Aslında, “Analara” ve “Aileler”e İhanet Ediyorsunuz!

Türk Deniz Kuvvetleri’nde mayın gemilerinden muhriplere, fırkateynlere kadar tüm gemilerin komutanları, geminin “Babası” olarak anılır.

Gemideki bahriye erinin ayağındaki göz nasırından, güvertedeki silah sistemlerine; personel tayınından, pruvadaki perçin çivisine kadar; anlayacağınız geminin içindeki personelden, geminin tüm teknik detaylarına kadar sorumlu olan kişi ise “İkinci Komutan”dır.

İşte bu nedenle İkinci Komutan, geminin “Anası” olarak anılır ve en ağır iş ondadır. Üstelik terfi sicil amiri de geminin komutanıdır!

Gemideki tüm personel ise, o geminin “Ailesi” dir.

Ve geminin “Anası”nın, tıpkı analarımız gibi nefes alacak zamanı yoktur.

İHANET NASIL OLDU?

İllerimiz ve ilçelerimizdeki durum da savaş gemilerimizdeki hiyerarşiye çok benzer.

İllerin babası valilerdir. İl ve ilçelerin anaları ise belediye başkanlarıdır.

İl merkezleri ve ilçelerde yaşayan halk ise “Aileler”dir.

Gemilerden tek fark, belediye başkanlarının sicil amirlerinin halk olmasıdır!

Muğla ve Antalya illeri ve bu illerin ilçelerindeki ormanlar, AKP iktidarının iş bilmezliği yüzünden hala cayır cayır yanmaya devam ederken, bölgede geceli gündüzlü ölümüne koşturan, evlerine gitmeyip makam araçlarında ancak bir-iki saat kestirebilen CHP’li başkanlar, devletin değil, “AKP’nin Valileri”ne dönüşmüş valiler tarafından, yangının başından beri adeta “Yok” sayılıyorlar.

Bu da yangın söndürme konusunda en önemli “Gerek Şart” olan “Koordinasyon”u sıfır düzeyine indirmektedir.

Sonuç, yangın söndürme uçaklarının zamanında müdahalesi konusunda çuvallayan iktidarın yanısıra, valilerin, en hafif deyimiyle, acımasız bir partizanlıkla belediye başkanlarını yok sayması nedeniyle oluşan koordinasyonsuzluk yüzünden, yangınlar ve hasar büyümüştür.

Böylece illerin ve ilçelerin hem “Analarına”, hem de “Ailelerine” ihanet edilmiştir.

ÖLÜMÜNE ÇALIŞIYORLAR

CHP’li başkanlar ise ölümüne bir çalışma ile büyük can kayıplarını, hatta bazı yerlerde de yangınların bazı yerleşim alanlarına sıçramasını önlemişlerdir.

Ama iktidarın ve partizan valilerin;  söndürme, araç gereç konusundaki gerekli desteği zamanında vermemeleri ve onları dışlamaları, bazı CHP’li başkanları hüngür hüngür ağlatmıştır.

Onlar, çaresizlik ve yok olup giden yeşillik  ve o yeşilliklerin içerisindeki milyonlarca can için ve de ölen insanlarımız için gözyaşı dökmüşlerdir.

Bazı başkanlar ise yorgunluktan baygınlıklar geçirmiştir. Nitekim, durmaksızın yangınların başında görev yapan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras dün akşam görev başında bayılmış, serumla ayağa kalkabilmiştir.

AKP iktidarının en başından en sonuna kadar tüm sorumluları ve parti piyonu valiler; dilerim herkese döktürdüğünüz bu gözyaşlarını, çektirdiğiniz ızdırapları misliyle sizler de yaşarsınız ve bu halk da bunu bu dünyada görür.

3 Ağustos 2021-Salı-Fatih Güllâpoğlu