Oyunuzu kime vereceksiniz? Kaldı 14 gün

Başkan adaylarımız seçim kampanyalarını “Hamama giren terler” atasözünün hakkını vereceklerini gösteren yoğun bir tempo içindeler. Gerçekten dur durak bilmeden her gün o dernek senin bu esnaf benim koştur koştur vaziyetteler.

Yerleri garanti olan meclis üyeleri için aynı cümleyi kullanmak zor. Onların bir kısmı bu ara karabatak gibi bir görünüp bir kayboluyor, Partisi için değil de kendisi için faydalı olacak yerlerde fotoğraf karelerine girip boy gösteriyorlar. Daha seçilmeden işin püf noktasını çözmüşler maşallah…  Gördüğümüz kadarıyla bazı partilerin ilçe başkanları da onlardan aşağı kalmıyor.

Başkan kim olacak, Meclis’e kim girecek, herkes merak içinde 31 Mart’ta sandıklardan çıkacak sonucu bekleye dursun Aday gösterilmeyenler için “A partisinin değirmenine su taşıyormuş, B partisine sponsor oluyormuş, C partisinin toplantılarını el altından organize ediyormuş.” dedikoduları havada uçuşuyor.

Herkes bu seçimden galip çıkmak istiyor onu anladık anlamasına ama her yarışın bir galibi olur-du ya da biz öyle öğrendik. Fakat gözlemlediğimiz kadarıyla bir gurup var hangi parti ya da aday kazanırsa kazansın bunlar hep dört ayak üstüne basacak şekilde tezgahlarını kurmuşlar.  Ellerinde telefon “Senin ve ekibinin bize en iyi hizmeti getireceğini biliyoruz. Başkan, ben senin yanındayım, benimle beraber şu kadar oy da senin hiç merak etme. Bu yarışın galibi sensin”  cümlelerini dillerine pelesenke etmiş kazanma şansı yüksek her adaya mavi boncuk dağıtıp duruyorlar.  Ne diyelim, iyisi mi biz bir şey demeyelim. Çünkü doğruyu söyleyeni 9 köyden kovmak gibi bir adetimiz var.

***

Her seçimde olduğu gibi Anket firmaları yine iş başında.  Anket sonuçları yavaş yavaş açıklanmaya başlandı. Açıklanan sonuçlardan sonra “Bu anketler gerçekten aynı yerlerde mi yapılıyor?” diye sormadan edemedik.  “Oyunuzu kime vereceksiniz” cümlesi hepsinin ortak sorusu değil mi?

Bu durumda iş başa düştü biz de buradan bir anket başlatalım… Oyunuzu kime vereceksiniz? Sizin köydeki ankette kim önde?

Gerçi vatandaşın derdi seçim değil geçim. En büyük korkusu da seçimden sonra fiyatlar ne olacak? Yağa, gaza, motorine, kiraya ve daha kim bilir nelere yüzde kaç zam gelecek? İşin acı tarafı zam gelir mi diye de düşünmüyor ne kadar gelecek diye soruyor.  Bunu öğrenmeye şunun şurasında kaç gün kaldı?  Zaman dediğin göz açıp kapamaya gelir. Dananın kuyruğunun kopmasına epi topu kaldı 14 gün…

Hadi ama daha karar vermediniz mi oyunuzu kime vereceğinize?  Bodrum’da kararsızlar olarak sayınız azımsanmayacak kadar fazla onun da farkında mısınız? Belki de sizin oylarınız seçim sonucunu belirleyecek. Sandığa gidip gitmemeniz ya da elinize mührü aldıktan sonra kime oy verdiğiniz tüm dengeleri değiştirebilir. Tüm kızgınlık ve kırgınlıklarınıza rağmen iyisi mi yine de sandığa gitmemezlik etmeyelim.

Siyasiler Seçim, Vatandaşlar olarak bizler Geçim Derdinde ve Seçtiklerimizden Doğru Hizmet Alma gayretinde olsak da seçme, seçebilme özgürlüğümüz varken kullanmak bu hakların kazanılması için yaşamını feda edenlere karşı olan vatan borcumuzdur.