Bodrum Gündem

Özkan Saçkan ile Günün Kitapları – 18 Aralık 2023

Özkan Saçkan ile Günün Kitapları – 18 Aralık 2023

Kitapçıların raflarında yer alan 6 kitabı sizler için yorumladım. 

Gülçin Tüzel Dokur’dan Cumhuriyet’in Güçlü Kadınları: Yazar, “Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamanın gururunu ve heyecanını birlikte yaşıyoruz.  Bu önemli dönüm noktasında, Cumhuriyetin güçlü kadınları olarak, hikâyelerimizi yazarak kendi sesimizi duyurma fırsatına sahip olduğumuz için büyük bir mutluluk duyuyoruz” diyor.
Gergedan: Bu çalışmada, öncelikle absürt tiyatro hakkında konu ile alakalı kısa bilgi verilecek, daha sonra bir oyun yazarı olarak kısaca tanıtılacak ve sonuç olarak karakterlerin gergedanlara dönüşme süreci ele alınacak. Bireyselliğin aşamalı olarak kaybı anlamına gelen bu süreç, birincil kaynağa ve konu ile alakalı ikincil kaynaklara yapılan göndermeler üzerinden ortaya konacak.
Kentlerin Kalbi: Yazar kitabında kentlerin nabzına kulak veriyor. Önce düşlediği kütüphane kentin sokaklarında dolaştırıyor, sonra âşıklardan, ozanlardan el alıp kalemine taşıdığı özgün üslubuyla “bizim eller” dediği Anadolu’dan başlayıp beş kıtadan onlarca kentin kalp atışını, kokusunu, getiriyor sayfalara.
T-İnsan: Yazarın yüksek lisans tezi ile akademik literatüre de giren T-İnsan Modeli’ni mutlaka öğrenin, uygulayın! Versiyonunuzu güncelleyin, yükseltin ve  gelecekle senkronize olun! “Daha zeki ya da güçlü olanlar değil, değişime en fazla ayak uyduranlar ayakta kalır.” Charles Darwin.
Benim Evim Neresi?:  Yazar, “Evimi bulamıyorum. Kendimi bildim bileli arayıp duruyorum. Hiçbir sorgulamamda cevaba ulaşamıyorum. Sanki yersiz ve yurtsuzum. Hatırladığım ilk anılarımda bile aidiyetsizim” diyor.
Yalnızca Çocuklar Uzaklara Bakar:  “Bütün büyük yaratıcılar çocuktu. Dünya edebiyatını çocuklar yaratmıştı. Bütün ağıtları, şarkıları çocuklar söylemişti. Bütün bilim insanları merakını hiç yitirmemiş çocuklardı. Tanrı çocuktu.”

İşte o kitaplar;

//

Mücadelemiz için güç birliğine ihtiyacımız var

Gülçin Tüzel Dokur’dan Cumhuriyet’in Güçlü Kadınları… Cumhuriyet, kadınlara eşitlik ve özgürlük sunarak Türkiye’nin modernleşme sürecinde devrim niteliği taşıyan bir rejim kurdu. Bizler, Cumhuriyetin bu değerlerine ve ideallerine inanan kadınlar olarak, kendi hikâyelerimizi yazarak bu mirasa sahip çıkıyoruz. Cumhuriyetin 100. yılında, hikâye yazan kadınlar olarak, geçmişteki başarılarımıza ve gelecekteki hedeflerimize odaklanmalıyız. Eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelemizi sürdürmek için güç birliğine ihtiyacımız var. Birlikte, daha güçlü bir toplum inşa etmek için omuz omuza mücadele ediyoruz. Cumhuriyetin 100. yılında, Cumhuriyetin güçlü kadınları ve hikâye yazan kadınlar olarak, tüm kadınlara sesimizi duyurma ve kendi hikâyelerini yazma cesaretini aşılamak istiyoruz.  (Yazarın notu: Kitabın geliri kız çocuklarımızın eğitimine harcanacak.) 228 SAYFA.

(GÜVERCİN YAYINEVİ)

//

Toplumsal histeri ve konformizme ilişkin hikâye

EUGENE IONESCO’DAN GERGEDAN. Yazardan acımasız bir konformizm ve totalitarizm eleştirisi. Kitap, fikirlerin yaygın ruh hallerine ne kadar çabuk dönüşebileceğini ve ardından, kaçınılmaz olarak bir toplumsal kargaşaya yol açacağını etkileyici şekilde gösteren, toplumsal histeri ve konformizme ilişkin acayip bir hikâye. Hans Otto Theater. Yazar, akıldışı olanı, kendi dışında hiçbir gerekçeye ihtiyaç duymayan özerk bir güç olarak ciddiye alan nadir yazarlardandı. Ancak yalnızca, aklın en sonunda her zaman bir şekilde üstün geleceği yollu aldatıcı bir güven duygusuna kendilerini kaptırmayanların, aklın can düşmanlarına karşı başarılı bir şekilde direnme şansı vardır. Richard Herzinger-Die Welt. 184 SAYFA.

(YAPI KREDİ YAYINLARI)

 //

Kentlerin nabzına kulak veriyor

Yaşar Seyman’dan Kentlerin Kalbi. Yazar, kentlerin nabzına kulak veriyor. Âşıklardan, ozanlardan devşirip kalemine taşıdığı özgün üslubuyla bizim eller dediği Anadolu’dan başlayıp beş kıtadan onlarca kentin kalp atışını, kokusunu, rüzgarını alıp getiriyor sayfalara. Erzincan’dan, Ankara sokaklarına, Tanrılar Dağı Nemrut’tan İzmir’de işçi kadın Rukiye’ye, Zonguldak maden işçilerinden Güney Afrika’da Mandela’ya, Hakkâri’deki Dengbêj çiçeği, Asmin’den Arjantin’de Mercedes Sosa’ya, Goethe’nin kenti Frankfurt’tan Hintli kadınların renkli sarilerine uzanan; emeğin, kadın mücadelesinin, kitapların, şiirlerin, şarkıların izinde, Can Ersal’ın renkli desenleri eşliğinde dolu dolu bir yolculuğa çıkıyor.  260 SAYFA.
(BİLGİ YAYINEVİ)

 //

Uygulanabilir bireysel gelişim modeli

Ufuk Tarhan’dan T-İnsan. Gelecek kaygısına takılıp kalmayın! Yazar diyor ki; Geleceğinizi kendi haline bırakamazsınız! Onu başkası değil, kendiniz şekillendirmelisiniz! Ve bunu yapmak zorundasınız! Başarılı, mutlu olmak istiyorsanız başka seçeneğiniz de yok zaten!  İyi de nasıl yapacağız? diyenlere yanıt: Geleceğin başarılı insan modeli: T-İNSAN ile. Bu kitap ve T-İnsan modeli size hayatı yeniden anlamlandırıp, gelecek kaygısı ile başa çıkıp, geleceğinizi tasarlamanız için  yeni çıkışlar, çareler, ipuçları ve çok somut, uygulanabilir bir  bireysel gelişim, değişim, dönüşüm modeli sunuyor. 368 SAYFA.
(CERES YAYINLARI)

//

 

‘O parçalanmış eve evim diyemediğim’

Gökhan Çınar’dan Benim Evim Neresi? Benim çocukluğumdaki evim camdandı. Kırar kırar tekrar yapıştırırdık. Kaç kere döküldü üstümüze o ev biliyor musun? Babam kırılan camlardan odama ayna yaptı. Bakardım. Nerde kırılıp nerde birleştiğimi izlerdim. Parça parçaydım. Yüzümü tam göremediğim için hep eksik hatırlıyorum çocukluğumu. Annem dökülen parçalardan kendine kolye yaptı. Batardı. Elimi uzatmaya kalktığımda canım yanardı. Onun yanına yaklaşamadığım için tam anımsamıyorum anne kokusunu. O parçalanmış eve evim diyemediğim için bilemiyorum evimin neresi olduğunu. 192 SAYFA.

(DESTEK YAYINLARI)

//

Keşke insan hiç büyümeseydi
Şükrü Erbaş’tan Yalnızca Çocuklar Uzaklara Bakar. “Keşke insan hiç büyümeseydi. Keşke her şeyi bilmeseydi. Oyuncaklarını kırmasaydı. Çocukluğunu hiç unutmasaydı. Sevgisini bütün yaşlarında aynı içtenlikle söylemeyi sürdürseydi. Ne yazık ki doğa, hayvanlara bağışladığı o masumiyeti insanlardan esirgemiş. Ya da insan, doğasına ihanet etmiş.(…) Sonra kendi çocukluğuma çevirdim gözlerimi. Ara sokaklardaki çocuklara, ışıklı caddelerdeki çocuklara, buğday tarlalarındaki çocuklara… Yazdıkça, dünyanın nasıl bir cehenneme nasıl bir cehenneme yuvarlandığını yeniden anladım. 72 SAYFA.
(KIRMIZI KEDİ YAYINLARI)

//

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.