Bodrum Gündem

NURTEN ÇAKICI BIÇAK “Milletvekilliği Adaylığım Aslında Bir Başkaldırıydı…”

nurten manşet resmiÇiçek Bozoğlu / BG Dergi Özel Röportaj 28 Mayıs 2018

Bugün Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapan Nurten Çakıcı Bıçak, 2007 yılında yapılan Türkiye genel seçimlerinde Bodrum’da bir ilke imza atar ve önündeki tüm engellere rağmen bölgesinde milletvekilliğine aday adayı olarak adını yerel siyasi tarihine not düşer.

Türk kadının siyaset tarihindeki rolü ta Kurtuluş Savaşı yıllarına gitse de nedendir bilinmez sonraları kendini hep arka planda bulmuştur.  Arada tabii ki istisnai örnekler olsa da bunlar iki elin on parmağını geçmemiştir.

Bu duruma bir başkaldırı olarak kendi bölgesinde siyaset yapan Belediye Meclis Üyesi Nurten Çakıcı Bıçak, Türk kadının siyasetin hem mutfağında hem de vitrininde başarılı olabileceğinin örneklerinden biridir aslında.

Aydın Söke’de 1970 yılında dünyaya gelen Nurten Çakıcı Bıçak, okuma yazma bilmeyen, çiftçi bir anne babanın evladının dört çocuğundan biri.  Zor şartlar altında okumasına rağmen ailesi kızlarının eğitim alabilmesi için canla başla çalışmış.

nurten çakıcı bıçak özel röportaj 20Yaz aylarında tarlada çalışarak aile ekonomisine katkı koymaya çalışırdım. Bu zor şartlar altında okutulmak bana ağır geliyordu ve bende kendime hedefler koymalıydım. İleriki yıllarda aileme vefa borcumu ödeyip onları yaşlılıklarında rahat ettirmeliydim. Bu yüzden hedeflerimi ilkokul dönemlerimde koydum. İlk öğrenimimi Söke’de tamamladım. Liseyi ise İzmir’de başlayıp, Söke’de bitirdim. Daha sonra yüksek öğrenimimi Gazi Üniversitesinde tamamladım.

Dayısı Bodrum’da Gümrük Müdürlüğü yapan Nurten, lise öğrencisi iken tatile geldiği Bodrum’un kendi yaşamında önemli bir yer olacağını tahmin edememişti halbuki;

1992 yılında ise Bodrum’a yerleştim. Kimseyi tanımıyordum. Sadece Bodrum’da Gümrük Müdürü olan dayım vardı. Kaymakam sokakta yaşayan Bodrumlu yaşlı bir Perihan teyzem vardı, onun evinin bir odasını kiralamıştım.  O da beni konu komşuyla tanıştırmak için akşam gezmelerine götürürdü…”

nurten çakıcı bıçak özel röportaj (3)O döneme kadar herhangi bir siyasi hareketin içinde yer aldınız mı?

“O döneme kadar siyasetle hiç ilgim olmamıştı, sadece babamın koyu bir Ecevitçi olduğunu bilirdim. Perihan teyzem bir gün beni o zamanın Doğru Yol Partisinin Gençlik Kolları Başkanı Makbule Candan’la tanıştırmıştı, Makbule’de benim yaşlarımda olduğu için, yakın arkadaşlık kurmuştuk. Makbule ve arkadaşları, siyasetten çok Bodrum’da yaşayanların sorunlarının çözümlerine yönelik sosyal faaliyetler yaptıkları için Gençlik Kollarının faaliyetlerini çok beğeniyordum,  Akdeniz anemili çocuklar için yardımlar, muhtaç olan insanlara yardımlar gibi. Ben de bu sosyal faaliyetlerden çok etkilenmiştim ve kendimi o zamanın Doğru Yol Partisi Gençlik Kollarında bulmuştum. Bodrum Devlet Hastanesi yeni yapılmıştı ama eksiklerinden dolayı bir türlü açılamıyordu. Hastanenin açılmasında o dönemin Doğru Yol Gençlik Kollarının emeği büyüktür…”

nurten çakıcı bıçak özel röportaj (9)Eşinizle tanışmanız da o döneme rastlıyor bildiğim kadarıyla…

“Recep’le partinin gençlik kollarında beraber çalışıyorduk. Çok hayırsever bir yapıya sahipti.  Onun merhametli ve kocaman bir yüreği vardı. Onunla bu yüzden evlenmeyi kabul etmiştim. Eşim sağ görüşlü birisi olmasına rağmen, arkadaşları hep solcu idi. Eşim benim çok iyi arkadaşım, dostum idi. Halen daha biz onunla çok iyi arkadaşlık yaparız.  Hayatım boyunca merhametli, korkusuz ve adil insanları çok sevdim.  Allah’ta gönlüme göre verdi. 1996 yılında evlendim, 1998 yılında oğlumuz dünyaya geldi…”

nurten çakıcı bıçak özel röportaj (5)Ne zaman Cumhuriyet Halk Partisi çatısında siyaset yapmaya başladınız?

“İçinde bulunduğum Doğruyol Partisi, Erbakan ile Refahyol hükümetini kurunca bundan çok rahatsız oldum. Durumu eşilmede paylaştım ve Doğru Yol Partisinden istifa ettim. Bu süreçte CHP’den de arkadaşlarım olduğu için zaman zaman CHP’nin organizasyonlarına katılıyordum, Böylece siyasetin sağ ve sol partilerde nasıl işlediğini öğrendim. Doğru Yol’dan istifa edince belli bir dönem siyasetle 2003 yılına kadar ilgilenmedim. Ama siyaset bir kere bulaşmıştı kanıma. Eşim sağ partide üye olmasına rağmen, beraberce Bodrum CHP ilçe başkanlığına gittik. Osman Öneş başkanım  bizi karşıladı ve beni partiye üye yaptı. Şu anda mensubu olduğum partimin her yerinde hiçbir beklenti içinde olmadan üzerime düşen tüm görevleri yerine getirdim. O zamanlar Türkkuyusu mahallemizde çok üyemiz yoktu CHP olarak. Öyle ki delege yapacak üye bulunmuyordu. Parti üyemiz ve mahallelim Halil Öncel’in teşviki ile mahalle delegesi oldum…”

nurten çakıcı bıçak (9)Sizi Milletvekilli aday adaylığına götüren süreci anlatır mısınız?

“Yıl 2007. Milletvekili seçimleri var. Bir parti büyüğümle ofiste Bodrum’dan kimlerin milletvekili aday adayı olacağı ile ilgili sohbet ediyorduk. Hiç kadın aday adayı yok mu diye sorduğumda olmadığını söyledi. Bu soruyu sorma nedenim ise partimde çok aktif, çalışkan, donanımlı, milletvekili profiline uygun kadınlarımız olmasına rağmen hiç birinin milletvekilliğine aday olmayışıydı.  Parti büyüğüm ısrarla “Kadınlara örnek olarak sen neden aday olmuyorsun. Neden bu atılımı başkasından bekliyorsun” demeye başlayınca kendimi sorguladım haliyle.  Evet, Bodrum’dan bir kadın milletvekili olmalı mıydı? Olmalıydı. Fakat bu ben mi olmalıydım’a hayır dedim ama sonra çok düşündüm bu konu hakkında. Bu güne kadar niçin Bodrum’dan CHP tarihinde hiç kadın milletvekili adayı çıkmamıştı? Acaba erkek adaylar önlerimi kapatıyordu veya cesaret mi edilemiyordu? Bu sorularla meşgul olmaya başlamışken zamanda kalmamıştı. Adaylık açıklamalarına son iki gün kala eşime aday olacağım deyince, eşim bana çok kızmıştı. ‘Sen beni Bodrum’da rezil mi edeceksin!’ diye söylenmeye başladı. Fakat onu ilk kez dinlemedim, Partiye gittim. O zaman İlçe başkanımız Erhan Topanoğlu idi. Başkanım ben de milletvekili aday adayı olacağım, buyurun dosyalarımı dedim. Parti binası kalabalıktı, birçok insan şaşkın şaşkın bakarken ben dosyamı teslim ettim ve Bodrum içindeki yarışa katıldım. Bu adaylığa başvurmamın asıl nedeni; hem kadınlar adına bir isyandı, hem de partide hep aynı kişilerin aday adayı olmasına bir isyandı. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Çünkü aday olmak için önce bunun çalışmalarını yapmak gerekirdi, son iki gün kala aday olunmazdı…”

nurten çakıcı bıçak (2)Milletvekilliğine aday adayı olmanızın ardından partililerinizden destek gördünüz mü?

“Yarışa katıldığımın duyulmasının ardından önce kadınların önümü kesmeye çalışmasına inanamadım. Çünkü onların da erkek adayları vardı. Erkek aday kazanmalıydı. Halbu ki  meşakkatli olan bu yola çıkarken amacım kadınlarımıza öncülük etmekti. Onların Belediye meclis üyeliğine sıkıştırılmış olan siyasi hedeflerini bir adım öteye taşımaktı. Aslında ben bir misyon yüklenmiştim. Bodrum CHP tarihinde ilk kadın milletvekili aday adayı  olma misyonuydu. Ve bugün bu misyonumla gurur duyuyorum…”

nurten çakıcı bıçak özel röportaj (2)Sizi hangi söylemlerle yıpratmaya çalıştılar?

“Benim kazanmamam için ne söylenebilirdi? Söylem şuydu; O Doğru Yol Partisinden geldi, o bizden değildi. Fakat kimsenin farkında olamadığı bir şey vardı; evet siyaseti sağda öğrenmiştim doğru ama bu bana bir şey kaybettirmedi. Aksine siyasetin sağ bir partide nasıl yapıldığını da öğrenmemi sağladı. Böylece hem sağ hem de solda yapılan siyaseti iyi bilmemi sağladı. Yaşadığım hiçbir şeyden pişman değilim, her şeyi iyi ki yaşamışım diyebilirim…”

Bodrum’u kadın bir belediye başkanı yönetmeli mi?

“Bırakın Bodrum’u, dünyanın kadınlar tarafından yönetilmesini yürekten isteyen biriyim. Kadın anadır, vicdanlıdır, merhametlidir, Kadın elinin değdiği yerde düzen olur, istikrar olur, barış olur, adalet olur. Kadın ayrıca iyi bir ekonomisttir. Kadınlar kendilerine bir görev verilmesini beklememeli, istemeli ve yarışa girmeli…”

nurten çakıcı bıçak özel röportaj (4)Sadece cinsiyetinden dolayı  kadın imtiyaz sahibi yapılmalı mı?

“Kişi, sadece Kadın olduğu için bazı imtiyazlar beklememeli. O görevi, konumu hak etmeli. Çabası, emeği, eğitimi, görgüsü ve o konumun gerektirdiği meziyetlere sahip olduğu için hak etmeli. Yoksa sadece kadın olduğu için hak etmediği koltuklarda yer almamalı. Ama bu durum erkeklerimiz için de geçerli. Herkes bulunduğun yerin hakkını verebilecekse oraya aday olmalı. Tırnaklarıyla kazıyıp alabilmeli…”

Seçimlerde her ne kadar kadın aday sayısı az olsa da, CHP içindeki aday sayısında bir patlama oluyor. Ön seçimle meclis üyesi olan biri olarak merkezden atama yapılmasına nasıl bakıyorsunuz?

“2014 yerel seçimlerinde meclis üyeliğim söz konusu olduğunda yine aday adayı oldum. Sandığa girdim ve seçildim. Sandığı çok seviyorum. Her zaman üye bazında sandıklı seçimleri önemsiyorum. Partimin hangi kademesi olursa olsun sandığa girmeli, sandıkta kazanabilmenin ve kaybetmenin onurunu yaşamalı adaylarımız. Hak eden kazanmalı…”

nurten çakıcı bıçak özel röportaj (8)Nurten Çakıcı Bıçak’ın siyasi yaşamında bundan sonra hedefi ne olacak?

“Ben bir yaptığım görevi bir daha yapmak istemem. Benim partimde sırada bekleyen nice cevherlerimiz, kadınlarımız, gençlerimiz var. Bodrum halkının onları tanımasına fırsat verilmeli, arkadaşlarımıza yer açılmalı. İsteyen herkes o görevleri tatmalı diye düşünen bir yapıya sahibim. Bundan sonraki siyasi hayatım için tek başıma karar vermek istemiyorum. Sadece benim istemem yetmez, öncelikle ailemin,  parti örgütümüzün, parti üyelerimizin, sevenlerimizin beni nerede görmek istedikleri önemli. Bunu da zaman gösterecek. Siyasette örnek aldığım kişi Aydın Büyükşehir Belediye başkanı, hemşerim  Topuklu Efe sayın Özlem Çerçioğlu’dur…”

Anlattıklarından yola çıktığımızda bugün sahip olduğu hiçbir şeye kolay ulaşmamış Nurten Çakıcı Bıçak.  Adeta tırnaklarıyla kazıyarak başarmış.

Tam bir işkolik. Titiz, düzenli ve bilmediği konularda kendini geliştirmeye açık.  Çevresi tarafından dobracı olarak tanınan Bıçak, dik duruşlu, biat kültüründen uzak, adalet terazisini iyi taşıyan, inandıklarım uğruna sonuna kadar savaş verebilme yapıya sahip olarak tanımlanıyor.

Siyasetteki başarısını “Hayatın her noktasında insanlara dokunabilme, karşılık beklemeden emek vermesine “borçlu olduğunun altını çiziyor sohbetimiz sona ererken. Siyaset zaten insana dokunma sanatı değil midir ?

Türkiye Cumhuriyetinde, Türk Kadınlarının erkeklerle eşit haklara sahip olması bir çok dünya ülkesine göre önce gerçekleşmiş ise de günümüzde pek çok kadının bu haklarından mahrum yaşamaları içler acısı bir durumdur.

Siyasi arenada var olma çabası içindeki birçok kadın ya toplumdaki cinsel önyargılar ve baskılar neticesinde ve ya maddi kaynak yetersizliğinden aday olamıyor.

Ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınların siyasi kadrolarda sayılarının yok denecek kadar az olması veya olanların da çeşitli yöntemlerle etkisizleştirilmesi kabul edilebilir değildir. Böyle durumlarda her ne kadar kırsal kesim örneği veriliyor olsa da şehirlerde de özellikle öğrenim düzeyi düşük kadınlar üzerinde başta kocaları, babaları, erkek kardeşleri ve hatta oğulları tarafından politik baskılar devam etmekte…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.