Devletin kapısında adeta “Papaz sende kaldı” oynadık!

Türkiye’de gerçekten yaşamak kolay değil. 40 yıl sonra büyük bir özlem ile ülkeme geldim ve turizm yatırımı yaptım. Ancak uygulamadaki farklılıklar can sıkıcı. Türkiye adına üzüldüm.

-işletmecilerin bir değeri olmalı.

Yaz sezonunda 9 kişi, kış aylarında da 2 kişiyi işletmem de istihdam ediyorum. Türk ekonomisine bir şekilde katma değer yarattım. İşletme sahiplerine Türkiye dışında bu katkılarından dolayı değer verilir. Türkiye’de ise ayak oyunları İle gol atılıyor.

-Ecrimisil tebliğ edilirken yaşadığım usulsüzlük

İşletmemin önündeki plajı yaz aylarında yani 4 aylık sezonda ecrimisil yani diğer işletmeler gibi işgaliye vergisi ödeyerek kullanıyorum.

Ödemesine ödüyorum ancak geçen gün Ecrimisil uygulamasını yapan devlet kurumu Milli Emlak Müdürlüğüne gittim. Bir devlet memuru tarafından nasıl kandırıldığımı buradan sizinle paylaşacağım.

-Devlet memurunun görevini kötüye kullanması

Bir başka konu için gittiğim devlet kurumundaki memur geçen yıla ait Ecrimisil ödeneğinin tebliğ edilip edilmediğini sordu. Gelmediğini söyledim. Sonra tebliğ çıkarılacak zarflar içerisinden benim işletmeme ait zarfı buldu ve tebliğ alır mısınız?  diye sordu. Bana biraz saçma bir soru gibi geldi.

Ancak ağzının içinde homurdanarak bir şey söylerken bir garip bir şeyin olduğunu hissettim. Hissettiğimde 1 saniye sonra oldu.

Memur hanım ile konuşurken “tebliği alırsanız” diyerek ağzının içinde bir şey mırıldanmıştı.

Söylemek istediği bir şey vardı ancak son anda vazgeçti.

Bende gayrı ihtiyari imzamı attım tebligatı aldım ve zarfı açtım.

-Saklanan 79 bin TL çıktı

Geçen yıla ait Ecrimisil tahakkuku 79 bin TL olduğunu gördüm ve bunu bana tebliğ eden memur gülerek 60 gün içinde bunu ödemem gerektiğini hemen söyledi.

İtiraz edersem de yüzde 35 indirimden de faydalanamayacağımı sözlü olarak söyleyerek uyardı. Sanki faka basmış gibi bir duygu İle böylece karşılaştım.

-Bir anda şok oldum.

Neden bunu bana tebliğ etmeden söylemediniz dedim. Yasa böyle dedi. Aramızda tartışma çıktı. Kendisine görevini kötüye kullandığını söyledim. Daha öncede tebligatı almamın yükümlülüklerini bana söylemesi gerektiğini söyledim.

Kendisine ayrıca, tebliğin normal yoldan diğer işletmeler gibi gelmesini bekler ve ödeme prosedüründe zaman kazanırdım dedim. Ne dediysem tabi ki nafile oldu.

-Acı ancak gerçek

Topluma ve devlete katma değeri olan bir işletmeci olarak devlet dairesinde açıkça bir memur tarafından kendimi kandırılmış hissettirildim.

Bu arada bir kez daha Türkiye ile İsveç arkasındaki farkı gördüm. Neden 40 yıl önce ülkemi bırakıp İsveç’e gittiğim film şeridi gibi gözümün önünden geçti ve Türkiye adına üzüldüm.

-Tam bir Papaz kimde oyununu oynamış gibi hissettim

Bu arada tebliğ eden memura kendimi iskambil oyunu “Papaz kimde kaldı” oyununda gibi hissettirdiğini söyledim ve güldü.

Tabi ki bütün ısrarlara rağmen bir şey değişmedi ve tebliğ edildiğim ile kaldım ve 60 gün ödeme takvimi başladı.

-İşletmeler zor durumda aldırış eden yok

İşletmeler zor durumda Türkiye ve dünya pandemi ve Rusya Ukrayna savaşından sonra zor bir süreçten geçiyor. Her şeye her gün zam geliyor. Geçtiğimiz yılbaşında 9 bin TL gelen elektrik faturaları, 20 binin üzerinde geliyor.

-Ayakta kalma ve çalışanların mağdur olmaması İçin mücadele veriyoruz

Bir de bilindiği üzere Bodrum’da kış ayları işletmeler için çok zor geçer.

Açık kalan işletmeler sırf personeli yaşasın diye kapılarını açıp, zorlanan koşullarda mücadele verirler. Sonuçta devlete vergi de veririz.

-Devlet daha anlayışlı olmalı

Devlet kurumlarının daha anlayışlı olması gerekir. Bu zorlu süreçte esnafa, işletmelere devlet şefkatini vereceğine zorlaması hiçte hoş değil. Açıkça devletin çatısı altında böyle bir ayak oyununa maruz kalınması, beni bir vatandaşı olarak çok üzdü.

-Devlet memuru görevini kasıtlı olarak kötüye kullandı.

Yaklaşık 40 yıldır yaşadığım İsveç’te böyle bir uygulamaya maruz kalmazdım. Aynısı olsaydı o görevlinin görevini kötüye kullanmasından dolayı şikâyet eder ve uyarı aldırırdım.

-Bodrum Kaymakamı Sayın Bilgehan Bayar’a şikâyet ettim.

Daha sonra bu yazdığımı aynen Bodrum Kaymakamı Sayın Bilgehan Bayar bey’i arayarak anlattım. Kendisi geçici olarak deprem bölgesinde olduğunu söyledi ve geçmiş olsun deyip konu İle ilgileneceğini söyledi.

-Devlet kapısında adeta faka bastırıldım

Bu ecrimisil ödenecek ancak tebliğ edilirken, bana göre kandırıldığımı hissettirildim.

Kamuoyunun bu ayrıntıyı bilmesinde fayda var. Yoksa onlarda kendisini kandırılmış hissedebilir. Devlet kapısında en güvenilir yerde, adeta “Faka bastırılma” İle karşı karşıya kalmak açıkça zoruma gitti.

Sevgi ile kalın Paşatarlası Bodrum