Bodrum Gündem

Yalçın Gökçebağ’ın “Kesişen Yollar” resim sergisi 1 Ağustos’ta 

Yalçın Gökçebağ’ın “Kesişen Yollar” resim sergisi 1 Ağustos’ta 

Sanatçı Yalçın Gökçebağ’ın “Kesişen Yollar” resim sergisi 1-31 Ağustos tarihleri arasında Maousolos Sergi Salonu ve I.Artemisia Sergi Salonunda sanatseverleri bekliyor.

Bodrum Gündem Haber

Maousolos Sergi Salonu ve I.Artemisia Sergi Salonu 1 Ağustos’ta Yalçın Gökçebağ’ın “Kesişen Yollar” isimli resim sergisine ev sahipliği yapıyor.

Küratörlüğünü Prof. Dr. Kıymet Giray’ın üstlendiği Yalçın Gökçebağ’ın “Kesişen Yollar” isimli resim sergisi 1 Ağustos Salı günü saat 19:00’da Maousolos Sergi Salonunda açılışı gerçekleşecek. Resim sergisi 31 Ağustos’a kadar ziyarete açık olacak.

Sanatçı Yalçın Gökçebağ sergi ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı;

“Geçmişe doğru açtım zamanın penceresini; hayatımın her evresini dolanarak çocukluğuma doğru giden yolların içinden geçtiği resimlerime…

Ardımdaki geçmiş bu sergi. Dönüp geriye baktığımda hatırladıklarım.

Unutamadığım mekânlar; mevsimlerin duru, ışıklı, renkli aydınlığında yaşadığım heyecanlar; hatıralarla yüklü tuvallerimin içi. Doğadaki ışığın, gölgelerin, çizgilerin, renklerin ve anlatmak istediğim her şeyin dilimin ucundaki kelimeleri bu tuvallerdeki.

Bulutları, kuşları, rüzgârları, bahçeleri, ağaçları, meyveleri, tarlaları, buğdayları, otları, bağ bozumlarını, harman zamanlarını, çocukluk oyunlarını ve hayallerimi ne çok sevdiğimin, ne çok özlediğimin görsel hafızası bu resimlerimin içinde uyuyan.”

Yalçın Gökçebağ kimdir?

1944 yılında Denizli’nin Çal ilçesine bağlı, dağın başında bir Türkmen köyü olan Zeyve (Akkent)’de doğdu. Tahir öğretmen ile Hayriye hanımın ortanca çocuğu. 1950’de ilkokulu Çal’da tamamdı. Okulun birinci sınıfında, resim dersinde yaptığı el sıkışan iki adam resmini öğretmeni ve arkadaşları çok sevdi.
O günden sonra resim yapayı çok sevdi. 1955 yılında önceki adı Gönen Köy Enstitüsü olan, Gönen İlk Öğretmen Okulu’na girdi. Döner sermayeli bir okuldu. Isparta’da gülcülük yaygın bir tarım etkinliği olduğu için okulda öğrenciler erkenden kalkıp gül toplardı. Zorunludur gül toplamak.

Resim dersinde yaptığı suluboya manzara resmini çok beğenen öğretmeni gül toplatmaz ona,

gül toplayan arkadaşlarının resimlerini yaptırırdı. Doğayı tanımayı ve sevmeyi öğrendi Köy Enstitüsü’nde. Müzik aletleri çalmayı öğrendi. Müzik ve resim dersleri çok önemliydi okulda. Bu derslerde başarılı olan öğrenciler İstanbul’daki Çapa İlk Öğretmen Okulu Resim Semineri’ne gönderilirdi. 1957’de Çapa İlk Öğretmen Okulu Resim Semineri’ne girdi. Türkiye’nin her bir yerinden gelen resim ve müzik dalında başarılı çocuklarla birlikte eğitim gördü. İlhami Demirci ve Malik Aksel gibi öğretmenlerinin sanatçı kişiliklerinden, yöntemlerinden etkilendi.

Dönemin iyi yazarlarından Enver Naci Gökşen edebiyat öğretmeni oldu. Çapa’daki üç yıllık öğrenciliği sırasında, yaz tatillerinde Denizli’ye gelirdi; kübik, soyut resimler, peyzajlar yaptı.

1961’de Okulu bitirdikten sonra Denizli Şirinköy’e resim öğretmeni olarak atandı. 1963 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’ne girdi. Turan Erol, Refik Epikman, Adnan Turani ve Nevide Gökaydın gibi önemli hocaların öğrencisi oldu. 1966’da Akşehir İlk Öğretmen Okulu’na resim öğretmeni olarak atandı. Nasrettin Hoca fıkralarını görselleştiren resimler ve çeşitli portreler yaptı Akşehir’de. Varlık Dergisi’ne, o dönem yaptığı özgün resimlerden gönderirdi ve iki resmi kapak olarak yayınlandı. 1968’de Askerliğini yedek subay olarak Kütahya’da yaptı.

1970’de Askerlikten sonra öğretmenliği bıraktı. İzmir Fuarı’nda dekoratörlük ve tabelacılık yaptı. “Büyük Kümes” adlı bir atölye açtı. Resim yapmayı sürdürdü. Para kazanıp boyalar almak için İzmir Fuarındaki gazinolarda saz çaldı. İzmir’deki özel bir kolejde bir yıl öğretmenlik yaptı. DYO’nun Ege Bölgesi Ressamları arasında açtığı bir yarışmada birincilik ve ikincilik ödüllerini aldı.

1971’de TRT’de kameraman olarak işe başladı. Televizyonunun ilk aktüel kameraman ekibinin içinde yer aldı. Ankara’ya taşındığında, resim yapmayı dört yıl bıraktı. Amacı, Claude Lelouch gibi biri olmaktı. Ünlü yönetmen ve kamera ustası Claude Lelouch’un 1973 yılında Türkiye’yi tanıtmak için yaptığı 15 dakikalık belgesel filmi çok etkidi onu. 1973 yılında Fevziye Gökçebağ ile evlendi. Birkaç yıl sonra Zafer Gençaydın, Zahit Büyükişliyen, Halil Akdeniz, Hayati Misman, Veysel Günay, Mustafa Altıntaş, Hüseyin Bilgin ve Bekir Sami Çimen gibi dönem arkadaşları, Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki uzmanlık eğitimlerini bitirip yurda dönmeye başladıklarında onu yeniden resim yapmaya yöneltti. Yeniden başlar resme. Kameramanlık yaparken, her ayın on günü Anadolu’nun çeşitli yörelerini gezdi. Gözlemlerinden esinlenerek resimler yaptı.

1980’de oyuncu oğlu Gökçen Gökçebağ bu yıl doğdu. 1990’da “Güneşli Bir Kış Günü” adlı resmi, UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) tarafından İsviçre’de kartpostal olarak basıldı ve 145 ülkede satışa sunuldu. TRT’den emekli oldu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Yaşamını Ankara ve İstanbul’da resim çalışarak sürdürmektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.