Bodrum Gündem

Gündoğan

Sevgili Bodrumlu hemşerilerim…
Bu çok kıymetli bir derginin kurucus bir “Bodrum Sevdalısı” değerli kardeşim Gazeteci Fatih Bozoğlu’nun ricası ile elim değipte yazdığım müddetçe, sizlere zaman zaman Bodrum ve beldeleri, zaman zaman da mevzum olan spor ve futbol ile ilgili yazılar yazacağım.
İlk yazım 30 yıldır yaşadığım harika ama bir o kadar da ihmale uğramış beldemiz Gündoğan hakkında.
Hep merak ederim, Bodrum’da tüm yetkililerin ve yerel medyanın bahis konusu ettikleri yerler, nedense sadece hep şu beldelerdir;
1- Bodrum Merkez,

2- Ortakent ve Bitez,

3- Turgutreis,

4- Türkbükü ve Gölköy,

5-Yalıkavak bütün icraatlar ve (O da Marinadan dolayı). Yapılması gereken tüm önemli konular buralar içindir.
Ama bizim zavallı Gündoğan sanki üvey evlat gibidir ve burayı yıllardır ne arayan, ne soran vardır? Gündoğan’ımız her geçen sene  perişanları oynuyor. Deniz kirliliği ve dolayısıyla balıkçılığın da bitmek üzere olması, tüm derelerin denize akıttığı pislikler ve kanalizasyonlar ile beraber leş gibi yaydıkları kokular. Trafiğin felaketi (bilhassa dev inşaat kamyonlarının anormal hızla canavar gibi gitmeleri) ve başta koca çarşı içinde olmak üzere ana caddelerde kaldırım olmadığından yayalarla arabaların içi içe olmaları sebebiyle, çok büyük facialara gebe olmamız.
İnşaatların anormal bir hızla yayılması ve yasaklara hiç uyulmaması.
Eski Gündoğan otogarına bir türlü Gündoğan dışında yer bulunamadığından kapatılıp koca otogarın atıl duruma gelmesi ve yaşayanların Bodrumlara gitme mecburiyetine bırakılması.
Deniz kenarında nefis tabiat içinde harika bir yürüme yolu olmasına rağmen, çok bakımsız ve çöp içinde olması. Tarihi değerlere bilhassa değirmenlere vb. yerlere sahip çıkılmaması. Tabiat varlıklarımın gittikçe yok olması, bilhassa da kedi ve köpeklerin başıboş ve bakımsız olmaları , hele kışın saldırgan olup tehlike saçmaları. Gençlerin boş vakitlerini geçirecek hiçbir yerlerinin (Futbol sahası- Kapalı spor salonu- Kütüphaneler- El beceri işleri) vb. çeşitli faaliyetlerde bulunacak kurslar, sosyal dernek ve vakıfların olmaması. Yüzme- Kürek vb. deniz sporlarıyla, atletizm, basketbol, voleybol, satranç, futbol takımlarının ise hiç olmaması. Kültürel ve Sanatsal faaliyetlerinin tamamen bitmiş olması. Bir zamanlar özel tiyatrolar, ses sanatçıları ve benzerleri pek sık olmasa da yine de ara sıra gelirdi, hele benim ilk defa kurduğum ama sonra Gündoğan belediyemizin ve Gündoğanlarının maalesef devam ettirmeyip kapattıkları “Gündoğan Kültür-Turizm ve Sanat Derneği”

Anımsar mısınız; Başkan olarak sevgili Çiçek ve Fatih Bozoğlu ile beraber yaptığımız ve binlerce insanın bir hafta boyunca Bodrum ve Gündoğan’dan ve hatta Milas’tan, her gün akın akın geldiği o  muhteşem  “Gündoğan Kitap Ve Yazarlar  İmza Ve Müzik Konserleri Günleri”, Nardoğan Şenlikleri, Kültür Merkezi de (o tarihlerde faaldi) Folklor, Türk Sanat Müziği Konserleri, söyleşiler ile Yahudi vatandaşlarımıza organize ettiğimiz dini törenler ve TÜRMEPA ile deniz temizleme günleri,  İstanbul Palas otelinde yapılan söyleşiler, konserler vb. gösteriler, hepsi çok muhteşemdi.
Tüm bunlar o eski dönemlerde, yine tamamı şahsi girişimlerle yapılmıştı. Gündoğan’da ve Bodrum’da halkı birbiriyle bütünleştiren müthiş sosyal faaliyetlerdi.

Hepsi bitti!
Hele hele en önemlisi Atatürk Heykelinin olduğu Atatürk Meydanının Gündoğan  belediyemizin büyük hatasıyla elden gidip, Gündoğan’ın en güzel meydanının çirkin bir otopark olması var ya, inanın  içler acısı. Etrafı da öyle pis ve öyle bakımsız ki.
Bence burada büyük Atamıza, çok büyük bir yanlış yapılıyor. Gördükçe de inanın içim acıyor. Milliyet gazetesinde “Düşünenlerin Düşüncesi” başlıklı ve  Cuma günleri yazmaya başladığım  yazılarımdan, geçen hafta 29 Ocak 2021 Cuma günkü yazımda bunları gündeme getirerek, bu yanlışlarda Devletimiz kadar, Milletimizin de, yani bu beldede bilhassa son 20 yılda artan büyük iş imkanları ve büyük  kazançlarına rağmen, Gündoğanlı restoran, kafe, otel, motel, plaj, fırın, büyük ve küçük marketler ve inşaat malzemesi satanlarla, ticari hayatları çok gelişen, sucu, kasap, manav, pazarcılar, balıkçı, tekneci, yatçı, deniz malzeme satıcılarıyla deniz spor organizasyoncuları, kuaför, elektrikçi, telefoncu, taksici, oto tamircisi, perdeci ve döşemeciler, klimacı ve kaloriferciler, çiçekçi ve bahçe malzemesi satıcıları, muhtelif esnaf kardeşlerimizin bilhassa da dev siteler ve villalar yapan müteahhitlerin ve de bu sitelerde yaşayan gelir seviyesi yüksek vatandaşlarımızın da epey günahının olduğunu, Gündoğan için maalesef hiçbir şey yapmadıklarını ve taşın altına ellerini hiç sokmadıklarını uzun uzun yazdım. Çünkü bu olayları uzun yıllardır ben üzülerek görüyor ve izliyorum.
Sonunda da işte bugünkü bir sürü sorunla cebelleşen bir Gündoğan ortaya çıktı. Böyle giderse ki öyle gözüküyor, bu büyüme ve yoğunlukla Gündoğan temiz denizini ve de havasını kesin kaybedecek ve yaşanması güç bir belde haline gelecektir.
Burada üç muhtar kardeşlerimize de bence büyük görevler düşüyor, yapacakları güzel organizasyon ve girişimlerle bu Gündoğan’da kazanç sağlayanlarla, belediyelerimizi bir gayretle bir araya getirseler ve “Devlet Millet El Ele” sloganıyla bir güzel organizasyonlara girişseler, görün bakın neler yapılıyor. Yeter ki devleti ve milleti bir araya getirin.
Bizim milletimiz gerektiği zaman öyle bir el ele verir ve öyle bir harekete geçerki inanamazsınız.  Yeterki bir önderleri olsun. Kurtuluş savaşının ne zor şartlarda kazanıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. O zor şartlarda çıkan bir Atatürk nasıl Türk milletini topladı ve inanılmaz zaferlerle Türkiye Cumhuriyetini kurdu. İşte Gündoğan’da da böyle günyüzüne çıkacak. Bence çok değerli insanlarımız var. Yeter ki bir kıvılcım çakılsın. Muhtarlarımız ya da işadamlarımızdan bir örnek lider ortaya çıkıp haydi desin.

81 yaşında bir Gündoğanlı olarak böyle oluşumda, bir ağabey olarak harekette bulunmaya bilgi, tecrübe ve yaratıcı fikirlerimle daima hazırım. Yeter ki bu öncüler ve muhtarlar ortaya çıksın.
İşte o zaman göreceksiniz ki en fazla 5 yıl içinde Gündoğan Bodrum’un örnek bir beldesi olacaktır.
Bundan da asla şüphem de yoktur.
Tüm bu sorunlarımızı önümüzdeki günlerde çok değerli, çalışkan ve de çok faal belediye başkanımız sayın Ahmet Aras ile yapacağım görüşmede kendisine de sunacağım. Elbette biliyorum ve farkındayım; Belediyelerimizin dar imkân ve zor şartlarda her yere yetişmeleri çok zordur.
Bizler Türk milleti olarak  yapmamız gereken, onlara  omuz vererek el ele büyük işler başarmak, için çok çalışmalar yapmamızdır.
Bu arada zaman Sözcü’deki o muhteşem köşesinde zaman zaman Gündoğanımızın dertlerini ve sıkıntılarını dile getiren Sayın Rahmi Turan ağabeyimize de çok teşekkür etmek isterim.
Sağlıcakla kalın, her şey gönlünüzce olsun.
Mustafa Kemal Ulusu

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.