Bodrum Gündem

KALE İÇİN, KURUL KAPISINA DİLEKÇELERİ İLE DAYANDILAR…

KALE İÇİN KURUL KAPISINA DAYANDILARBodrum’da yaşayan ve içlerinde arkeologların da bulunduğu bir gurup çevreci 27-29 Eylül’de Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge  Kurulu toplantısı öncesinde Bodrum Kalesinde yapılacak restorasyon çalışması toplantı gündemine alınmışken yapılacak çalışmaların Bodrum için  son derece önemli olması sebebiyle birer dilekçe hazırlayarak bugün kurula ilettiler. Dilekçelerde, Kurulun mesleki ve hukuki sorumluluğuna uyulması beklendi.

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem

Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge  Kurulu tarafından 2-29 Eylül tarihleri arasında yapılacak toplantıda Bodrum Kalesinde yapılacak restorasyon çalışmasını ele alacaklar.

Bodrum’dan içinde arkeologların da yer aldığı bir gurup çevreci, önümüzdeki günlerde Bodrum Kalesinde yapılacak restorasyon çalışmasının 27-29 tarihleri arasında Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge  Kurulu toplantısında görüşüleceği bilgisini aldıkları için ellerinde söz konusu restorasyonun tarihi eserlere zarar vereceğini belirttikleri ve Kurulun arkeolojik değerlerimizi risk altına sokacak uygulamalara, uluslararası normlara, sözleşmelere ve hukuka aykırı karar almayacağına inandıklarını belirten birer dilekçe ile baş vuruda bulundular.

BODRUM KALESİ İÇİN KURUL KAPISINA DAYANDILAR (2)Bireysel olarak imzalanan dilekçenin detayları şöyle;

 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı,

Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne

27-29.09.2017 tarihli toplantınızın gündeminde Bodrum Kalesinin Röleve, Restitüsyon, Restorasyon Projesi  konusunun da olduğu görülmektedir.

Yurdumuzda ve tüm dünyada Bodrum’un simgesi olan Bodrum Kalesi, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığının 2014 yılında hazırlattığı, Muğla Anıtlar Kurulunun onay verdiği ve ihalesi tamamlanmış olan bu proje nedeniyle görsel kimliğini, tarihsel ve kültürel değerini geri dönülmez biçimde yitirme tehlikesi altındadır.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının bu projesi 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasasına ve Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Koruma Sözleşmesine  (bkz. http://whc.unesco.org/en/conventiontext)aykırı olarak Bodrum Kalesinin içinde yıkım ve inşaat yapılmasını öngördüğü gibi, dünyaca ünlü Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesindeki eşsiz batıkların ve kalenin altında bulunan Halikarnas kentine ait arkeolojik kalıntıların tahrip olmasına neden olabilir.

1)      BODRUM KALESİ 1. DERECE ARKEOLOJİK SİT ALANINDA OLUP 1. GRUP YAPIDIR, KORUNMASI GEREKEN ANIT NİTELİĞİNDEDİR. Yasalar bu nitelikteki sit alanlarında herhangi bir yapılaşmaya izin vermemekte, bilimsel çalışmalar dışında aynen korunmalarını öngörmektedir. (Bkz. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunun ilgili maddeleri uyarınca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından alınan 5.11.1999 gün ve 658 sayılı ilke kararının 1. Maddesi.)

Buna karşın Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaklaşık olarak projesinde, Bodrum Kalesinin içindeki küçük alanda 2000 metrekareyi aşan YENİ kapalı alan inşaatı, 3000 metrekare sert zemin ve 5000 metrekare peyzaj düzenlemesi öngörülmektedir.

Kalenin içi tüm özelliğini yitireceği gibi planlanan yeni binalar kalenin surlarının yer yer 3-4 metre aşacak, bu binalar ve asansörler dışarıdan da görülecektir. Dolayısı ile kalenin silüeti  bozulacaktır. Kurulunuzca projenin tüm cephe silüetleri incelendiğinde bu durum görülecektir.

Ayrıca üstü ve altı tarihi eserlerle dolu olan bu küçük alanda yıkım, temel atma hafriyat kaldırma ve inşaat çalışmasının yapılması, kalenin surlarına  zarar verebilir.

Toprak altında henüz keşfedilmemiş Karya  dönemine ait eserler kaybolabilir.

UNESCO Dünya Mirası listesine aday olan Bodrum Kalesi’nin bozulmuş durumuyla listeye kabul edilmesi çok zor olacaktır. Ayrıca UNESCO Dünya Mirası Listesinde yalnızca Dünya Mirası Sözleşmesi’ni imzalayarak kültürel değerleri oldukları gibi korumayı taahhüt eden ülkeler aday gösterilmektedir. Bu uygulama ile bizim kabul edilmemiz zorlaşacaktır.

Ulusal ve Uluslararası hukuka, sözleşmelere aykırı uygulamalarda bulunmayalım.

2)      Bodrum Kalesi, aynı zamanda TÜRKİYE’NİN TEK SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ olarak işlev görmektedir. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi 1995 yılında Avrupa’da YILIN MÜZESİ YARIŞMASINDA ÖZEL ÖDÜL ALMIŞTIR ve UNESCO’nun web sitesinde DÜNYANIN BAŞLICA 7 SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİ ARASINDA sayılmaktadır

(Bkz. http://www.unesco.org/new/en/culture/themes/underwater-cultural-heritage/about-the-heritage/underwater-museums )

Projeye göre dünyanın en eski batık gemi kalıntısını barındıran Serçe Limanı Cam Batığı Salonu, Uluburun batığının bulunduğu Bronz Çağı Batıkları Salonu gibi yapılar yıkılacaktır. Yıkılacak yapıların bazıları, koruma kurulu kararlarına uygun olarak restore edilmiş eski yapılardır, ancak aslına uygun restore edilmedikleri savıyla tamamen yıkılmaları planlanmaktadır.

Müzedeki batıkların ve eserlerin bir bölümü titreşim, ısı, ışık ve neme duyarlı olmaları nedeniyle bu açılardan kontrollü bir ortamda saklanmaktadır. İnşaat sırasında taşınırken tahrip olmamaları olanaksızdır.

Ancak bilimsel kazı yapılabilir.

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesini gezenler, kalenin değişik açık ve kapalı alanlarındaki sergilerini dolaşırken kalenin çeşitli mekânlarını,  müzedeki buluntuları ve kentin çeşitli açılardan manzarasını görme fırsatı bulurlar. Bodrum Kalesine ve Sualtı Arkeoloji Müzesine özgü olan bu ödüllü düzenleme, yeni proje ile geri dönülemez bir biçimde yok edilmektedir.

DÜNYA KÜLTÜREL MİRASININ BİR PARÇASI OLAN BODRUM KALESİNİN VE SUALTI ARKEOLOJİ MÜZESİNDEKİ BULUNTULARIN GERİ DÖNÜLEMEZ BİÇİMDE ZARAR GÖRMESİNE İZİN VERMEYELİM.

Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun arkeolojik değerlerimizi risk altına sokacak uygulamalara uluslararası normlara sözleşmelere, hukuka aykırı karar almayacağına inanıyoruz.

Kurulun mesleki ve hukuki sorumluluğuna uymasını bekliyoruz.

 

Yorumlar

  1. Şeytanın Gör Dediği dedi ki:

    Bu dilekçede yazanların çoğu gerçeği yansıtmamaktadır. Halikarnas Antik kentinin kalıntıları Kalenin içinde değil, kent surlarının içindeki Göktepe ile Liman ve Otogar ile Mindos Kapı arasında kalan alandadır. Kalenin içinde ise Oğuz Alpözen döneminde kaçak ve koruma kurulu izni alınmadan antik dönemdeki tapınak ve sarayın kalıntıları üzerine, eski yapı görüntüsü vermek amacıyla dışı taş kaplama betonarme sergi salonu binaları yapılmıştır. Şimdiki restorasyonda bu kaçak yapıların ayıklanması yapılacaktır. Bu dilekçeyi imzalayanlar, antik kentin üzerine villalar yapılırken neden ses çıkarmadılar?