Bodrum Gündem

Özkan Saçkan ile Günün Kitapları – 14 Ocak 2024

Özkan Saçkan ile Günün Kitapları – 14 Ocak 2024

Kitapçıların raflarında yer alan  6 kitabı sizler için yorumladım.

ÜÇÜNÇÜ KAPI:  Hayat, iş, başarı… Hepsi gece kulübü gibidir. İçeri girmenin her zaman üç yolu vardır. Birinci Kapı, insanların yüzde 99’unun uzayıp giden bir kuyrukta içeri girme umuduyla beklediği ana giriştir. İkinci Kapı, milyarderlerin, ünlülerin ve bu işin içinde doğmuş insanların geçtiği VIP girişidir.  Ama kimsenin size söylemediği şey, her zaman ama her zaman, bir Üçüncü Kapı olduğudur.

ÖNEMİ YOK: Yazarın 1956’daki zorunlu göçünün ardından hayallerinden, çocukluğundan ilhamla yazdığı yirmi beş öyküden oluşan kitap tuhaf, rahatsız edici, absurd ve bir o kadar da dokunaklı bir kitap. “Kristóf’un cümleleri iskelet gibi, kan ve deriden titizlikle arındırılmış tarifsiz bir hüznün anıları.”  The New York Times.

ERKESE BENDEN ÇAY – ANILARLA DEMLENMİŞ ÖYKÜLER:  Yaşarken bizi kızdıran, üzen, inciten pek çok şeyin, bir zaman sonra ne çok gülünç yanı olduğunu keşfeder, o anı bir komedi filmi kesitine benzetiriz ya; İşte, kitap genellikle böylesi öykülerden oluşuyor. Bazı öykülerse yer yer hüznün eşlik ettiği, biraz buruk bir çay tadı bırakacak elbette, tıpkı adına ömür denilen dünya sahnesinde olduğu gibi.

KARANLIKTA KANTO:  “Bir hayali anlatmak, bir gölgeyi… imkânsız. Artık onlar için yok, benim içinse bütün soğukluğuyla var olan bir gölge ile yaşamak. Onu tekrar görmekten korkmuyorum. Onu anlatamamaktan korkuyorum en çok. Dile gelmezse ömür boyu araf, bütün varlıkların arasında sürgündeyim.”

İSYAN GÜNLERİ 68:  Yazar, dünyayı değiştirmek uğruna çeşitli yollara savrulanların dünyasında kendi devrimci yaşam öyküsünü anlatıyor. Elbette tek başına çıkılan bir yol değildi bu; arkadaşlar, dostlardan öte yoldaşlarla yürünen örgütlü bir yolda kaçınılmaz olarak başkalarının hayatına da dokunuyor; sürecin, yaşanılanların, olayların değerlendirmesini de yapıyor. Çoğu kere bir değerlendirmeden fazlası, bir muhasebe ve ders çıkarma cüreti…

OFİSTİKE ŞEYLER: Yazar sanattan, edebiyattan, bilimden, Türkiye’yi Türkiye yapanlar ve dünyaca ünlü isimlerle yaptığı sohbetlerden de faydalanarak oluşturduğu bu kitabında, hepimizin karşı karşıya olduğu anlatılması güç durumları kendi tecrübeleri ve gözlemlerinin filtresinden geçirerek ustalıkla bize sunuyor.

İşte o kitaplar;

 

 

Yeni bir adım atmak, hayallerinin peşinden gitmek

ALEX Banayan’dan ÜÇÜNÇÜ KAPI. Geleneksel başarı metotlarına meydan okuyan “Üçüncü Kapı” liderlerin ve girişimcilerin ilham verici hikâyelerini ortaya koyuyor, sıra dışı stratejileri ve başarıya giden üçüncü kapının sırlarını paylaşıyor. Girişimcilik, dayanıklılık ve kendine inanmanın gücü üzerine paha biçilmez dersler sunan bir referans. Yeni bir adım atmak, hayatının yönünü değiştirmek, düz yolu değil de bilinmeyen patikayı seçmek: hayallerinin peşinden gitmek… Bunlarla beraber gelen başarısız olma, reddedilme, ne yapacağını bilememe korkusu… Peki onlar nasıl yaptı? Bill Gates, Maya Angelou, Steve Wozniak, Jane Goodall, Larry King, Jessica Alba, Pitbull, Tim Ferriss, WarrenBuffet ve çok daha fazlasıyla yaptığı bire bir görüşmelerin ardından Alex, hepsinin ortak noktasını keşfediyor kitap… 344 SAYFA.
(BOYNER YAYINLARI)

Çocukluğunu tren penceresinden izliyor

AGOTA Kristof’tan ÖNEMİ YOK. Yarın, şu evim dediğim şeye sahip olacağım nihayet, büyük bir şehrin yoksul bir semtinde. Bir adam köpeğine son kez sarılırken heykele dönüşüyor. Bir kadın, kocasının uyurken tam da yerdeki baltanın üzerine düşüp ölmesine anlam veremiyor. Bir çocuk, doğar doğmaz onu terk eden ebeveyninden mektup bekleyerek her gün iki kez posta kutusunu kontrol ediyor. Bir başkası, çocukluğunun bir tren penceresinden kayboluşunu izliyor. Deliliğin, umutsuzluğun, yalnızlığın, yersiz yurtsuzluğun zehri, yaşamın her zerresini istila ediyor.  96 SAYFA.
(CAN YAYINLARI)

Çay, sohbet eşlikçisi değil uzlaştırıcı bir sembol

NEDİM Güzel’den HERKESE BENDEN ÇAY–Anılarla Demlenmiş Öyküler.  Bazı kitapların adı, kitabın içindeki bir öyküden, bir pasajdan ya da bir cümleden gelir. Bazı kitaplarsa adıyla birlikte doğar, gelişir. “Herkese Benden Çay” adıyla birlikte gelen bir kitap. Çay sevgim bunda etkendir elbette ama ötesi var… Hepimiz iyi biliriz ki çay, toplumumuz için sadece bir içecek ya da bir sohbet eşlikçisi değil kapsayıcı, uzlaştırıcı, dengeleyici bir semboldür. Nerede, ne zaman ve ne şartta olursa olsun; bir bardak çay bütün atmosferi değiştirir. Şu cümleyi sık sık duyarız: “Gel, şurada oturup bir çay içelim.”  Kitaba bu adı verişimin bir nedeni daha var: Bu kitaptaki anıları çayla özdeşleştiriyorum. Nasıl ki çay, demlenmek için bir zamana gereksinim duyuyorsa yazdığım öyküler de bu zamanı istedi benden. Şimdi demlenmiş ve ikram edilmeye hazırlar.  324 SAYFA.

(CERES YAYINLARI)

Kitap, üç sahneden oluşan beş perdelik bir oyunbozan

NİS Tuğba Çelik’ten KARANLIKTA KANTO. Kimselere görünmeden zamanı ve mekânı aşarak yaşayan bir ölü ya da sahnede son nefesini vermiş, anne-kız oyunu yarım kalmış bir kadın. Terk edilmiş kentlerin viranelerinde iz bırakan hayaletler. Bir tablonun henüz vedalaşılmamış renginden yayılan bir büyü. Kısacık anların içinden gözlenen, açık edilen köklü çelişkiler ve kırgınlıklar. Ve perde! Yazar ilk öykü kitabıyla sıra dışı bir kurgu evreninin kıyısında. Kitap, her biri üç sahneden oluşan beş perdelik bir oyunbozan. Öyküler, sahne arkasında sırasını bekleyen düşlerin sabırsız kıpırdanışları gibi, canlı ve ışıltılı. 136 SAYFA.

(EVEREST YAYINLARI)

Dünyayı döndüğünden hızlı değiştirmeye cüret eden kuşak

ORAL Çalışlar’dan İSYAN GÜNLERİ 68. Dünyanın hızla değiştiği bir dönem. Dünyayı döndüğünden daha hızlı değiştirmeye cüret eden bir kuşak. 1968’in isyan günleri. İsyan günlerini devrim günlerine dönüştürmek isteyen gençler. Bu gençlerden biri de tutkuyla bağlı olduğu futbolu bırakıp devrimci olacaktır. Tarsus’tan üniversite öğrenimi için ayrılan yazarın aklında öğrenci liderliği, parti kuruculuğu veya gazetecilik yoktur henüz. Ama değiştirmek istediği dünya önce kendisini dönüştürecektir. O da kendisini çevreleyen toplumsal koşullar tarafından belirlenecek, tüm dünyada isyan günlerini ateşleyen Vietnam, Kamboçya ve Hindistan’daki kalkışma ve direnişlerinin cazibesine kapılacaktır diğer pek çok yoldaşı gibi. 272 SAYFA.

(H2O KİTAP)

Kitapta umutlu şeyler de güzel şeyler de var

AYSUN Öz’den OFİSTİKE ŞEYLER. İçinde kıvrandığımız bilinç krizi daha çok ofis milletini ilgilendiriyor. Çıkarlarını en iyi savunacağını düşüneceğiniz, sözde bireyselleşmede en önde gidenlerimiz, en eğitimli gibi duranlarımız, en çok eğleniyor gibi görünenlerimiz onlar… Ama göründüğü gibi değil. Bu kitapta “umutlu şeyler” de var, “güzel şeyler” de. “Lüks şeyler” de var, “şansın matematiği” de. “Nadir şeyler” de var, “ender tüyler” de. “Dijital şeyler” de var, “erkekçe ve kadınca şeyler” de. Ve hepsi kafa açıcı şeyler… 184 SAYFA.

(KARAKARGA YAYINLARI)

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.