Bodrum Gündem

ECRİ MİSİLLEME…

İnsanlar kendini nasıl kötü hissederler diye düşünüyorum.

ECRİ MİSİLLEME…
04.02.2010
0
A+
A-

isotretinoin online Öncelikle korku böyle bir etki yapabilir, kendinizi yalnız hissederseniz, terk edilirseniz, aldatılırsanız, güvendiğiniz dağlara kar yağarsa, geleceğinizden endişelenirseniz ve en önemlisi Adalete olan inancınız sarsılırsa.

Ben kendimi çok kötü hissediyorum bu günlerde. Niye sini anlatayım.
Seksenli yılların sonundaydı Bodruma gelişim, bir otel projesine yönetici ortak olarak gelmiştim.
Gümbet′ de deniz kenarında bir arsaya otel yapılacaktı. Biz inşaata başladığımızda önümüzdeki denizi doldurmaya başladılar.
“Yapmayın etmeyin, biz buraya deniz kenarında otel yapmak üzere geldik” dedik.
“Olmaz dediler burası bataklıktır doldurmalıyız” dediler.
“Artık günümüz teknolojisi buraları temizleyebilir” dedik, ama daha kolay yolu seçip denizi doldurmaya karar verdiler.
Yapacak bir şey yoktu, Şeriatın kestiği parmak acıdı ama bizim denizimiz 150 metre ileri gitti. Yıllarca o dolguyla kimse ilgilenmedi, biz o dolgu alanına ağaçlar diktik, elimizden geldiğince düzeltmeye çalıştık.

Bu arada otel bitmiş ve işletmeye açılmıştı. Elbette para kazanmak içindi bütün bu çabalar ama bir yandan da bu ülke için çalışıyor ve istihdam yaratıyor olduğumuz için de gurur duyuyorduk. Üretmenin keyfini de üstüne koyup, döviz getirenlerden biriyiz diye de böbürleniyorduk.
Kimseye bir zararımız olmuyordu. Suç işlemeye meyilli de değildik, kısaca iyi bir Türk vatandaşıydık.

Sonra otelin önünden imarda gözükmeyen bir de yol açıldı. Güzelce asfaltlandı. Biz denizle arasından arabaların geçtiği bir otel olduk.
Çaresiz yeni duruma uyum sağlayacaktık. Öyle de yaptık. Otelle yol arasındaki alan çok kötü gözüküyor dedik, o bölüme çimen diktik, yolun kenarına da birkaç çiçek serpiştirip turistlerde geçiyor ya hoşluk yaratalım diye düşünüyorduk. Yıllarca yolun kenarını da suladık, çimenleri biçtik, çiçeklere baktık.

Günün birinde bu alan Hazinenin malıdır burayı kullanamazsınız, ecrimisil bedeli ödeyeceksiniz dediler. Olur mu canım biz kullanmıyoruz sadece kapımızın önünü temiz tutmaya çalışıyoruz dedik ama baktık ki ceza 28 lira önemli de değil devlete gidiyor nasılsa dedik ve ödedik.
Aradan iki yıl geçti bize bir ihbarname daha geldi. Fiyat 150 lira olmuştu. Uygulama bize doğru gelmiyordu ama nasılsa devlete gidiyordu para üstelik bizi sarsacak bir meblağda değildi yine ödedik.
Aradan iki yıl daha geçti bir ihbarname daha geldi. O ara birazda yaşlanıyorduk ya gözlerimiz daha az görüyordu diye yanımızdakilere de okuttuk çünkü bizim gözlerimiz doğru görüyor olamazdı. Ama yanımızdakilerde sorunun bizim gözlerimizde olmadığını tespit ettiler. İhbarnamede 27.000 TL yazıyordu. Çok şaşırmıştık üstelik yavaş yavaş boyumuzu da aşmaya başlamıştı. Bir yanlışlık olduğunu düşünerek, Mal müdürlüğüne yanlışlığın düzeltilmesi için bir dilekçeyle başvurduk.
Düzeltilecek bir şey olmadığını uygulamanın doğru olduğunu ifade ederek talebimizi reddettiler.
Oysa kullandınız denen yer zaten kendi tapumuz içindeydi. Ancak Devlet kıyı kenar çizgisi çizip içinde kalan alan için bana hiçbir bedel ödemeden kendini mal sahibi ilan etmiş, 150 metre ötemizdeki sahili de olsa olsa yöntemiyle benim kullandığıma hükmetmiş. Şeriat artık parmağımızı bıraktı kafamızı kesmeye yelteniyordu.
Bizde İdare mahkemesine dava açtık. Bilirkişiler geldi. Bizi biraz haklı buldu ve neredeyse yarısının yanlışlığını kabul etti.
Yürütmeyi durdurdu ve bu kısmın geri ödenmesine karar verdi. Bizde vergi dairesine gidip paramızı istedik.
Hala istiyoruz.

Aradan 6 ay geçti yeni bir ihbarname daha aldık. Yine gözlerimizi suçlayacaktık çünkü göz bebeklerimiz dışarı fırlamıştı. Üstelik bu hipermetrop olamazdı. Olsa olsa aniden zehirli guatr hastalığına yakalanmıştık. Bu sefer istedikleri ceza 133.000 TL idi.
Yine İdare mahkemesine başvurduk şimdi sonucu bekliyoruz.

Şimdi şöyle bir genele bakarsak;
Devamlı dayak yiyoruz, tam kendimizi iyi hissetmeye başladığımızda tekrar dövüyorlar, ben ne yaptım size dedikçe dövmeye devam ediyorlar. Elimi uzatabileceğim bütün tanıdıklarım azar azar dayak yemişler ve haklı olarak onlarda biraz korkuyor.
Kendimi yalnız ve kötü hissediyorum. Ne yapabilirim diye düşünürken siz aklıma geldiniz.
Bir de dostlarıma şikâyet edeyim dedim. Hiç değilse siz de benimle birlikte üzülürsünüz.


 


 


fast delivery professional Viagra

Bu yazı www.bodrumhaber2000.com ve BODRUM HABER 2000 Gazetesi Şubat 2010 sayısında yayınlanmıştır. Sayın Ahmet Biçer ve Sayın Çetin Akant izinleri ile www.bodrumgundem.com where to buy Indocin da yayınlanmaktadır. Paylaşımları için, Bodrum Haber 2000′e  teşekkür ediyoruz. 


 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.