurmak için böyle yaptık. Onların tarafsız olabileceğine inanmak mümkün mü acaba? Kendi kendimizi öyle güzel kandırıyoruz ki, gülmemek mümkün değil.

Son seçimde bu millet yüzde 60 oyu muhalefete vermedi mi? Verdiyse nerede bu muhalefet? Yok kırmızı çizgiydi, yok değişmez şartlardı, yok olmazsa olmazlardı, oyalayıp duruyorlar ülkeyi. Yüzde 40 hala istediği gibi yönetiyor bizi. Milletvekili bile olmayan Bakanlar, Parlamento dışından atananlar gibi, yemin dahi etmediler Meclis’te. Şimdi bunların aldığı kararlar ve attıkları imzalar geçerli olur mu? Göz göre göre dalga geçiliyor bizimle, aptal yerine koyuyorlar hepimizi.

Muhalefetin sesi bile çıkmıyor bunca usulsüzlüğe, Anayasa ve yasalar açıkça çiğneniyor da, itiraz dahi edemiyorlar. Koalisyon provaları yapmaya, birbirlerini oyalamaya, milli bir görev yapıyorlarmış havasını vermeye odaklanmışlar. Havanda su dövdüklerinin kendileri de farkında, ama dostlar alışverişte görsünler işte…

İktidara kızmakla bitmiyor ki işler. Böyle muhalefeti bulan iktidar, elbette aklına eseni yapar.

Nitekim yapıyor da…

İçinde bulunduğumuz durumun şakaya gelir tarafı yok. Adını koymuyoruz, ama her cephede savaşmaya başladık. İç ve dış düşmanlarla boğuşuyoruz açıkça. Dünyanın teröristleri, elini kolunu sallayarak dolaşıyor ülkemizde. 2 milyon Suriyeliyi beslemeye mecbur muyuz? Bizden başka aptal yok mu dünyada? Araplar bile sahip çıkmıyorlar onlara. Hani nerede Katar, nerede Suudi Arabistan, nerede Kuveyt, nerede Birleşik Arap Emirlikleri? Niye sahip çıkmazlar ki Suriyelilere?

Yanlış dış politikamızın ağır faturasını ödüyoruz şimdi. Askeri harekatlar, terörle mücadele, dibine kadar israfa devam ve 2 milyonu aşkın yabancının beslenmesi, ekonomimizi de ciddi şekilde tehlikeye düşürdü. Yarın neler getirecek, daha başımıza neler gelecek, kimsenin bildiği yok. Ülkeye korkunç bir karamsarlık hakim. Herkes birbirine ne olacağız diye sorup duruyor.

Siyaset mühendisleri erken seçimi işaret ediyor. Daha yeni seçimden çıkmadık mı, niye yine milleti erken seçimle yoralım, niye yine ülkeyi seçim ekonomisine itelim? Biz 3 ayda bir seçim yapacak kadar zengin miyiz? Hem söyler misiniz bana, ne değişecek yeni seçimle? Biz kafaları değiştirmedikçe, kaç seçim yaparsak yapalım, sonucu değiştiremeyiz. Bize yorgun, tembel, önünü göremeyen genel başkanlar değil, milleti peşine takıp çağdaşlığa ve ileriye koşturacak yeni liderler lazım. Bölünmüş, parçalanmış, ürkmüş milleti derleyip toplayacak, heyecanlandıracak ve milli şahlanışı devreye sokacak yeni liderler…

Biri bizi ve ülkeyi kurtarmalı. Duvara doğru dörtnala koşuyoruz çünkü. Toprağımıza, bayrağımıza, devletimize doğru dürüst sahip çıkmazsak, geleceğe güvenle bakamayız. Bu sorumsuzluğa, ilgisizliğe ve vurdumduymazlığa devam edersek, kimse bize acımaz. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.

Bunu hepimiz bilmeli ve buna göre hareket etmeliyiz.

06 Ağustos 2015-BODRUM purchase Fluoxetine treating acne Fluoxetine online

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.