Bir Yolsuzluk Hikâyesi

Kızılağaç ahalisi neredeyse iki senedir yolsuzlukla mücadele ediyor. Yolsuzluk diyerek kelime oyunu yaptığımı asla düşünmeyin. Kızılağaç’ın yerlisi veya sonradan seçerek buraya yerleşmiş yurttaşlar başta olmak üzere, Bodrum Kızılağaç ve Yalıçiftlik ulaşımını yürüten şoför esnafı, bölgedeki esnaf,  iş nedeni ile her gün ya da belirli günlerde Bodrum, Kızılağaç, Yalıçiftlik yolunu kullanmak zorunda olan onlarca kişi aylardır isyan ediyor ve seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu mücadeleyi Kızılağaç Koruma ve Güzelleştirme Derneği’ni de kurarak örgütlü ve kurumsal bir hale dönüştürdüler. Başkanlığını da bölge halkından genç kardeşim Durmuş Uçar yürütüyor. Kızılağaç Muhtarı Mehmet Karaca da canıyla kanıyla köylüsünün yanında yerini almış durumda.

Birçok kez toplanıp basın açıklaması yaparak yaşadıkları zorlukları yetkililere duyurmaya çalıştılar. Sosyal medya hesaplarından her gün meydana gelen onlarca kazanın görüntülerini paylaştılar. Yine seslerini duyup, birkaç cılız söylem dışında tepki veren yetkili olmadı. Geçtiğimiz yaz boyunca bölgede yürütülen çalışmaların aksak köstek yürütüldüğünü, yolda büyük bir güvenlik zafiyeti olduğunu Sağır Sultan bile duydu da ‘vah vah!’ diyerek bölge halkının çektiklerine üzüldü.

Ancak bir okul servisinin kaza yapmasının ardından, yeni göreve başlayan Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar ile Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras bölgeye giderek inceleme yaptılar. Kısmi bir çalışma başlatıld. Çukurlar toz toprakla dolduruldu, özensiz alelacele bir şekilde yol bakımı yapıldı. İlk yağmurda da bu çalışma ne yazıkki heba oldu.

Diğer yandan, eğer yanlış biliyorsam biri beni düzeltsin; Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda olan yol için bu güne kadar Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün bir kere dahi bölgeye gelip incelemede bulunmadı, halkın sesine kulak vermedi. Oysa Osman başkan mevzuatı çok iyi bilen, titiz bir yöneticidir. Sanıyorum Osman başkan durumun ne kadar vahim olduğunun farkında değil, kim bilir belki de buradaki sorun ile ilgili bilgilendirilmemiştir. Lakin Osman başkan bilsin ki bölge halkının canı burnunda.

Bölge halkı özellikle hukuka saygılı bir şekilde haklarını arayarak seslerini duyurmak konusunda çok hassas. Birilerinin de buradaki mağduriyetlerini kullanarak siyasi rant elde etmek için mış-miş gibi davrandıklarının da farkında.

13 Şubat 2022 Pazar günü Kızılağaç Pazaryerindeki ‘İbo’nun gavesi’nde bir araya gelip durum değerlendirmesi yaparak, hep birlikte neler yapabileceklerini konuştular.

Önce ilk toplantılarında aldıkları kararları ve yol haritalarını anlatan bir açıklama yaptılar. Kızılağaç Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar adına açıklama yapan Merve Aktuğ tarafından kamuoyu ile paylaşılan bu açıklama noktasına virgülüne dokunmadan aynen şu şekilde;

“Merhaba…

Hoş geldiniz, hoş geldik demek isterdim, ancak hoş gelmediğimizin farkındayım. Bugün burada bulunmak için ortak bir nedenimiz var. Ve bu neden, maalesef pek hoş bir neden değil; ‘Yol sorunumuz.’ Daha doğrusu, yoldan kaynaklanan can ve mal güvenliği sorunumuz bizi burada bir araya getirdi. Kimimiz düştü ayağını zedeledi, kimimizin aracının lastikleri patladı. Kimimiz yazın 40 derece sıcakta tozdan penceresini açamadı, kimimiz ciddi kaza tehlikesi atlattı. Yazın ortasında susuz da kaldık, çamurdan tesisatlarımız da tıkandı. Öğrenci servisi de yan yattı, tır da çamura battı. Tek tek saymak mümkün değil ancak topladığımızda, can kaybı hariç aklınıza gelebilecek tüm zararı yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Bir hayatın kaybolmasını beklemeye niyetimiz yok. İşte bu kadar kötü nedenlerle geldik buraya. Ama aynı zamanda güzel bir amaç için de buradayız. İlk bakışta bu amaç, yolumuzun standartlara uygun güvenli bir yol olması gibi görünebilir. Tabi yaşadığımız ve yaşamaya devam ettiğimiz bu zulmün giderilmesi öncelikli hedefimizdir. Bu konuda, ilk buluşmada ve sonrasında oluşturulan whatsapp grubunda ‘ne yapabiliriz’ sorusunun cevabını aradık. Hep birlikte 4 başlık altında önerileri topladık: 1. Halk olarak kendi imkanlarımızla yoldaki çukurları doldurmak. Bu çalışmayı kayda alıp basın ile paylaşmak. 2. Yasaların izin verdiği ölçüde yolu kısa süreli meşgul ederek basın eşliğinde bir bildiri okumak. Geçtiğimiz toplantıdan bu yana Bodrum Belediyesi’nin yolumuzu bir nebze düzeltmeye çabalamasından dolayı, bu iki maddeyi askıya almalı mıyız sorusu gündeme geldi. Bugün bu fikri masaya yatırabiliriz. 3. Videolar çekip yerel basında, ulusal basında ve sosyal medya platformlarında mümkün olduğunca yayıp, sesimizi geniş kitlelere duyurarak kanaat sahipleri üzerinde baskı oluşturmak. Bu konuda fikirler fikirleri doğurdu. Birçok arkadaş çok güzel fikirler ortaya attı. İlk etapta hızlı sonuç almak adına bir proje belirlendi ve bugün çekilecektir. Montaj aşaması da bitince gruptan herkese ulaştırılacaktır. Detayları daha sonra gruptan konuşabiliriz. 4. Sorumlu kurumlara dava açılması. Bu konuda ‘haklarımız nelerdir, nasıl bir yol izleyebiliriz, dava açmalı mıyız, eğer açarsak en kısa sürede nasıl bu davayı lehimize sonuçlandırabiliriz’ gibi birçok sorumuz olacaktır. Bugün avukat Remzi bey bu konudaki tüm sorularımızı yanıtlayarak bizi bilgilendirecektir. Geçtiğimiz Pazar’dan bu yana bu fikirler üzerinde çalışabildik. Daha birçok güzel fikir ortaya çıktı. Eminim çıkmaya devam edecektir. Bunları hep birlikte bulacağız, hep birlikte olgunlaştırıp hep birlikte uygulayacağız. Biz bunu birlikte yaşadık; Birlikte aşacağız. Kızılağaçlı ya da Yalıçiftlikli olarak değil, Bodrumlu olarak da değil. Hatta bence halk olarak bile değil; biz buraya insan olarak, insanca yaşama hakkımızı savunmak için geldik. Bizi bir araya getiren amacın bu olduğunu düşünüyorum. Evet, bugün hiç hoş gelmedik, farkındayım. Ama birlikte çabalarsak yarın hoş geleceğimize eminim. Ve bir insan olarak yalnız olmadığımı hissettirdiğiniz için hepinize kendi adıma teşekkür ediyorum. Bir insana umut oldunuz. Hoş bir gelecek bizi bekliyor. Burada olduğunuz için minnettarım. Sözü Muhtarımız Mehmet beye devrediyorum; hangi aşamadayız, son durum nedir, gelişmeleri dinleyelim…”

Sonra Kızılağaç Muhtarı Mehmet Karaca’da şu ana kadar yaptığı çalışmalarını özetledi.

En önemli çalışmalardan birisini de Kızılağaç Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin hazırladığı imza kampanyasıydı. Durmuş Uçar sadece bölgede yaşayan yurttaşların dışında, dertleri ile dertlenen herkesi bu imza kampanyasına davet ediyordu.

KAYMAKAMLIK MAKAMINA

BODRUM

Kızılağaç mahallesi sakinleri olarak; 2021 yılı yüksek turizm sezonunda yüklenici firma KARYOL İNŞAAT San. ve Tic. Ltd tarafından plansız, programsız, gerekli önlemler alınmadan özensiz çalışmalarıyla başlatılan esnafa, gelen turistlere ve halka bütün yazı zehir eden kazı çalışmalarından sonra tamamlanmadan bırakılıp gidilerek kış aylarının da işkenceye dönüşmesine neden olan altyapı çalışmaların, ilgili firma tarafından hızlı bir şekilde tamamlanmasını, kazılan yerlerin biran önce kapatılıp standardına uygun şekilde asfaltlanmasını, şahısların hasar gören araçlarının masraflarının karşılanmasını, duvarları yıkılan arazilerin duvarlarının yeniden yapılıp hasar verilen yağmur suyu tahliye kanallarının yenilenmesini talep eder, konunun takibini yüksek makamınıza saygılarımızla arz ederiz.

Ad – Soyad:                                                  imza:

Bu dilekçeye ben de imzamı attım. Bodrum’un yerel sorunları, talepleri ve değerleri için (etik kuralların dışına çıkmadan) sorumlu bir yurttaş ve gazeteci olarak eleştiri hakkımızı da kullanıyor, Kızılağaç halkının yanında olduğumuzu da deklare ediyoruz…

Diyeceksiniz ki; “Sen bir gazetecisin ve taraflı olamazsın…” Yanıtım çok net; “Ben önce insan sonra gazeteciyim ve ben sorumlu bir yurttaş, sorumlu bir gazeteciyim. Üstelik Bodrum Gündem olarak en baştan söyledik; gerçeğin yanında, Bodrum’un tarafında olacağımızı…” 

Son söz;

Değerli yöneticilerimiz mücadelelerini hukuki ve yasal bir platformda sürdürmek adına azami hassasiyeti gösteren bu insanları lütfen duyun. Bir an önce çözün şu yolsuzluk sorununu…