Bodrum Gündem

Resim, Evleri Dekore Etmek İçin Yapılmaz – Süresiz Yazılar

Nazım Hikmet Saman Sarısı şiirinde Abidin Dino’ya “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” diye soruyor.

“(…)sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne de ak örtüde elmaların
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini
sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin
1961 yazı ortalarında Küba’nın resmini yapabilir misin
Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem de gam yemem gayrının
resmini yapabilir misin üstat”

Guernica Bombardımanı

Mutluluğun resmi değil ama acının, zulmün resmi 1937 yılında yapıldı.

Bazı sanat eleştirmenlerince 20. yüzyılın en önemli tablosu olarak görülen Guernica’nın yapılışında hazin bir öykü var.

20.yüzyılda 26 Nisan 1937 tarihinde Adolf Hitler ve Benito Mussolini’den destek alan Francisco Franco; Nazi ve İtalyan kuvvetlerinin yeni uçaklarının İspanya’nın Guernica kasabasında denenmesine izin vermiş ve şehir bombalanmaya başlanmıştı. Bombardımanın ardından kasabada hiç görülmemiş bir vahşet yaşanmış ve kasaba yerle bir olmuştu.

Yapılan bombardımanın çoğunluğunu Alman hava kuvvetleri üstlenmiş olsa da kasaba İtalyan hava kuvvetlerinin de desteği ile üç gün boyunca ateşe verilmişti. Dönemin Bask Hükümeti’nden yapılan açıklamaya göre, beş bin kişilik nüfusa sahip olan Guernica’da en az 1650 sivil can kaybının yanı sıra 889 yaralı bulunuyordu.

Kasaba erkeklerinin çoğunun savaşmak için gitmesi nedeniyle kasabada daha çok savunmasız kadınların ve çocukların olduğu söylenmektedir. Bombalanmanın yapıldığı pazartesi günü, şehirde her hafta pazarın kurulduğu gün olması nedeniyle Pazar için çevre bölgelerden gelmiş olan kişiler de Guernica’da bulunmaktaydı.

Picasso’nun savaş karşıtı resmi çizmesi

Paris’te sürgünde bulunan İspanyol Cumhuriyetçi Hükûmeti, Paris Dünya Fuarı’nda sergilenmek üzere Pablo Picasso’ya bir tablo sipariş etmişti. Bu daveti kabul eden ressam, bombardıman gerçekleşene kadar, çizeceği resme ilişkin ilham bulamamıştı. Tablo 1937 Dünya Fuarı’ndaki Cumhuriyetçi İspanya pavyonunda sergilendi. İspanya’nın demokrasiye yeniden dönüşü sırasında bu tablo, Bask milliyetçiliğinin sembollerinden biri haline geldi. Bugün Madrid’deki Reina Sofía Müzesi’nde sergilenen tablonun halıdan bir kopyası, New York’taki Birleşmiş Milletler binasının bir duvarında, Güvenlik Konseyi salonunun girişinde asılıdır. Tablonun kopyası buraya, savaşın korkunçluğunu anımsatması için asılmıştır.

“Resim evleri dekore etmek için yapılmaz. Vahşet ve karanlığa karşı bir araçtırlar”

Geçmişin acılarını ve vahşetini günümüze taşıyan Guernica, sembolik anlatımlarla oluşturulmuş sessiz bir çığlıktır. 3,49 metre yükseklik ve 7,76 metre genişlikte olan Guernica siyah ve beyaz renkler kullanılarak geometrik biçimlendirmelerle yapılmış kübizmin temsilcisi bir eserdir.

Picasso, savaşı çizmeden savaşı; kıyımı çizmeden kıyımı; yaşananlara dair hiçbir şeyi çizmeden, yaşananları dünyaya anlatmıştı.

Picasso’nun, “Resim evleri dekore etmek için yapılmaz. Vahşet ve karanlığa karşı bir araçtırlar” sözü Guernica’nın tarihsel olaylara ışık tutan aktivist rolünü ortaya koymaktadır.

Picasso ”tek gerçek sanat eserim” diye ifade ettiği eseri ile sivil halkın uğradığı zulmü; çocuklarını kaybeden annelerden, ölmeden önce bir elinde çiçek diğerinde kılıç ile son nefesini vermiş olan askerlere kadar tüm ayrıntıları ile ele alıyor.

Resimde vahşeti boğa ve at dile getiriyor. Dram ve şiddetse insanlığı ve erdemi simgeleyen kadın, çığlık atan ya da ölü oğlunu kollarında tutan kadın aracılığıyla gösteriliyor.

Picasso ve Nazım Hikmet

Picasso, Abidin Dino ve Nazım Hikmet ile tanışıyordu. Abidin Dino Paris’te yaşadığı yıllarda Picasso’nun atölyesinde onun seramiklerinin kopyalanması işi ile uğraştı. Picasso, Guernica resmini yaparken üzerinde çalıştığı eskizlerinden Nazım Hikmet’e göndermişti. Bu eskizlerin eşi Vera’nın kızında olduğu bilinmektedir.  Nâzım Hikmet’in 1958’de Picasso’ya yazdığı ve son yıllarda ortaya çıkan kısa mektubu:

Üstat, Fransa’ya geldim. Sizi görmeden dönersem, Fransa’ya gelmemiş gibi olacağım. Biz Türkler, 56 yaşında da olsak, sizin gibi büyüklerimizin ellerini öper, alnımıza koyarız. Mübarek ellerinizi öper, alnıma koyarım. Nâzım

Kübizmin etkisi Nazım Hikmet’in şiirlerinde de görülmüştür. Kübist ressamlar tablolarına, resim sanatına aykırı bulunan malzemeleri, örneğin gazete parçalarını, kolaj tekniğinden faydalanarak eklediyse Nâzım Hikmet, Taranta -Babu’ya Mektuplar şiirini yayınlarken görselinde kolaj yapmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.