“TÜRKİYE’NİN MAVİ MİRASI” BİLİM İNSANLARINI BÜYÜLEDİ…

Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi (DEHUKAM) tarafından ve AKADEMİA Vakfı desteği ile Royal Asarlık Beach Otelde Sualtı Kültürel Mirası ve Denizde Bilimsel Araştırmaların Hukuki Rejimi Hakkında Uluslararası Çalıştayı kapsamında  açılan ’Türkiye’nin Mavi Mirası’’ başlıklı sualtı arkeolojisi fotoğraf sergisi konularında uzman bilim insanlarının büyük beğenisini kazandı.

Çiçek Bozoğlu/Bodrum Gündem

“Sualtı Kültürel Mirası ve Denizde Bilimsel Araştırmaların Hukuki Rejimi Hakkında Uluslararası Çalıştayı” kapsamında açılan sergide Büyükelçi Çağatay Erciyes ve Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Harun Özdaş’a ait 51 fotoğraf yer alıyor.

“Bodrum’daki Su Altı Arkeoloji Müzesinin Bir An Önce Açılmasını Temenni Ediyorum…”

30 ülkeden 100’ün üzerinde konularında uzman bilim insanının ziyaret ettiği bu özel sergi 2 gün boyunca açık kalacak. Sergi ile ilgili görüşlerini sorduğumuz büyükelçi Çağatay Erciyes sergide yer alan 51 fotoğrafın 2005 yılında başlatılan Türkiye Batık Envanteri Projesi (TÜBEP) kapsamında çekilen binlerce fotoğraf arasından seçildiğinin altını çizerken sözlerine şöyle devam etti “ DEHUKAM tarafından yapılan çalıştayın konusuna uygun olduğu için çok anlamlı bir sergi oldu. Arkeoloji ve bilimsel anlamda düzenlen ilk fotoğraf sergisi olduğunu düşünüyorum. Büyükelçi olarak denizcilik konularına çok meraklı olduğum için 2009 yılından beri bu projenin çalışmalarına zaman zaman katılıyorum. Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunacağını düşünerek fotoğraf sergisini açmaya karar verdik. Herkesin beğendiğini umuyorum. “ dedi.

Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda su üstü ve su altındaki tarihin mirasın ayrılmadığını belirten Büyükelçi Erciyes deniz altındaki araştırmaların karaya göre çok daha pahalı olduğuna dikkat çekti. Erciyes “Fakat bu konudaki bilinç ve önem her geçen gün artıyor. Devlet kurumlarımız ve Kültür Bakanlığımız ellerinden geldiğince gerekli desteği veriyor.” Dedi. Dünyadaki ilk su altı arkeolojik çalışmaların Bodrum’da başladığını ifade eden büyükelçi Erciyes “Bodrum’daki Su Altı Arkeoloji Müzesi dünyadaki nadir müzelerden biridir. Çok değerli bir koleksiyona sahip. Onun için serginin Bodrum’da açılmasının da çok özel bir anlamı var. Restorasyon çalışmaları nedeni ile kapalı olan müzenin de bir an önce açılmasını temenni ediyorum” dedi.

“Su Altı Arkeolojisi Bodrumlu Süngerciler Sayesinde Bu Günlere Geldi…”

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Harun Özdaş; Su Altı Arkeolojisinin Arkeoloji biliminin altında gelişmesinde Bodrumlu süngercilerin bilgisinin büyük payı olduğunun altını çizdi. Özdaş, günümüz gençlerinin su altı arkeoloji ile oldukça ilgili olduğunu dile getirirken “Bu konuda meraklı, istekli, arzulu ve yetenekli çok sayıda gencimiz var. Olanaklarımızın el verdiği ölçüde bu gençlerimize imkanlar sunmaya gayret ediyoruz. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde denize daha aşina ve ona sahip çıkma bilincine vakıf bir kuşağın olması için biz elimizden geleni yapıyoruz. Bu zenginliğimizin bir şekilde gelecek kuşaklara aktarılması gerekiyor.  Biz bu mirasımızı başına bekçi ya da bir jandarma dikerek koruyamayız. Bunun en önemli tarafı toplumun buna sahip çıkması. Korumak için bilinç gerekiyor, sevmek yetmiyor.  Bodrum; dünyada su altı kültürel miras dediğimiz zaman anahtar isimlerden bir tanesi ve en önemlisi. George Bass’ın batıkları bulması ile beraber Su Altı Arkeolojisinin Arkeoloji biliminin altında gelişmesi Bodrum sayesinde olmuş. Bodrumlu süngerciler deniz altında gördüklerini aktarmışlar. Burada iki önemli şey birleşmiş; bir tanesi bilgiyi veren Bodrumlu süngerciler, diğeri de bu bilgiyi akedemik olarak işleyen George Bass. Su altı Arkeolojisinin bu günlere gelmesinde Bodrumlu süngercilerin emeği çok büyük” dedi.

Bodrum Royal Asarlık Beach Otel’de 2 gün sürecek olan çalıştay; DEHUKAM, TC Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu,  Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Virginia Üniversitesi Deniz Hukuku ve Siyaseti Araştırma Merkezi’nin (COLP) iş birliği ile yapılmakta.