Bodrum Gündem

LAFI DÖTÜNDEN ANLAMAK / Fikret Karataş yazdı…

fikret_karatas_bodrum_gundem_yazilari-1

Fikret Karataş / 16 Ağustos 2016

“Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanı” denir

Bir yılı aşkın bir süre dolaştıktan sonra dostların, okurların ve bazı olguların yönlendirmesi, bazı konuların yüreğimizde çöreklenmesinin etkisiyle döndük kürkçü dükkanına.

Zümrüt kardeşi umarım üzmez davranışım.

Fatih kardeş yıllar önce belediyenin arkasında konuşlandığında çağırmıştı gazetesine, kısmet olmadı.

Şimdi kısmetmiş…

Değerli Başkanlarımızdan Sayın Mehmet Ülküm “İzinli sayalım” demişti. Onun dediği ile dostu, arkadaşım Avukat sayın Seyhan bey önceki gün karşılaştığımızda yazmam gerektiğini ısrarla vurguladı.

Onun da dediği oldu.

Hayırlısı olsun.

Bu sitede, “Nasıra Basan” isimli köşede yazıldığı gibi konumuz “Akçabük sokaktaki aykırı oluşum”

Nisan ayında bir Cuma günü pazara giderken sokağımızda kazaratarın sekiz emek verilerek oluşturulan Zakkum ormancığını tahrip ettiğine tanık olduk.

Saldırıyı örgütleyene sordum:  “Belediyeden durak için izin aldık.” dedi. Belediyeye bildirdim, zabıta geldi  “Görüştüler” gitti.

Bir daha görünmedi.

Mahalle sakinleri şikayetçi oldu, o yer değişti ama tahribat da daha büyük alana yayıldı. Sekenenin dilekçesi sanırım “fasa fiso” olarak değerlendirildi.

24 Nisanda dilekçe ile başvurup bilgi isteme hakkımı kullandım.

Ses çıkmadı.

Daha önce de beş-altı yıldır rezil halde kullandığımız yol için dilekçe verdim (16.03.2016)  kesinlikle yanıt yok, ilgi yok, eylem yok. (Dün geziden dönünce yolun asfaltlanmaya başladığını gördüm. İnşallah yağmurlardan önce biter.)

Konuyla ilgili bu sitede :  “Nasıra Basan / İnatçı” (10.05.2016)

“Gevelemeye gerek yok. Kime yaranmak için/Atıyorsun taklayı. Gevelemeden çıkar/Ağzındaki baklayı” (20.06.2016) İsim ve içerikli yazılar çıktı. Yine tıs yok.

BİMER’e başvurmadan önce Büyükşehir Belediyemize  dilekçe ile baş vurdum (21.07.2016),

Teşekkür ve saygıyla karşıladığım ve doğruluğuna kesinlikle inandığım 10.08.2016 tarihli yanıtı aldım. (Hüseyin Daşgın. Belediye Başkanı a. Genel Sekreter v.)

Ne mi deniyor Belediyemizin yanıtında;

“Akçabük Taksi durağının oluşmasına 1990 yılında 10 araçlık izin verilmiş. Taksi durağının üzerinden yüksek gerilimli hattın geçmesi nedeniyle, 2014 yılında yeni yer için istemde bulunulmuş, istem reddedilmiş. (24 yıl sonra uyanmış uyanıklar) Ret ile ilgili komisyon raporu geldiği şekliyle UKOME tarafından reddedilmiş. Taksi durağı aynı gerekçe ile Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım dairesine iletilmiş istem, bu kez UKOME kurulunca alt kurula sevk edilmiştir. Alt komisyon uygun bir yer bulunana kadar durağın bulunduğu yerde işlerini sürdürmesine karar vermiştir. Alt komisyon raporu UKOME kurulunun 112.03.2015 tarihli kararı ile görüşülerek, bulunulan yerin insan sağlığı açısından sakıncalı bulunduğundan, aynı sokak veya paralelinde bir yerin Bodrum Belediyesince tahsisinin uygun olacağına karar verilmiştir.” (Demek ki, sağlık konusu önemine binaen (!) 24 yıl göz ardı edilmiş)

Son paragrafa dikkatinizi çekiyorum! Aynen şöyle:

“UKOME kararı ile ilgili Bodrum Belediye Başkanlığına gerekli tebligat yapılmış ve yer tahsisi yapılıp yapılmadığı hususunda 12.05.2016 tarihli yazı ile; 20.05 2016 tarihine kadar bilgi verilmesi istenmiş ancak Bodrum Belediye Başkanlığından herhangi bir geri dönüş olmamıştır. Bunun üzerine 10.06.2016 tarihinde tekrar yazı yazılarak 20.06.2016 tarihine kadar bilgi istenmiş ancak herhangi bir cevap verilmemiştir.”

Büyükşehir yanıt beklerken el altından kaydır-kuydur yapılıp ilkel bir kulübe oraya oturtulmuş. Kanalizasyona bağlantı kaçak, su kaçak oluşturulmuş bugün yarın da elektrik bağlantısı yapılırsa şaşırmamak gerek demek ki…

Ancak Büyükşehir yanıta ek olarak kanalizasyon bağlantısının bacadan köreltildiği bilgisi de vermiştir

Sonuç: “5216  sayılı kanun ve Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği hükümleri gereği Büyükşehir sınırları içerisinde faaliyet gösteren Taksi durakları yerlerini belirleme yetkisi UKOME kurulunda olup, kurul kararı olmadan yapılan işlemler ile ilgili zabıta birimlerine gerekli bildirimler yapılmıştır. Yaptığımız araştırma sonucu ise kurulun izinleri içinde bir adet bile doğa tahribatına rastlanmamıştır.”

Anlatabildim mi? Atanmasına sevindiğim Belediyenin İmar departmanını yöneten Başkan yardımcımız (!) ve bilinen doğa talancısının arkasında durup konuyla ilgilenmemize ait dilekçe içeriğini ve sahibini sufle edenler! Zevzekler, gevezeler!!!

Evimizin önünde gecenin bir yarısında beş el silah sıkanları gülerek karşılayıp acıdık onlara.

Düşündük acaba oralar tehditle mi elde edildi veya…

Belediye meclis üyeliği için Başkanlık yarışını heba etme gibi basit atraksiyonlarla ilgilenip, üç paralık çıkar için ona buna biat etseydik  56 yıldır yaşamımızı sürdürdüğümüz gurbet ortamında gözlerimizi sizlerin omuzlarınızda tünettiğiniz kargalar oyardı.

Başkanımıza, size, alt birimlerinizin başında olanlara öneriyorum:

Talan edilen yerdeki bilmem ne kulübesine benzeyen oluşumu söktürünüz. O zakkumluğu, park bahçe mi olur, saldırganlarca mı olur eski haline getirttiriniz.

Orada sizler halkın hizmetkarı olarak oturmuyorsanız, başka bir nosyonunuz yok. Size başvuruların listesini çıkarıp birer, birer yanıtlayınız.

Seçimlerde ellerini öpüp oy istedikleriniz, yine elleri öpülmeye değer olarak yerindeler. Onlara hizmetinizle ilgili, doğru ve net bilgiler verme mecburcusunuz. Lütfen yerine getiriniz.

Unutmayınız halk kendinden büyüğün olmadığını bir ay önce kanıtladı, sürdürüyor.

Lafımın nasıl anlaşıldığını bir fıkra ile belirtip bitirelim bu ilk ve uzun yazımızı. Sonraları umarım kısa olur.

Adam, “Alıcı Kuş” meraklısıymış.

Alıcı kuşu ölmüş, inmiş kasaba pazarına yenisini almak için.

Güzel bir kuş bulmuş ve almış. Satıcı kuşun özellikleri öve, öve bitirememiş.

Gelmiş köyüne alıcı salıvermiş kuşu bir serçe üstüne.

Yukarda bir patırtı, bir gürültü ve adamın önüne düşen av.

Ava sevinen adam bir bakmış ki; önüne düşen alıcı kuşu.

Ertesi hafta gidip bulmuş satıcıyı ve sitem edip “al kuşunu!” demiş.

Satıcı lisanı-münasiple asıl konuyu unuttuğunu, kuşu ava çıkarmadan önce filanca yerde ki yatır mezarına giderek ondan yardım istemesini önermiş.

Adam öneriye uymuş, iyi avlasın diye kuşu bir de mezar taşına sürmüş.

Dönüp köyüne, salıvermiş bir kumru üzerine.

Yukarda yine kanat çırpmalar, patırtı, gürültü.

Bu kez adamın önüne bir kafa düşünce çok sevinmiş.

Ama bakmış ki, kafa alıcı kuşa ait.

Almış kafasız kuşu eline, ulaşmış baba erenler mezarına ve:“Baba erenler, sana çok iyiyiydi. Duası ve söyledikleri çok etkiliydi deyip düzülmedik öyküler bırakmadılar. Ama sen de ara sıra sapıtıyorsun demek ki. Benim lafımı dötünden anladın deyip çarpmış kafasız kuşu mezar taşına…

Demek ki, bizim lafımızı Büyükşehir Belediyemiz doğru anlayıp değerlendirmiş…

Teşekkürümüzü yineliyoruz!…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Taner taksici dedi ki:

    Size 10 sefer park bahçe budama yaptı denildiği halde yazacak bişey kalmamış gibi insanların ekmeğiyle oynamaktan başka işin yok.senden başka rahatsız olanda yok taksi durağı orda 24 saat o mahallenin güvenliği o yerin pırıl pırıl olması demek.şu an orda bira şişesi ve hertürlü çöp mevcut ayyaşların yeri.sen hiç 100 mt yukarıya çıkıp durağın halini gördünmü köpek yaşamaz birisi ölse gerilim hattından sorumlusu olcanmı 5 tane zakumun hesabını yapıyon.hangi gün geldin çöp topladın 1 bardak su döktün.seni durağa davet ediyorum birde oranın durumunu yaz 24 sene niye beklenmiş..

  2. Taner taksici dedi ki:

    Size 10 sefer park bahçe budama yaptı denildiği halde yazacak bişey kalmamış gibi insanların ekmeğiyle oynamaktan başka işin yok.senden başka rahatsız olanda yok taksi durağı orda 24 saat o mahallenin güvenliği o yerin pırıl pırıl olması demek.şu an orda bira şişesi ve hertürlü çöp mevcut ayyaşların yeri.sen hiç 100 mt yukarıya çıkıp durağın halini gördünmü köpek yaşamaz birisi ölse gerilim hattından sorumlusu olcanmı 5 tane zakumun hesabını yapıyon.hangi gün geldin çöp topladın 1 bardak su döktün.seni durağa davet ediyorum birde oranın durumunu yaz 24 sene niye beklenmiş..durak yapılmadan önce siz demedinizmi köşeyi dönünce şimdiki yere yapısın diyen benim eve yakın olmasın diyen.ben burda yazar olsam değirmenleri, güvercinliği, denizi doldurup otel yapanları yazardım.

  3. mehmet hürata dedi ki:

    Kendi evinizin önündeki zeytin ağacının dallarını kese kese kuruttnuz. iğneyi kendinize batırın.biz cuvaldıza razıyız. diğer konu durağı evinizin civarına koyulması gündemdeydi. manzaranız bozulacak diye istemedimiz. o kuş misali çırpındınız.Taksi durakları kamu hizmeti yapan yerlerdir. Allahtan dileğim birgün ihtiyacınız olur o taksilere

  4. Tahribattan bahseden zat-ı muhterem balkonuna oturduğun da evinin önündeki sitenin ağaçları rahatsız ediyor diye ağaçların kesilmesini ısrarla isteyen kişi değil misiniz bende sorarım şimdi virajdaki kaldırım üzerindeki zeytin ağacının yeni filizlenen dallarını kıran bu zat-ı muhteremdir sorarım şimdi talancı kim…şapkayı önümüze koyalım düşünelim sevgiler…

  5. Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum zat-ı muhtereme taksilere binen tüm misafirlerimiz der ki allahtan ki sizler burdasınız ki huzurla oturabiliyoruz buyursunlar kendileri aracımıza binsinler misafirlerimizin görüşlerini alsınlar anlayıp dinlemeden konuşmak insan ilişkilerini bozar sonuçta konuşarak anlaşanlardanız yapılan taksi durağı istasyonu insanı yaşam alanıdır

  6. İnsanın huzuru neden kaçar bir yuvasıyla iki ekmeğiyle oynandığında işkembeden sallaması güzel bir günden bir güne çıktın geldin mi hiç bunca elektrik den de çarpılan oldu bu durakta hiç sordun mu suçlu biz mişiz gibi gösteriyorsun suçu yüklemesi kolay yağmurlu günlerde can korkusuyla girip çıktığımız bizim ekmek teknemiz dediğim gibi davetlisiniz buyrun bir çayımızı için bir de bizi dinleyin ayrıca bir damla suyunumuz nasip olmuştur o bitkilere durakça büyüttük biz o zakkumları bilip bilmeden asla yargılamayın insanları tekrardan saygılar

  7. Ergün söğüt dedi ki:

    Sayın Fikret abi durak Başkanı olarak yazıyorum siz her ne kadar olursa olsun bizim taksi yazahanemizi köpek kulübesine benzetmiş olsanızda ben ve iş arkadaşlarım insan gibi insanlardır iş yerimiz uzak değil 30 mt uzaktayız buyur gel misafirimiz ol sizde takdir edeceksiniz ki o köpek kulübesinin içinde altın değerinde insanların yaşadığını göreceksiniz.

  8. Coşkun öz dedi ki:

    Ben bir mahalle sakini olarak 7/24 hiç madiyat gözetmeden hizmet veren mahalemiz taksicileriyle ilgili asılsız yazılar yazan zatı muhteremin evininin önünde belediyeye ait yeşil alanda bulunan en az80/100 yaşındaki zeytin ağacının dalarını budamaya aykırı şekilde tamamını kimin kestiğini ve zeytin ağacı nın filizlerini evin önünü kapatacak diye ağacı kurutabilmek için kimin kopardığını ve şuanda ağacın kurumak üzeri olduğunuda yazarsa çok memnun olacağız.ayrıca akçabük sok.kenarındaki zakkumların budanmadan önceki haliyle bakımsız orman görünümünde olup o kenardaki kaldırımı tamamen kapatmış vaziyetteydi.zakkumlar budanmadan o kaldırımdan kaç defa yaya gittin.oraya taksi durağı yapıldıktan sonra o esnaf arkadaşları ben zakkumluğun içinden defalarca çöp toplarken gördüm.ama siz bir ay kadar önce bahçenizden kesdiğiniz kaktüsleri akçabük sakağa atıp 4 gün bekletiniz sonrada kim aldı bilmiyorum(ZAKKUM 1YILDA ESKİ HALİNE GELİR AMA ZEYTİN AĞACI YENİSİ 1 ASIRDA MEYDANA GELİR)