Adaylaştırma ve Adaylar Üzerine Birkaç Söz

Sonunda CHP’nin Bodrum Belediye başkan adayı da belirlendi.

Her zaman olduğu gibi özellikle aday belirlemenin merkezden değil yerelden olmasını savunanlardanım.

Yeniden söyleyeyim, aday belirlemek ve sorumluluğu yerele bırakmak sosyal demokrasisinin olmazsa olmaz “yerindenlik” ilkesi gereğidir.

Günümüz iletişim dünyasında aday belirlemede ortaya sandık koymaya bile gerek yoktur. Her üyenin telefon numarası partide vardır. Basit bir yazılımla her üye gönderilecek tek kullanımlık şifreye tercihini sıcak yatağından bile bildirebilir. Bu da çağdaş sosyal demokrasinin vazgeçilmez bir diğer ilkesi “Katılımcılık” gereğidir.

Elbette her değişim bir süreçtir. Ancak değişim vaadiyle yola çıkanların bilinen ve eleştirilen yöntemlerle değişim gerçekleştiremeyeceklerini de söylemek boynumuzun borcudur.

***

Bana göre aday Muğla BŞB adayları arasında olduğu gibi Bodrum aday adayları arasında bu işi layıkıyla yapabilecek genç ve dinamik kardeşlerimiz çoktu. ( Bu cümlenin tüm ülke geneli için geçerli olduğundan asla kuşkum yoktur.) Bunu partinin eşsiz gücü olarak görüyorum.

CHP’nin Bodrum adayı olarak gösterilen Sayın Tamer Mandalinci bu coğrafyanın gencidir. İyi eğitimlidir. Üstelik son dönem belediye meclis üyelerindendir. Bana göre tüm aday adayları kadar da değerlidir.

Büyük Şehir Adayı Ahmet Aras da Bodrum gibi bileni, bilgesi kadar bilgiçi de çok dünya markası bir kenti beş yıl yüz akıyla yönetmiş deneyimli bir kardeşimizdir.

Ben, demokratik siyasette liderden çok ekibi önemserim. Bu bakamdan birçoğunu yakından tanıdığım tüm Muğla CHP kadrolarına her zaman güvenirim.

Artık aday belirlemede kişisel sempatilerimizin, tercihlerimizin zamanı geçmiştir. Aday gösterilenler ithal değil bu toprakların tozunu yutmuş, partinin mutfağında ter atmış gençlerimizdir.

Unutmayalım her tavrımız, her kararımız en tepeden şeriat övgülerinin yapıldığı bugünlerde her oy Cumhuriyetten ve demokrasiden yana olup olmadığımızın göstergesi olacaktır.

Bu kavga, Ahmet ARAS’ın ve Tamer Mandalinci’nin değil biz Atatürkçü, cumhuriyetçi ve demokratların yaşadığımız bu müstesna coğrafyayı, her terlü zihinsel ve maddi talana karşı bir varolma kavgasıdır.

Şimdi kırgınlıkları kaşımanın değil, el ele vermenin ve bu yarıştan başarıyla çıkmak için amasız, fakatsız, lakinsiz çalışma zamanıdır.

HAT