PARMAK KESİLEREK ZENGİN OLUNUR MU?

Sigorta suistimalleri ile ilgili birden fazla yazı yazdım. Dünyanın her yerinde var bu tip konular. Geçtiğimiz yıl bir kadın 7′nci kocasını hayat sigortasından parasını almak için öldürdüğünü haberlerde okuduk. Biz ise yeni yeni profesyonel çabalar ile sigorta şirketlerini dolandırmaya çalışıyoruz. Ama birçoğu bu sahtekarların mağduriyeti ile sonuçlanıyor, bu böyle biline. Yapanın yanına kar kalmıyor. order Colchicine purchasing Plavix order Vermox

Öncelikle sigortacılık bir zenginleşme aracı değildir.  Sigortacılar bildiğiniz gibi enayi de değil. Sigorta şirketlerinde dedektif gibi çalışan profesyonel kadrolar bulunuyor. Bu elemanlar yurtdışında eğitim almış profesyonel dedektifler, emniyetten ayrılan veya emekli olan tecrübeli polislerdir. Olay yeri incelemesi yapan eksperler de bir dedektif kadar başarılı sonuçlar elde edebiliyor. Özetle buradan vermek istediğim mesaj, kendini zeki zanneden ve bu işlere yeltenmeyi düşünen kişilerin karşısındaki sigorta şirketlerini aptal zannetmemeleri gerekiyor. Bunları yapan kişilerin birçoğu yakalanıyor ve suçunu itiraf edip kanuni süreç başlatılıyor.  Sigorta şirketlerini dolandırmayı kafalarına koyan kişiler önce kendilerine zarar verdikleriyle kalıyorlar peşinen söyleyeyim. Diğer taraftan da dürüst sigortalılara zarar veriyorlar. Çünkü bu sehtekarlıklar nedeniyle bütün olaylar sigorta şirketleri tarafından didiklenmeye başladı. Bu da dürüst sigortalıları rahatsız ediyor ki bu da çok normal.

Hayat sigortası için işçi yakılır mı ?

Tüyler ürperten bir olayı geçen aylarda duymuştuk. Hayat sigortası yaptıran bir kişi gidip amele pazarından kendine benzer bir kişiyi alıp işyerine götürüp çalıştırıyor. Sonrasında masum vatandaşı yakıp yanına da kimliğini bırakıp ortadan kayboluyor. Ne o gerideki yakınlarına para bırakmak için. Arkadaşlar kriminal incelemelerde teknoloji müthiş ilerledi, emniyet bu konuda çok başarılı. Birçok olay çok kolay aydınlatılıyor günümüzde. Bu işlere karışanlar şuanda hapisteler. Öncelikle adam öldürmek ve nitelikli dolandırıcılıktan hüküm giyiyorlar.

“Bakayım ben kesebilecek miyim ?”

Geçtiğimiz bir hafta size parmak kesme furyasından bahsetmiştim. Gerçekten korku filmi gibi olmaya başladı. Kriz ile birlikte bu olayların arttığını duydum. Son aylarda neredeyse 20 permek kesme olayı intikal etmiş, sigorta şirketlerine. Bir tanesini sizinle paylaşayım tekrar. 20 şirketten ferdi kaza sigortası yaptıran kişi mobilya almak için bir mağazaya gidiyor. Mobilyaları çok beğeniyor ve bunları nerede imal edildiğini merak edip, atölyeye iniyor. Çok güzel bir marangozhane, hemen “verin şu tahtaları bir de ben keseyim” diyor.! Ve işaret ile başparmak makine tarafından hem de tam eklem yerinin üzerinden kesiliyor. (Çünkü eklem yerinin altından kesilince sigorta şirketlerinden daha az para alınıyormuş) Kişi sıkıştırılıyor, “size ne, istediğim kadar ferdi kaza sigortası yaptırırım” demiş. Bu olayın olduğu atölye sahibi ise ilk önce direnip, kişiye destek veriyor. Sonrasında bu olaya meydan verdiği için sigorta şirketleri ödedikleri tazminatları kendisine rücu edileceğini öğrenince her şeyi itiraf ediyor. Vatandaşımızda kestiği parmağı ile kalıyor. Bu konuda Sigorta Tahkim Komisyonu′na birçok müracaat gelmiş. Ve ne yazık ki bu olaylar suistimali yapan kişinin alehine sonuçlanıyor. Bu arada gerçekten ferdi kaza sigortası işveren tarafından yaptırılmış bir marangozun başına gelse şimdi böyle bir olay. Sigorta şirketi de didiklese suç kimde ? Bu arada ben bu yazıyı bu işe yeltenecek kişilerin önünü kesmek için yazıyorum. Ama geçen hafta intiharla tazminat alınması konusunda ki basında çıkan yazıları bir o kadar tehlikeli buluyorum. Çünkü ekonomik zorluklarla boğuşan gözü kara, çaresiz o kadar çok insanımız var ki. Bundan üç yıl sonra bu tip olaylarda bir artış olursa bunun sorumluluğunu kimse taşıyamaz.