Bodrum Gündem

AKP’nin kimyası bozuldu

Deprem felaketinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez TBMM Kampüsüne geldi. Deprem sonrası AK Parti Meclis grubu ilk toplantısını yapacaktı.

Protokol kapısının önünde Cumhurbaşkanlığı forsunu taşıyan ve ön tamponun iki yanında Türk bayrağı asılı, birbirinin aynısı iki makam otosu park etmişti.

Meclis çatısındaki keskin nişancılar dâhil olmak üzere tüm güvenlik önlemleri üst düzeydi.

Ancak, ortalık sakin görünüyordu.

Protokol kapısından geçip, dış kulislere girerken, ellerinde ve bellerinde otomatik silahlarıyla özel harekât polislerini gördüm. Güvenlik önlemleri çerçevesinde turkuaz renkli kordonlar yine çekilmiş, geçişler yasaklanmıştı.

İktidar partisinin grup salonunun bulunduğu, muhalefet kulisinden geçerken, Meclis TV’de Erdoğan’ın sesini duydum. Grup konuşmasına başlamıştı.

Kulisteki,  milletvekili koltukları sivil polis doluydu. Zaten son zamanlarda Meclis sivil polis kaynıyor. Hatta yenilerinin alındığına ilişkin duyumlar var.

Eskiden kulislerde, sadece, genel kurula giriş kapılarının önünde bekleyen iki sivil polis olurdu. Şimdi koridorlar polisten geçilmiyor. Üstelik kulis girişlerinde de polis stantları oluşturuldu. Kalabalık gruplar halinde Meclis’in her yerinde geziyorlar.

AK Parti grup salonuna girdiğimde, her zaman ağzına kadar partililerle dolu olan basın locasını boş görünce gülümsedim. Bu hafta bağırıp, çağıran, slogan atan, dualar eden, marş söyleyen, ağıtlar yakan AKP’liler yoktu. Gazeteciler de rahat rahat görevlerini yapıyordu.

Diğer tribünlere baktım, o koltuklar da boştu.

Demek ki bu hafta salona, seyirci-izleyici-holigan almamışlardı. Grup yönetimi, deprem nedeniyle, coşku ve partililerin slogan atmalarını istemedi. Gazeteciler de rahat rahat localardaki tüm koltuklara dağılmış, Erdoğan’ı dinliyor, not tutuyordu.

Bakanların çoğu Mecliste yoktu. Soylu, Akar ve Kurum gibi bakanların ekseriyeti deprem bölgesindeydi. Erdoğan onların işlerine devam etmelerini, Ankara’ya gelmemelerini istemişti.

Fakat bir başka sessizlik daha vardı, Alkış…

Gözlerim, AKP Grup Başkan Vekili Mehmet Emin Akbaşoğlu’nu aradı. Erdoğan’ın görebileceği bir koltukta oturmuş, gözlerini kırpmadan liderini dinliyordu. Elleri, sıranın üzerinde, ancak alkışlamıyordu. Oysa her hafta alkışlara öncülük eder, liderinin her cümlesini yüksek sesle alkışlardı.

AKP Genel Başkanı Erdoğan yine, konuşmasının bazı yerlerinde sesini yükselterek alkış ister gibiydi. Akbaşoğlu da o’nu alkışlamamak için kendini zor tutuyor gibiydi. Depremde yaşamını kaybedenlere saygı nedeniyle bu hafta alkış yasaklanmıştı.

Oysa  “Erdoğan alkış sever, Akbaşoğlu da alkışlamayı sever “iki siyasetçiydi.

Hatırlar mısınız?

Bakanlar Kurulu toplantıları sonrasında, kendisini alkışlamadıkları için bakan ve gazetecileri azarlayan Cumhurbaşkanını…

AKP Grup salonunda, depremde hayatını kaybeden Adıyaman Milletvekili Yakup Taş’ın oturduğu koltuk kırmızı karanfillerle süslenmişti. Erdoğan, konuşmasında depremde hayatını kaybeden AK partilileri sıralayarak rahmet istedi.

Erdoğan grup toplantısını iki ayrı video ile süsledi. Konuşmasını ise tehditlerle…

Ey muhalefet, bunları not ediyorum, hakaretlerin hesabını soracağız.

Süresi yeterse tabii ki…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.