BODRUM’UN OT FESTİVALLERİNDE, GİRİTLİ GÖÇMENLER BOY GÖSTERİYOR…

24-25 Mart günlerinde gerçekleşecek olan Acı Ot Festivali ve 31 Mart ile 1 Nisan günlerinde gerçekleşecek olan Halikarnas Ot Festivali öncesinde bir açıklama yapan Bodrum Girit ve Yunanistan Göçmenleri Derneği ve Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Denizaslanı, “Giritli göçmenlerin yemek kültürü, bu yabani otların yerel kültürümüzdeki önemini daha da arttırmış…” diyerek herkesi bu iki festivale de katılmaya davet etti.

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem

Yabani otlar Bodrum ve yöresinin yerel yemek kültürünün en önemli parçası olarak kabul edilmektedir. Özellikle Girit göçmenlerinin yabani otlardan ve deniz ürünlerinden yaptıkları yemekler ve mezeler Bodrum yöresine tatile gelen turistler sayesinde bütün dünyada tanınmakta, sevilerek tüketilmekte. Bu kapsamda Bodrum’da üç ayrı ot festivali düzenleniyor.

Muğla İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Bodrum Belediyesi ve Çamlık Mahalle Muhtarlığının birlikte ilk kez bu yıl düzenledikleri “Çamlık Ot Şenliğinde” yörenin otları ve bu otlardan yapılan yemeklerin tanıtımı yapıldı. İlk kez düzenlenen şenliğe 150 üretici ve onlarca yurttaş katıldı. 24-25 Mart ve 31 Mart ile 1 Nisan tarihlerinde de iki oy festivali daha gerçekleştiriliyor. İkincisi Ortakent’te Bodrum Acı Ot Festivali olarak 24-25 Mart tarihlerinde,  ve son olarak ise; 31 Mart ve 1 Nisan tarihlerinde Bodrum Giritliler mahallesi olarak bilinen Kumbahçe’de Halikarnas Ot Festivali olarak gerçekleştirilecek.

Bodrum yöresine özgü bu festivaller öncesi Bodrum Girit ve Yunanistan Göçmenleri Derneği ve Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Denizaslanı, Giritliler Mahallesi olarak bilinen Kumbahçe’de, özellikle kültürel etkinliklere verdiği destek ile bilinen, yaz kış Bodrumlulara ve turistlere hizmet veren Red-Pan’da bir basın açıklaması düzenlendi.  Açıklamaya Bodrum Giritliler Derneği Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı.

Bodrum Girit ve Yunanistan Göçmenleri Derneği ve Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Denizaslanı, “Her şeyin süratle değiştiği, birbirine benzediği bir dünyada, yerel kültürlerin korunması ve sürdürülmesi daha da önem kazanıyor. Son yıllarda Bodrum’umuzda bu yönde önemli adımların atıldığını görüyoruz. Özellikle birbiri ardı sıra düzenlenen ot festivallerimiz bu anlamda öne çıkıyor…” diyerek başladığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Yabani otlar, genelde Ege’de, özellikle de Bodrum yöresinde yerel yeme içme kültürünün çok önemli bir parçası. Bodrum bölgesine yerleşmiş Giritli göçmenlerin yemek kültürü, bu yabani otların yerel kültürümüzdeki önemini daha da arttırmış. Önümüzdeki iki hafta boyunca Bodrum’da iki ayrı ot festivali gerçekleşecek. İlk önce Ortakent’teki Bodrum Acı Ot Festivali ve ardından Kumbahçe’deki Halikarnas Ot Festivali. Ne kadar çok olursa bu tür festivaller o kadar iyi. Süratle küreselleşen ve her şeyin birbirine benzemeye başladığı bu dünyada yerel kültürleri yaşatmalıyız. Yaşatmak için elimizden geleni yapmalıyız. Çünkü yerel kültür bizi biz yapandır; özümüzdür, karakterimizdir…”

Kendisininde Ortakent’te düzenlenecek olan Bodrum Acı Ot Festivalinde Giritlilere özgü kara Sübye yemeğini yapacağını kaydederek “Kara Şübye şimdilerde meze olarak bilinse de, aslında bu yemek bizim hem öğle, hem de akşam yemeğimizdi. Bu unutulmaya yüz tutan yemeğimizin yeniden hatırlanması ve tanıtılması için bu festivalde biz Giritlilere özgü bu yemeği yapacağım…” dedi.

Denizaslanı sözlerini “Biz de, Bodrum Girit ve Yunanistan Göçmenleri Derneği olarak bu tür etkinlikleri gönülden destekliyoruz. Halkımızı her iki ot festivaline de bekliyoruz…” şeklinde tamamladı.