Bodrum Gündem

İsveç Evsahibi, Türkiye Gözlemci – Emin Varol Bodrum Gündem yazıları…

Sanki NATO’dan Türkiye’ye bir cevap gibi.

NATO, Türkiye’nin üyeliğini “veto” ettiği İsveç’le, “Baltık Operasyonları 2022” tatbikat başlattı. Üstelik tatbikata, ittifaka üye olmak isteyen İsveç ev sahipliği yapıyor. İsveç’i, ittifak’ta istemeyen tek ülke olan Türkiye ise, bu tatbikatta sadece “gözlemci” olarak bulunuyor.

NATO, bu tatbikatla Türkiye’ye, “İsveç’i  ittifakta istediği ” mesajı veriyor.

Zaten, Erdoğan da son günlerde bu konudaki itirazlarının dozunu azaltmaya başladı.

Dün, “şu anda” demeye başladı.  “Şu anda, İsveç’in üyeliği için olumlu bir düşünce içinde değiliz.”

Şuraya yazıyorum!

Haziran zirvesinde İsveç ve Finlandiya, “Türkiye’ye rağmen, NATO üyesi olacaklar.

Çünkü, hep böyle oldu. Yurt dışında Türk Dış Politikası için “önce sert çıkar, sonra yumuşarlar” derler.. O nedenle de Türkiye’nin itirazlarını çok ciddiye almazlar.

NATO ve Avrupa Birliği (AB) Türkiye’den almak istediklerini  sonunda, mutlaka kopartırlar. Sonunda  “pes” eden Türkiye olur.

Bunlardan Gazeteci olarak izlediğim ve yaşadığım birkaç örnek vereceğim.

Rum Bayrağı’nı selamladı.

Tarih 01.05.2004

Türkiye’nin tam üye yapıldığı 17 Aralık 2004 AB liderler zirvesinden 7 ay önce.  Avrupa Birliği tarihi bir genişlemeye imza atıyor.

Aralarında, terör örgütü PKK’nın yuvası haline gelen Kıbrıs Rum kesimi de dahil 10 ülke AB’ye katılıyor. Üstelik, tam üyelikten bir hafta önce yapılan referandumda Kıbrıslı Rumlar, “Türklerle birleşmeye hayır” demiş, buna rağmen AB’ye üye alınmışlardı.

AB Dönem Başkanı İrlanda’nın Başkenti Dublin’de, “Bayrak çekme töreni” yapılacak. Türkiye bu törene Erdoğan ve Gül dahil kalabalık bir heyetle katıldı ve aile fotoğrafındaki yerini aldı.

Erdoğan, “bu, Rumları tanımak anlamına gelir” şeklindeki eleştirilere, “dünya tanımış, bir tanımasak ne çıkar” diyerek, Kıbrıs Rum Bayrağı’nın göndere çekilişi sırasında ayağa kalkarak saygı duruşunda bulundu.

Rumlar, bunun karşılığında yaklaşık 7 ay sonra 17 Aralık 20004 tarihinde, Brüksel’de yapılacak AB zirvesinde Türkiye’nin aday ülke ilan edilmesine itiraz etmeyecekti.

Erdoğan, Fransa’nın NATO’ya dönüşüne onay verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan son günlerde, Yunanistan ve Fransa’nın NATO’ya geri dönmelerine Türkiye tarafından izin verilmesine tepki gösteriyor. O zamanki yönetimleri eleştiriyor.

Oysa Yunanistan’ın dönüşüne Evren, Fransa’nın dönüşüne de kendisi onay verdi.

Dünyada, sözde Ermeni soykırımını tanıyan ilk ülke olan Fransa, soykırımı tanımayanlara hapis ve para cezası verilmesiyle ilgili ikinci bir yasa daha çıkarttı.

Bu tartışmaları Fransa Parlamentosu’nda izleyen bir Gazeteci olarak, Ermenilerin “sanki kendi ülkelerindeymiş gibi” genel kurul salonundaki rahat hareketlerini,  yaptıkları taşkınlıkları ve görüşmeleri izleyen Türk gazetecileri “ajanlıkla” suçlamalarına tanıklık ettim.

Erdoğan, 43 yıl önce NATO’nun askeri kanadından ayrılmış Fransa’nın NATO’ya dönmesine onay verdiği için “pişman” gibi konuşuyor. Çünkü terör örgütü PKK’yı Elysee’de ağırlayan Fransa, Doğu Akdeniz’de de Türkiye’nin karşısına çıktı. Şimdi de Yunanistan’ı silahlandırıyor.

2009 yılında, bir ay içinde iki hata…

Başbakan Erdoğan’ın, Fransa’nın NATO’ya dönmesine izin vermesinden bir ay sonra, 4 Nisan 2009 tarihinde ABD’nin aday gösterdiği Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği’ne atanmasını da onayladı.

Erdoğan ilk başta, Peygamber’e hakaret eden karikatürlere sessiz kaldığı için bu atamayı onaylamak istemediğini dünyaya ilan etti.

Ancak, tüm NATO üyelerini karşısına alınca geri adım attı ve birkaç gün içinde Rasmussen’in Genel Sekreterliği’ne de onay vermek zorunda kaldı.

Yunanistan’ı NATO’ya kabul etmenin verdiği zararlardan ders almayan AK Parti iktidarı, Rasmussen’in Genel Sekreter,  Fransa’nın da NATO geri dönmesi konusunda geri adam atmak durumunda kaldı.

Bütün bu yaşananlardan sonra;

NATO’nun Haziran ayı sonunda İspanya’da yapacağı liderler zirvesinde, İsveç ve Finlandiya da NATO üyesi olacaklar. Erdoğan Buna da onay vermek zorunda kalacak.

Türkiye de bu ülkelerin üyeliğine onay vermek zorunda kalacak.

Dış politikayı, iç politikaya alet etmenin zararları bir kez daha görülmüş olacak.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Cenk Erdiler dedi ki:

    Akp li değilim ama ilk defa Erdoğan doğru yaptı İsveç konusunda Daha dün pkk lı vekil hükümetin düşmesini engelledi ve pkk ya daha fazla yardım yapılması için tehditlerde bulundu.