Bodrum Gündem

Bir kitabın hikayesi – Ronald Karel Bodrum Gündem yazıları…

Büyük Britanya da çıkan ilk kitabım. Benim web sitemdeki ‘My books’ sayfasına baktığınızda kitabım Japonya dan Avustralya, Kuzey Amerika dan Brezilya ve Arjantin e kadar ve Avrupa nın birçok ülkesinde bazı kitapçılarda yayınlanmış durumda. Türkiye deki Amazon da bile var ama pahallı.

Ben aşk kitabı yazdım.

Yayınevi ve İngiliz ve uluslararası kitapevleri ise fantezi, polisiye ve gizemli kategorisine koymuşlar.

Yani şu an ne gibi bir tepki vereceğimi bilemiyorum.

Ne yazdığını bilmeyen yazar!

Üç yayınevine göndermiştim, içi de çok beğenmişlerdi ve nihayer üçüncüsüyle özel bir anlaşma yaptım. Adamların ABD ve Orta Doğu da ofisleri de var.

10 Kasım Ata mızı kaybettiğimiz gün ve burada yani İngiltere de Black Friday günü kitap nihayet çıktı.

Zaten daha normal bir tarihte çıksaydı şaşardım.

Ve problemler başladı.

Buradaki en büyük kitapçılardan birisi olan Waterstons a gittim, hem Hatfield deki hem de St Albans taki.

Müdürlerle görüştüm.

  • Sizi tebrik ediyorum, bizde bulunur ama müşteri parayı ödese de 3 hafta bekleyecek. Çünkü, bizler dağıtıcı firma olan Gardener ile çalışıyoruz. Bu sizin ilk kitabınız, onun için sizin kendinizi ispat etmeniz lazım. Ama buraya kadar geldiniz Bölge müdürlerimizle görüşelim bir veya iki tane getirtmeye çalışalım.

Doğru, kim ki Ronald Karel?

Sarı çizmeli Mehmet Ağa…

Kim takar Yalova Kaymakamını gibi birşey.

Ama kitabın konusu var ya….. İşte bu konu burada geçer.

İşte Amazon Türkiye şöyle tanıtmış kitabı.

‘’ Yazar, insan ruhunun ölümsüz özünü araştırırken, sınırları ve inançları aşan bir hikaye keşfedin. Orta Doğu”nun kalbinde geçiyor roman, İsrailli bir bakanın kızı ile genç bir Filistinli adam arasında dokunaklı bir aşk hikayesini anlatıyor. Öngörülemeyen olayların zemininde, yazar geleneksel romanlarda nadiren bulunan manevi sevginin önemini vurgulayan bir anlatı örüyor.

Başlangıçta 1991 yılında Belçika’dayken Fransızca olarak kaleme alınan yazar, bu büyüleyici hikayeyi şimdiye kadar gizli tuttu ve dünyayla paylaşmaya karar vermeden önce içeriğini yeniden şekillendirdi. Bu şaheserin sayfalarında aşk, hırs, savaş, acı, inanç ve hatta bilim kurgu birleşerek dikkat gerektiren sürükleyici bir goblen yaratıyor.

Aşkın sınır tanımadığı ve iki saf ruhun kırılmaz bir bağa bağlı olduğu Beyaz Kuşların dikkat çekici sayfalarında bir yolculuğa çıkın. Tutkularını ve bağlılıklarını test eden bir dünyada aşılmaz zorluklarla karşılaştıklarında tanık olun. Bu olağanüstü kitap, unutulmaz bir okuma deneyimi sunan bir duygu hazinesidir.’’

Vay be!

İşte bu konuyu Waterstones daki müdürlere anlatınca çok hoşlarına gitmişti.

Sonra atladım arabama ve Hatfield deki en büyük AVM ye gittim. The Galleria…

Müdürle görüştüm ve benim bastığım A4 kağıdı duvara astı…..

İşte astığım ve benim çizdiğim flyer…

İşin güzel tarafı da pankartın on metre yanında meşhur Waterstones var… Müdüre söyledim…

‘Bak müşteri gelirse 3 hafta bekletme lütfen’.

Adamcağız beni tanıdığına pişman olmuştur.

Sonra atladım arabama Enfield deki Tesco ya gittim. Büyük tesco da müdür yardımcısını çağırdım, hemen a4 reklamını duvara koydu.

Yani kısacası kitabın çıktığı ilk günde kolları sıvadım. Sağa sole koşmaya başladım.

Yukarıda The Galleria dakş reklamım.

Yukardaki de TESCO ana mağazasındaki reklam.

Daha sonra St Albans da lüks bir kitabevine gittim, şansıma kitabevinin sahibi hanım oaradaydı. Durumu izah ettim.. İşte İsrail bakanın kzı ve Filistinli gencin aşk hikayesi, filan falan. Bana dedi ki,

-Yanında kitabın varsa ver okuyayım, beğenirsem hem vitrine koyarım, hem elektronik posta ile müşterilerime yazarım.

Hemen dışarı çıktım yokuşu koşarak parkinge gittim ve arabadan bir kaitap aldım. Kitap da büyük ve ağır. Soğukta koşarak geri döndüm ve kadına verdim. Bir de imzaladım. Kitabın arkasını okudu ve çok ilginç buldu.

-Seni bir hafta sonra arayacağım Ronald, dedi.

Allah razı olsun.

Sonra müzeye gittim, oradaki bir hanımla sohbet ettik, bana,

-Ronald sen çok şanslıymışsın, dedi. En büyük yazarlar bile bazen ön ödeme yapmalarına rağmen onlarca kere kitapları red edildi. Buna Harry Potter da dahil, çok sene evvel ancak £3500 vererek ufak bir yayınevi buldular. Daha neler neler anlatabilirim. İlk kitap çok zordur ama senin tuttuğun yol güzel. O kitabevinin sahibi buaradaki yerel gazetelere de yazabilir, sonra işler büyümeye başlar.

Şimdi bugün bana bir e mail geldi, Warren Bookstore dan, Florida daki Palm Beach ten. Kitabımı raflara koymak istiyorlarmış, diye…

Allah razı olsun.

Pekiyi ben bu şahsi çabalarımı diğer ülkelerde nasıl yapabilirim?

Orada ancak şansıma bir gazetecinin dikkatini çekecek ve eğer beğenirse gazetesinde yayınlayacak.

Ölme eşeğim ölme!

Bunları neden yazıyorum?

Yurt dışında ilk kez kitap yayınlamak isteyen arkadaşlarımız varsa durumu anlasınlar diye.

Ağlamayan bebeğe meme vermezler.

Çalışmak lazım, atılmak lazım, oturup beklemekle birşey olmuyor.

Ha, ilk kitabım 20 bin adet satardı, o zaman ikincisi daha kolay olur.

Ama daha durum öyle değil maalesef.

‘Telegraph kitap’  benim kitabı koymuş seb sitesine ama acaba bir gazeteci okur mu?

İşte ilk günün çileli başlangıcı böyle oldu.

Haa, iki afişte de web sitemin adını koymuştum.

Bakan sayısı sadece bir.

Sağlıcakla kalınız.

Bir hafta kadar sonra tekrar gelişmeleri yazarım.

www.ronaldkarel.com

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.