Bodrum Gündem

ORMAN YOLUNDA, TÜKETİMİ DÜŞÜNMEK!..

ORMAN YOLUNDA, TÜKETİMİ DÜŞÜNMEK!..

 

haluk-ortaç-yazdı-orman-tabela-1Haluk Ortaç-26 Mayıs 2016

Hepimiz biliriz, Bodrum Yarımadası’nın son kalan üç-dört orman yolunun biri de Torba yoludur. Bodrum’a varmadan sağdan son sapak Yalıkavak’a, Gündoğan’a gider. Torba yolu sağlı sollu çam ormanıdır.

On kilometreden fazla olan bu yol yağmuru, rüzgârı ve güneşi ile her mevsim güzeldir. Pırıl pırıl yemyeşil genç çam ağaçlarının yol boyu yolcusunu kucakladığını hissederiz, mutlu oluruz.

Bu yolun başka bir dinginliği, sessizliği, sakin bir huzuru vardır. Hissetmemek mümkün değildir.

Yalıkavak’ta, Gündoğan’da yaşayanlar için, tatile gelenler için bu yol adeta gençlere kuvvet, yaşlılara hikmet verir.

Doğa biz yaşayanlara aldırmadığından ormanın ortasından geçen bu yolda kendimizi rahat hissederiz. Yol boyu rahatlık belki de bizi her zamankinden daha fazla, insana özgü değerlere taşır. Özgürlük-eşitlik-barış-adalet-dürüstlük-sevgi-saygı-hoşgörü-dostluk-dayanışma gibi ortak üstün/evrensel değerleri içselleştirmemizin ve davranışlarımıza yansıtmamızın ne kadar doğru olduğunu hatırlatır. Erdemli insan olmanın keyfini yaşatır.

Bu yol boyu, bu kadarla da kalmaz.

İnsanın doğa ile olan ilişkisini sorgulatır. Doğayla olan ilişkimizi yeniden gözden geçirmemizi sağlar.

Son yüzyıldır, özellikle Endüstri Devrimi’nden sonra başlayan sanayileşme süreci, kentleşme ve nüfus artışı doğanın, doğal varlıkların, doğal yaşamın hızla tahrip olmasına, bozulmasına, yok olmasına yol açmıştır. Yeryüzünde yaşayan birçok canlı türü doğal ortamından kopartıldıkları için yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Ekolojik denge, çeşitli kimyasal sanayi atıklarıyla bozulmuş ve bozulmaya devam etmektedir. Bu süreç devam ettikçe, dünyadaki yaşam her şeyi ile birlikte, insanoğlunun da sonunu getirecektir değerlendirmesini yaparak; belki de insanın doğa ile olan ilişkisindeki acımasız başarısızlığının sonucunu anlayacaktır.

İşte Bodrum Torba yolu böyle bir yoldur.

Şimdi bu yol üzerine yukarıda anlatmaya çalıştığım, insana özgü değerleri yok sayarcasına, saygısızca, yol huzurunu bozan dört-beş noktada devasa reklam-iletişim panoları koymuşlar.

Gel buraya reklam ver, hiç ara vermeden tüketimi düşün, tüketim artsın, arttıkça doğal varlıklar üzerindeki baskılar da artsın!

Bunu bir özel reklam iletişim şirketi, üstelik trafik akışında dikkat dağıtmayı da hiçe sayarak yapsa bu kadar şaşırmaz, yadırgamaz ve üzülmezdim. Bunu yapan Orman Genel Müdürlüğü ve Vakfı.

Bu para kazandıracak, kazandırırken tüketimi teşvik edecek, tükettikçe, doğada daha fazla kirlenmeye yol açacak bu dev panolara bakmadan geçeceğim, başımı çevireceğim.

Yol boyu doğanın ve ormanın yanında durmaya devam edeceğim.

Yalnızca son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra…

Ancak ondan sonra paranın yenemeyeceğini anlayacaksınız.

Kızılderili Atasözü

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.