Bodrum Gündem
Abbas Coşar

Abbas Coşar

Abbas Coşar, 30.08.1970 tarihinde Malatya'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Malatya'da tamamladı. 1992 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mekteb-i Mülkiye) iktisat Bölümünden mezun oldu. 1993 yılında açılan sınavda başarı göstererek Maliye Bakanlığı Stajyer Gelirler Kontrolörü olarak göreve başladı. Maliye Bakanlığında Gelirler Kontrolörü ve Gelirler Başkontrolörü olarak 14 yıl görev yaptıktan sonra 2006 yılında Yeminli Mali Müşavir olarak çalışmak üzere özel sektöre geçti. Halen Yeminli Mali Müşavir olarak görev yapmakta ve Bir Bağımsız Denetim Şirketler Grubu bünyesindeki şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmektedir. Vergi Hukuku alanında yayınlanmış çok sayıda makalesi bulunmakta olup, Vergi Sorunları Dergisinde 2 yıllık bir süreyle yazı işleri müdürlüğü yapmıştır. Evli ve bir çocuk babasıdır.

    Cazibe Merkezi Teknoparklar ve Vergi Avantajları

    Herkes çağının çocuğu olmalı. Dijital bir çağın içindeyiz. Yazılım ve bilgi iletişim teknolojileri, bir şekilde tüm sektörleri etkileyen, firmalara rekabet avantajı sağlayan, sektörde başarı göstermiş toplumlar için toplumsal kalkınma imkanı sağlayan, kritik önemde ve değerde bir sektördür.

    Yaşlanmış bir Avrupa karşısında hep övündüğümüz Türkiye gibi gelişmekte olan ve genç nüfusa sahip ülkeler için yazılım sektörü pek çok fırsatı içinde barındırmaktadır.

    Geç kalma erken gel yarının umut dolu sloganıyken genel olarak bilişim sektöründe, zamanında harekete geçip gerekli önlemleri alan ülkelerin ortaya koyduğu başarılı örnekler, diğer ülkeler için de cezbedici olabilmektedir.

    İyi örnekler gıpta ile bakılır hatta efsaneleşirler zaman ırmağında akış içindedirler. Önemli yazılım ihracatçısı olan iki ülkeyi (Hindistan ve İrlanda) merkeze alarak, İsrail, Rusya, Çin gibi ülkelerin sektörde nasıl başarılı oldukları hep konuşula gelmiştir.

    Dünyada yazılım sektöründe pazar büyüklüğü açısından ön plana çıkan firmaların değerlendirilmesi, Hindistan ve İrlanda’nın tarihten günümüze başarı öyküsü, Hindistan ve İrlanda’da sektörün en önemli firmaları, pazar büyüklükleri ve istihdam ettiği insan kaynağı üzerinde bir değerlendirme ortaya koymaktadır. Elde edilen bulgular ışığında, Çin ve ABD günümüzde yazılım sektörünün geleceği için iki kritik ülkedir. Çin özellikle teknoloji alt yapısı olarak (5G teknolojisi) gelecek teknoloji senaryolarına en hazır ülkedir ve gelecek teknolojik yeniliklere yoğun yatırım yapmaktadır.

    Hindistan, İrlanda ve İsrail gibi ülkelerin yazılım sektöründeki varlığının derin bir tarihi vardır. Altmışlı yıllara kadar dayanmaktadır ve İrlanda’nın Doğrudan Yabancı Yatırım Ajansı ve Hindistan Ulusal Yazılım ve Hizmet Şirketleri Birliği (NASSCOM) gibi kurumlar kritik önemdedir. ABD, Norveç, Avustralya gibi pek çok ülke Hindistan ile eğitim anlaşmaları yapmakta, kurumsal iş birlikleri için projeler geliştirmektedir. Sonuç olarak; sektörde ön plana çıkan ülkelerin uzun yıllara dayanan, hükümet politikaları ile desteklenen faaliyetleri mevcuttur. Hindistan ve İrlanda’da sektörün gelişmesinde yurtdışında yaşayan diasporaların önemli bir etkisi olmuştur. Sektörel planlamaların denetimi ve kontrolü, başarı için kritik değerdedir.[1]

    Dünya Ekonomik Forumu’na göre, dördüncü sanayi devrimi teknolojileri dünya ekonomisine 2025 yılına kadar 3,7 trilyon ABD doları ek katkı sağlayacaktır. Ülke olarak bakalım biz bu devrimin neresindeyiz? Türkiye Ar-Ge 250 Araştırması” ile Türkiye’nin katma değer yolculuğunda nereye vardığını gözler önüne sererken araştırmada yer alan 500 firma Ar-Ge harcamasını 25 milyar 449 milyon TL’ye çıkardı.

    Araştırmaya göre 2021 yılında en fazla Ar-Ge harcaması yapan şirket, önceki yıla göre 2 milyar 258 milyon TL’lik artış ile 5 milyar 615 milyon TL harcamayla savunma sanayimizin gözbebeği ASELSAN oldu.

    İlk 50 firma yatırımının 2017-2021 arasında sırasıyla yüzde 50,8, yüzde 49,7, yüzde 58,2, yüzde 55,9, yüzde 62,8 gibi çok yüksek bölümünü sadece Aselsan, TUSAŞ, Roketsan, TEİ ve Havelsan gibi TSK Vakfı’nın beş önemli firmasının gerçekleştirdiği görülüyor.

    En fazla Ar-Ge yapan ilk 50 firma sektörel olarak sıralandığında 2021 yılında savunma sanayi firmalarının yüzde 66,3, otomotiv endüstrisinin yüzde 12,5, beyaz eşya ve elektronik firmalarının yüzde 5,5, ilaç firmalarının ise yüzde 1,6 pay aldıkları görülüyor.[2]

    TEKNOPARK(TEKNOKENT) VERGİSEL AVANTAJLARI

    4691 Sayılı Kanuna Göre Teknoloji Geliştirme Bölgesi Nedir?

     Teknopark ya da Teknokent  dediğimiz bölgelerin kuruluş amacı, ARGE ve yenilik faaliyetleri için bir cazibe merkezi olmaktır.[3]

    1-Üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin iş birliği sağlanarak,

    2-Ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek,

    3.Üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek,

    4-Ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak,

    5-Üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek,

    6-Teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak,

    7-Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak,

    8-Araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak,

    9-Teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamak, olarak bu kanunun gerekçesi ve amacı sıralanmaktadır.

    Yönetici şirket nedir?: Kanuna uygun ve anonim şirket olarak kurulan, Bölgenin yönetimi ve işletmesinden sorumlu şirketi kurulur.[4]

    Bölge kurmak amacıyla bir araya gelen, Bölgenin bulunduğu ilde yer alan en az bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu Ar-Ge merkez veya enstitüsü temsilcileri ile 14 üncü maddede belirtilen kurum ve kuruluşlardan katılmak isteyenler,  temsilcileriyle aralarında düzenlenecek bir protokolle kurucu heyeti oluştururlar.

    Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Vergi Teşvikleri Nelerdir?

    1.Gelir ve Kurumlar Vergisi İstisnası (Kazanç İstisnası ) (100%)

    2.Ücretlere uygulanan Gelir vergisi istisnası ve SGK İşveren Desteği ( 50%)

    3.KDV İstisnası (100%)

    4.Gümrük Vergisi Muafiyeti (100%)

    5.Yeni Makine ve Teçhizat Alımlarında KDV İstisnası

    4691 sayılı yasa teknokent kavramı yerine “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri” kavramını kullanmaktadır. Şubat 2022 itibariyle 92Teknoloji Geliştirme Bölgesi Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilmiştir. Ancak bu 92 teknokentin 76 adedi şu an için faaliyette, 16′ sı ise geliştirme aşamasındadır.

    Faaliyette olan teknokentlerde Ar-Ge çalışmalarını yürüten firmaların sayısı 7 bin 580’e ulaşmıştır. Bu firmaların %45’i yazılım, bilgisayar ve iletişim teknolojileri sektörlerinde, %7’si mühendislik alanlarında faaliyet göstermekte ayrıca medikal, enerji, kimya, gıda, savunma, otomotiv, tarım, hayvancılık gibi bir çok sektörden firmalar bölgelerde Ar-Ge faaliyetleri kapsamında yer almaktadır. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yer alan firmalarda 64 bin 463’ü Ar-Ge personeli olmak üzere toplam 78 bin 028 kişi istihdam edilmektedir.

    Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yürütülen toplam Ar-Ge proje sayısı (tamamlanmış ve devam eden) Şubat 2022 itibariyle 56 bin 861 adettir. Faaliyete geçen Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde bulunan şirketlerin, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, Japonya, İsrail, İngiltere ve Almanya gibi dünyanın en gelişmiş ülkelerine yapmış oldukları teknolojik ürün ihracatı 6,9 Milyar ABD dolarını ulaşmıştır. Yabancı sermaye açısından baktığımızda; Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde toplam 322 adet yabancı/ yabancı ortaklı firma yer almaktadır. Bölgelerde faaliyet gösteren firmalar tarafından tescil ettirilen patent sayısı (Ulusal/Uluslararası) 1.464‘tür.[5]

    Dünyadaki Teknoketlilerin Sayısı Kuluçka Merkezleri İle Birlikte 4000’in üzerindedir. Bu Teknoparkların çoğu 80’li yılların ikinci yarısında kurulmuştur. %83’ü kar amacı gütmeyen yapılardır. %62’sibünyesinde kuluçka birimi barındırmakta,%70’i kamu yatırımı ile kurulmuş, %73’üarsa kiralayarak kendini idame ettirmektedir. Teknokent firmalarının %26’sı bilişimteknolojilerinde, %20’si biyoteknolojide, %19’u elektronik, %8’i çevre,  %6’sı ileri malzeme, %5’i kimya, %9’u tarım ve %7’sidiğer sektörlerde faaliyet göstermektedir. Teknokent şirketlerinin %51’i hizmet, %18’i sanayi ve %26’sı Ar-Ge şirketi olarak tanımlanmaktadır. Teknokent şirketlerinin %89’u KOBİ niteliklidir.

    Bir örnek üzerinden Teknopark yapıların anlatmak isterim.

    Muğla Teknopark A.Ş yönetim şirketi olarak 2016 yılında kurulmuştur. Bölge faaliyete geçmesine müteakip, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği mevzuatı çerçevesinde, girişimci şirketlere sağlanan vergi muafiyetleri ve teşvikler, Üniversitenin sağladığı altyapı ve akademik bilgiyle birleşmesiyle MUĞLA TEKNOPARK bir cazibe merkezi haline gelmiştir.

    Yönetim Şirketinin ortakları, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (Yönetim Kurulu Başkanı ilk kuruluşta ilin Valisi iken şimdi Üniversitenin rektörü olmuştur.), Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Ticaret Odası, Milas Organize Sanayi Bölgesi, Ege Yat Hizmetleri Turizm ve Sanayi A.Ş, Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği…vs devam ediyor.

    Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’ne Yönelik Hangi Hizmetler Alınabilir?

    *Mali ve Teknik Uygunluk/Fayda Analizi Raporu: 4691 nolu kanun kapsamında firmanın projelerinin değerlendirilmesi / yönlendirilmesi ve mali açıdan yararlanabileceği teşviklerin analiz edilmesi,

    *Bölgeye Giriş için Proje Yazım ve Başvuru Süreci Danışmanlığı: Proje ve proje personellerinin seçiminin yapılması, proje yazımı, başvuru ve takip süreç danışmanlığının yapılması,

    *Mali Sürdürme: Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Vergi Teşviklerinden en üst düzeyde yararlanmak için uçtan uca Mali Danışmanlık,

    *Teknik Sürdürme Danışmanlığı: Devam eden projelerinin takibi, yönlendirmesi, yeni projelerin değerlendirilmesi, teknopark yetkinliklerinin arttırılmasına yönelik çalışmalar,

    *Teknopark Firmalarının Yıllık Mali Uygulama ve Risk Değerlendirme Çalışması ve Raporlama.

    *4691 Sayılı Kanun’dan Yararlanabilir miyim? Teknopark’a Nasıl Geçiş Yapabilirim?

    Kanun Kapsamındaki teşviklerden yararlanmak için Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yer almak gerekmektedir. Bunun için ilgili Teknokent Yönetici Şirketi tarafından bölgeye kabul edilmeniz gerekmektedir. Bölgeye kabul edilmek için; Faaliyetlerinizin Ar-Ge, Yazılım ve Tasarım çerçevesinde olmalıdır. Bu kapsamda projelerinizin olması ve projeleri gerçekleştirmek için Ar-Ge, Yazılım ve Tasarım Personeli istihdam etmeniz gerekmektedir.

    En son 10 Şubat 2022 tarih ve 31746 sayılı Resmî Gazetede Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yönetmeliğinde Önemli Değişiklikler Yapıldı[6]

    Konuyla ilgili olarak 10 Şubat tarihli Resmî Gazete ile yayımlanan Yönetmelik ile yapılan kanun değişiklikleri ile ilgili uygulamanın detayları Bakanlık tarafından ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

    Yönetmelikte özet olarak, Kanun değişikliğine paralel bir şekilde yapılan değiştirilen veya güncellenen uygulamalar şunlardır:

    1.Bazı tanımlar eklenmiş veya güncellenmiş,

    2.Bölge başvuruları, değerlendirme kurulunun çalışmaları ve oluşumu,

    3.Bölge alanları dışında açılacak kuluçka merkezleri (bölge dışında da belli şartlarla kuluçka merkezi açılması imkânı getirilmiştir),

    4.Yönetici şirket kuruluşu ve esas sözleşme,

    5.Yönetici şirketin görev ve sorumlulukları,

    6.Kuluçka girişimcisi, kuluçka merkezi ve kuluçka programı,

    7.Bölgede personel istihdamı,

    8.Bölgenin planlanması ve projelendirilmesi,

    9.Destekler ve bölgelerde kullanılacak ödenek,

    10.Destek talebinin değerlendirilmesi,

    11.Muafiyet, indirim ve istisnalar, (TGB Yönetmelik md.35)

    12.Desteklenecek programlar, (TGB Yönetmelik md.35/A)

    13.Doktora öğrenci desteği, (TGB Yönetmelik md.35/B)

    14.Girişim sermayesi uygulamaları, (TGB Yönetmelik md.35/C)

    15.Bölgenin izlenmesi ve denetimi

    Teknokent firmaları için çok önemli olan 35, 35/A, 35/B ve 35/C maddelerinin önemle okunması ve değerlendirilmesi gerekir.

    Bu konudaki en önemli gördüğümüz değişiklikler şu şekildedir:

    Kazanç istisnasının uygulanması

    *Yönetici şirketler ve bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu Bölgedeki yazılım, tasarım veya Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31/12/2028 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisnadır. Genel bilgi olarak uygulamanın detayları şu şekildedir:

    *Mükelleflerin, bu istisnadan faydalanabilmesi için bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurması gerekmektedir. İstisnanın uygulanabilmesi için bu başvuruya, yönetici şirketten alınacak olan vergi mükellefinin Bölgede yer aldığını ve mükellefin faaliyet alanlarını gösteren belgeler de eklenecektir.

    *Genel Müdürlükçe belirlenen şekle uygun olarak hazırlanmış olan, Bölge yönetici şirket ve Bölgede bulunan girişimcilerin faaliyetlerine ilişkin, kendi serbest muhasebeci mali müşaviri veya yeminli mali müşavirince onaylı yıllık bilgiler her yılın mayıs ayı sonuna kadar elektronik ortamda Genel Müdürlüğe iletilir.

    *Bölgelere sağlanan destek, teşvik, muafiyet ve istisnalardan İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgeleri de aynen yararlanırlar.

    *Bölgelerde Kanun kapsamında yürütülen yazılım, Ar-Ge, yenilik ve tasarım projeleri ile ilgili araştırmalarda kullanılmak üzere ithal edilen eşya, gümrük vergisi ve her türlü fondan, bu kapsamda düzenlenen kâğıtlar ve yapılan işlemler damga vergisi ve harçtan istisnadır.

    *Yönetmeliğin uygulanmasında hangi faaliyetlerin tasarım faaliyeti kapsamında değerlendirilmeyeceği hususu da düzenlenmiştir.

    KDV istisnası

    *Yukarıda sayılan tüm istisna ve teşvikler kadar önemli olan bir diğer mali kolaylık da KDV istisnasıdır.

    *Kanuna göre teknoloji geliştirme bölgesi ve ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran bu Bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, oyun, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetlerinin, katma değer vergisinden müstesna tutulması için yönetici şirketin onayı alınarak ilgili vergi dairesine başvuruda bulunulur.

    Ticaret ve teknoloji savaşlarının yaşandığı günümüz dünyasının kazananları; özgün, yenilikçi ve rekabetçi üretim yapan ülkeler olacaktır. Böyle bir konjonktürde, Türkiye’nin kritik teknolojileri milli olarak geliştirebilmesi, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunarak değer zincirlerinde pay sahibi olabilmesi tercih değil bir mecburiyettir.

    Dördüncü Sanayi Devrimine karşı her ülke, kendi gereksinimleri, alt yapısı ve planları doğrultusunda stratejiler ve politikalar üretiyor. Türkiye de bu süreçte Milli Teknoloji Hamlesi ile kendi yol haritasını hayata geçirecek, bu sayede teknolojinin öncü ülkelerinden biri olma iradesini gösterecektir. Bu yaklaşımla birlikte; küresel rekabet gücümüzü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı temin edecek ve kritik teknolojilerde atılım yapacak politikaları bir bütün olarak uygulayacağız. Savunma sanayinde kaydettiğimiz başarı, sanayinin diğer sektörlerine de rol model olacak nitelikte.

    Dijitalleşen dünyada, pazar değil, yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye için, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, paydaşlarımızın katkılarıyla 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ni hazırladık. Bu belge, Türkiye’nin “Milli Teknoloji Güçlü Sanayi” vizyonunu gerçekleştirmede yol haritası olacaktır. “Yüksek Teknoloji ve İnovasyon”, “Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi”, “Girişimcilik”, “Beşerî Sermaye” ve “Altyapı” olmak üzere 5 ana bileşenden oluşan stratejimiz doğrultusunda, ülkemizi sanayi ve teknoloji alanlarında 2023 hedeflerine taşıyacağız.[7]

    Büyük ve Güçlü Türkiye’ye giden yolda en büyük sermayemiz olan gençlerimize, bilim insanlarımıza, üniversitelerimize, araştırmacılarımıza, sanayicilerimize, girişimcilerimize, KOBİ’lerimize, işçi ve emekçilerimize güveniyoruz. 2023 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisine göre yapılacakları sıralayarak bugünkü yazımızı tamamlamış olalım. Asıl önemlisi hedeflerin gerçeğe erişmesinde siyaset üstü bir sahiplenme bilincinin kurum ve topluma yerleşmiş olmasıdır.

    -“Sanayi Doktora Destek Programı” kapsamında 33 farklı üniversitenin, 77 farklı firmayla yaptığı iş birliği projeleri desteklenmeye hak kazanmıştır. Böylece 120 farklı proje ile sanayimizin ihtiyaçları doğrultusunda 517 doktora öğrencisi yetiştirilecektir. TÜBİTAK 2244 Programı ile elde edilen geri bildirimler etkinleştirilerek destekler devam edecektir.

    Ayrıca, sanayi stratejisinin öncelikli alanlarında sanayiden gelen konularla ilgili tez ve doktora çalışması yürüten öğrencilere teşvik sağlanacaktır.

    -TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Programları yaygınlaştırılarak sürdürülecektir.

    -Öncelikle Türk akademisyenlerin çalıştığı ve odak dijital teknolojiler alanlarında çalışmalar yürüten uluslararası laboratuvarlarla iş birliği yapıları oluşturulması, bunun yanında akademisyen, yüksek lisans – doktora değişim programları, eğitimler ve ortak araştırma çalışmaları ile araştırma ve geliştirme kapasitesinin artırılması amaçlanmaktadır.

    -Fen liselerinin müfredat değişiklikleri ve altyapı ihtiyacı konusunda odak teknoloji yol haritası kapsamında belirlenecek hami üniversiteler, Ar-Ge merkezleri ile birlikte katkı verilecektir. Liselerin bir ya da birkaç teknoloji alanında uzmanlaşması, uygulamalı derslerin üniversite ve Ar-Ge merkezleri laboratuvarlarını kullanarak yapılması, yazılım ve tasarım yetkinliklerinin geliştirilmesini sağlayacak düzenlemeler Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte yapılandırılacaktır.

    -Fen Liseleri’nde ilk üç senede başlayan bilimsel çalışmaların üniversite sınavı ile kesintiye uğramadan devam etmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile düzenleme yapılacaktır.

    -Uluslararası “Teknofest” havacılık uzay ve teknoloji festivali önümüzdeki yıllarda da geniş katılımla düzenlenerek gençleri yeni teknoloji alanlarında buluş yapmaya teşvik etmeye devam edecektir.

    [1] https://dergipark.org.tr/tr/pub/eetd/issue/70271/1142633

    [2] https://turkishtimedergi.com/ar-ge/savunma-sanayi-ar-ge-250-arastirmasina-damga-vurdu/

    [3] 4691 Sayılı TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ Kanunu 6 Temmuz 2001 tarih ve 24454 sayılı Resmî Gazete ile yürürlüğe girmiştir.

    [4] 10 Ağustos 2016 tarih ve 29797 sayılı Resmî Gazete;TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

    [5] http://odtuteknokent.com.tr/tr/hakkinda/turkiyedeki-teknokentler

    [6] En son 2021-10 numaralı bültenimizde de 03.02.2021 tarihli ve 31384 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren “7263 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

    [7] https://www.sanayi.gov.tr/assets/pdf/SanayiStratejiBelgesi2023.pdf

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.