CHP Bodrum’da Değişim

20 Ağustos Pazar günü Bodrum ilçe örgütü olarak olağan kongresini gerçekleştirdik. Mustafa Kemal’in kurduğu, kuruluşun partisi CHP içinde çeşitli sıkıntılar yaşasam da, zaman zaman içimde fırtınalar kopsa da CHP kadrolarında, görev almak, sorumlulukları yapmak için mücadele etmek ten her zaman onur duydum.

Her yeni kongre, yenileşmek, gelişmek, iktidar olma yolunda çoğalmak için çok kıymetli bir fırsattır. O nedenle ülkenin ve CHP’nin bugün içinde bulunduğu durumdandır ki 38. Kongre sürecini çok önemli bir süreç olarak görüyorum. CHP olağan kongresi Cumhuriyetin 100. Yılında yapılan bir kongre olarak tarihe geçecek. Bu önemli süreçte yapılanlar, yaşatılanlar da kişilerle beraber tarihe yazılacak. Genel seçimler sonrası Bodrum Gündem’de yazdığım “Yüzleşme 1,2,3” olarak yazıya döktüğüm düşüncelerimi tekrarlamak istemiyorum. Bugün Bodrum ilçe kongresinin düşündürdüklerini yazacağım.

Yaklaşık dört yıldır kararlılığı ile yenilgilerden kendini geliştirerek, ders alarak çıkan Tuna Işın mavi listeyle girdiği seçimi kazanarak Bodrum CHP’nin yeni ilçe başkanı oldu. Tuna Işın bu sonuç için hiç yılmadan, vazgeçmeden her koşulda verilen görevleri partisine ve yöneticilerine kırılmadan en ufak bir saygısızlık yapmadan yaptı. Bazen çok haksız ve acımasız eleştirilere, ithamlara karşı sadece görevlerini yaparak, gülümseyerek yanıt verdiğine yakından tanık olan ve her koşulda yanında olan birisi olarak emeğinin ve alın terinin karşılığını aldığına yürekten inanıyorum. Gerçek bir devrimci ruha sahip Cumhuriyet öğretmeni bir annenin oğlu olan, çocukluğundan beri çok iyi tanıdığım Tuna Işın bazen parti içi yarışlarda seçimleri kazananların karşısında yer alsa da hiçbir zaman partiden uzaklaşmamış, çalışmaktan ve saygısından asla kusur etmemiştir.

Bunları neden mi yazıyorum. İlçe kongresinden bir gün önce siyasetin çirkin yüzü devreye girerek yalan iftira ve kişilik haklarına saldıran, asılsız yazılan bir ironiyi saptırarak üyeleri yanıltarak oy devşirme hesaplarını sosyal medya üzerinden yapma çalışmalarını görmek ve bunların yapanların içimizden birileri olduğunu bilmek beni gerçekten bir kez daha yaraladı. Seçimlerden bir gün önce diğer adayın en yakın destekçilerini yanından alarak ekibin içini vaatlerle boşalma çalışmalarında sevdiğim gençlerin de olduğunu görmek umutlarımı kırmadı desem yalan olur. Umarım sonuçlar,   yaşadıklarımdan edindiğim tecrübelerle anlattıklarım, birilerine tarihi birer siyasi ders olarak hafızalarında kalır.

Sonuç olarak Bodrum ilçe kongresi diğer başkan adayı Başar Bıyıklı’nın da kongre sürecinde ki olgunluğu ile barış ve dostluk havasında geçerek özellikle Muğla ya örnek bir kongre olmuştur. Sonuç ne olursa olsun renklerin kardeşliğini güvenini saygısını örgüt içinde korumak anlamak ve anlatmak özellikle biz deneyimli siyasetçilerin önceliği olması gerekir.

Tuna Işın ve ekibinin verdikleri sözler, yaptıkları açıklamalar, parti içindeki gelişimi, değişimi ve dönüşümü sağlayacak devrim niteliğinde açıklamalarla örgüt içinde heyecanı arttırarak üyelerin açık ara farkla desteğini almalarını sağlamıştır. Açıklamalarını, vaatlerini bir kez daha tekrara girmeden ancak çalışmalarına güç vereceğini düşündüğüm bazı hatırlatmaları yapmak istiyorum.

*Önce CHP tek başına iktidar olamaz, ittifaklara muhtaç psikolojisinden kurtulacak bunun için özgüvenimizi tekrar kazanacağız.

*Oy potansiyelimizi arttırmak için salon siyaseti ve dar çerçeveli sanal ilişkilerden uzaklaşacak sokak siyasetiyle halkın içinde olacağız.

*Partimizde maalesef merkez sağa kayan politik rotamızı, yeniden sosyal demokrasi –sol söylemi devreye sokacak çalışmaların içinde olmalıyız.

*Kentliyi, köylüyü, esnafı, çiftçiyi kucaklayacak çalışmalara acilen girilmelidir.

*Toplumun farklı kesimleriyle buluşacak her türlü hak gasplarını önleyecek söylem ve düzeni hukukçularımızla inşa edecek ekipleri hemen oluşturmalıyız.

*Sabırla ve aklı öne koyarak, bir o kadarda kararlı bir biçimde farklı görüşlerdeki halkımızla buluşarak “birleşe birleşe kazanacağız”ın önemini önce kendimiz anlayacak ve halka anlatmalıyız…

*Yönetim anlayışımızda katılımcılık, denetlenebilirlik, şeffaflık olmazsa olmazımız olmalıdır.

*Tecrübeli, konusunda uzman, liyakatli, kişilerden oluşan danışma meclisleri, ihtisas komisyonları ile beraber çalışmayı ilke edinmek vazgeçilmezimiz olmalıdır.

*Bundan sonra yapılacak her seçimde demokrasi ve adalet için sandığı üye bazında hatta halkla buluşturma söylemde değil eylemde gerçekleştirilmesi ant olmalıdır.

*Muğla’da ve Bodrum’da herkes hedefini belediye başkanlığı ve meclis üyelikleri olarak belirlemiş durumda. Ancak seçimleri kazanmak için sadece adayların varlığı yetmez. Aynı zamanda örgütün aktif olması şarttır. CHP Muğla ve Bodrum il, ilçe başkanlıkları örgütü canlı tutacak yegâne unsurlardır.

*İl ve ilçe kongreleri sonunda kazananlar öncelikli olarak kırılmış, uzaklaşmış partilileri kucaklayarak partiyi imkânsızı başarmak için yola sokmakla görevlilerdir.

*Evet, güçlü liderlik ne kadar önemli olsa da liderden daha güçlü olan kadro hareketidir. Ve bunu başardığımız an ancak iktidar olunabileceği asla unutulmamalıdır.

* karşısındakini kötüleyerek, çirkin siyasetin argümanları ile yarışta olanlara veya elindeki yönetimin gücü ile özgürce aday olanların hak gasplarına seyirci kalmayan güçlü örgütlerle ancak Bodrum, Muğla ve Türkiye’nin güçlü iktidarlarla buluşma şansı olacaktır.

*Unutulmamalıdır ki CHP kişilerin değil kitlelerin partisidir. Bodrum’un ve ülkemizin sorunları hepimizin ortak sorunu olduğunda çözülebilir. Kapılarını ve gönlünü halka açan CHP yöneticileri ve yurtseverlerin olduğu yerde hiçbir kötülük barınamaz.

CHP Bodrum İlçe Başkanı sevgili Tuna Işın’ı ve yol arkadaşlarını kutluyor başarılar diliyorum. Onların başarısı Bodrum’un, ülkemin başarısı olacaktır. Ancak unutmayalım ki artık bir arada kalabildiğimiz ortak değerlerimizde buluşabildiğimiz kadar var olacağız. Zaman bir arada kalabilme, durabilme, ortak değerlerimizde, saygıda ve sevgide buluşma zamanı.

Nuran Yüksel/ Bodrum