Bodrum’u korumak artık Türkiye davası olmalıdır!

Aslında Bodrum ve tüm Muğla ilçeleri için özel devlet koruması gerekir. Artık bu TBMM çatısı altında alınması gereken bir konu olmalıdır.

Ancak Bodrum’un bir Marmaris, Bir Kuşadası, bir Alanya gibi betona tam teslim olmadığı için Bodrum’u Muğla’nın diğer ilçelerinden ayırdım.

Yine de Bodrum gibi Muğla’nın diğer ilçelerinde de daha bozulmayan koylar olduğu için geçte olsa bu korumanın Muğla’nın denize kıyısı alanları da kapsaması gerekir.

-Bu geleceğimize yönelik de büyük bir sorumluluktur.

Dünya ve Türkiye nüfus olarak aşırı büyüyor ve gelişiyor. Bu nedenle çığ gibi büyüyen Türkiye’nin artık böyle değerlerine de özel önlemlerle sahip çıkması gerekir.

Çünkü insan sayısı artıkça, rantçılık da artıyor. Bu rantçılık da böyle güzelliklere göz dikiyor. Şimdiye kadar yaşananları görünce paranın, dininin, imanının ve vicdanının hiç olmadığını da gördük.

Bodrum gibi bir ilçe konumundaki Kuşadası, Marmaris, Alanya dikey betonlaşmaya verebileceğimiz en güzel örnekler.

Bodrum bugün, oralara benzemediği için Bodrum olmuş ve sevdalıları olmuştur. Onun için bir Bodrum sever olarak ah, vah deyip dizlerimizi döveceğimize Bodrumumuza, bu anlamda sahip çıkmalıyız.

-Bunu yıllar öncede yazmıştım.

Yine aynı bu duygu ve düşüncelerle Bodrum üzerine bir yazımı, ’’Yeni bir Amerika keşfetmeye gerek yok’’ diye yazmıştım. İşte bugünkü fazla bozulmamış Bodrum Allah’ın bize bir lütfudur. Bodrum bu haliyle bile korunsa yeterlidir.

Bu korumayı ben şahsen devletin garantisinde bir koruma olarak görüyorum.

-Devlet Bodrum’un garantörü olmalıdır

Bodrum Yarımadası üzerinde hep bir rant kaygısı olduğu için böyle bir devlet garantisini, devletin kendi dinamikleri de destekleyerek sahiplenip çıkarılmalıdır.

-Rantçılara rantın bittiği gösterilmelidir.

Bodrum ve yarım adadaki tüm koylar için geçerli olacak koruma için bir kontrol altına alınıp rant yağmacılarına kırmızı çizgiyi gösterip dur demeliyiz.

Bodrum-AKP deyince akla Cennet Koyu, Akbelen ormanları Cengiz Holding, Limak şirketi, Ali Ağaoğlu ve diğer AKP’ye yakın 4 holding akla geliyor.

Aslında sembolik olarak Bodrum dedim ancak bunu Muğla ve kıyıları olarak da devlet koruması altına alınmalı diye de okumamız daha doğru olur.

-Milas son örnek olmalıdır

İşte en son örnek olarak Muğla Milas’taki Akbelen Ormanı çevresinde 190 parsellik tarım arazisinin, linyit maden sahası olarak kullanılmak üzere Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılmaması gibi.

Muğla’ya bağlı 13 ilçesinin ve özellikle de Bodrum’un devlet eliyle katledilmesi yerine devlet tarafından korunacak bir yasa ile korunması gerekir. Muğlalılar doğalarının korumasını her şeyden fazla istiyor.

Sevgi ve Saygılarımla

Tandoğan Uysal Stockholm