Bodrum Gündem

PROF.DR.BAKIR ÇAĞLARIN ARDINDAN…

01.08.2011
0
A+
A-

Sanıyorum üniversite 3. sınıfında Anayasa Hukuku isimli bir dersimiz vardı.

Dersi İstanbul Üniversitesi′nin efsane Anayasa Hukuku hocası Prof.Dr.Bakır Çağlar dediler, biz de “gelsin bakalım,” dedik.


 


İlk ders kapıdan kısa boylu, esmer, asık suratlı, gözlüklü, oldukça atletik yapılı biri girdi. İnanılmaz bir karizma ile masaya yürüdü, çantasını koydu ve ayakta bize bakmaya başladı. Hepimiz yerleşip sınıfta sessizlik oluşuncaya kadar baktı bize. Sonra;


 


“Merhabalar, ben Bakır Çağlar. Şimdiden size sınav sorusunu söyleyeyim de gelip gelmemek size kalmış olsun. Sınavda tek soru soracağım: Anayasa nedir? İsteyen çıkabilir şimdi,” dedi.


 


Hepimiz hocanın şaka mı yoksa ciddi mi konuştuğunu kafamızda tarttığı için kimse dışarı çıkmadı.


 


Biz bir yıl boyunca Bakır Hoca′dan inanılmaz çok şey öğrendik. İnanılmaz farklı bir ders anlatış şekli vardı. Hepimizin ezberini bozan, meselelere tamamen farklı bakmamızı sağlayan bir üslubu vardı. Bize derse girdiği dönemde aynı zamanda İstanbul Üniversitesi′nde de derslere gidiyor, haftanın belirli günleri ise Strasbourg′daki Avrup İnsan Hakları Mahkemesi′nde Türk devletinin avukatlığını yapıyordu. Daha sonraları bu avukatlık meselesini şöyle açıklayacaktı;


 


Devleti savunma diye bir işim yok benim. Beni ilgilendiren insanlardı ve o insanlar mağdurdular. Hem bakın, bu iş görüldüğü kadar basit değil. Şırnak’ta bir davaya gittim. Sabahın üçü, bir panzer devriye geziyor. Bir yer mayınına basıyor panzer. Orada görevlendirilmiş üç tane polisten iki tanesi gidiyor. Üçüncüsü yaralı. Tepkisi ne oluyor biliyor musunuz? Yukarıya çıkıyor, makinalıyı kullanıyor tabii. O olayda bir sürü insan öldü. Bir başka olayda bir yarbayı dinliyoruz. Güneydoğu’da görev yapmış, sonra Batı’da görevlendirilmiş. Güneydoğu’dayken kızı ufakmış. PKK, saldırı başlattığında önce santralı devre dışı bırakıp,elektrikleri kesermiş. Yarbay’ın küçük kızı da yatağın altına saklanırmış. Şimdi büyümüş, on sekiz yaşında. Batı’da elektrik kesildiği zaman gene yatağın altına giriyor. Bu durumda devlet, insan ayırımı yapabilir misiniz? Biz insancıl bir devleti, hukuk devletini yaratamadık. Bir türlü devlet ‘biz’ olamadık. Bu olayların sorumlusu hepimiziz. Benim duygusallığımı ve düşünce sistemimi en çok zorlayan davalar Güneydoğu davalarıydı.”


 


Yaklaşık 6 yıl bu görevi yaptıktan sonra istifa edişinin nedenini ise aynı röportajda şöyle açıklıyor;


 


Peki görevinizden nasıl istifa ettiniz? 


 


İki nedeni var. Birincisi, salt profesyonel bir hukukçu kaygısı. Hiçbir profesyonel hukukçu dava kaybetmekten hoşlanmaz. Ben Strasbourg’a dava kaybetme sanatını öğrenmek için gitmedim. Silahların eşitliği denen bir şey vardır. Benim önümde silah eşitliğini sağlayacak hiçbir şey yoktu. Türk iç mevzuatı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uygulamasına uymuyordu.


 


Muhatabınız kimdi devletin içinde, kiminle görüşüyordunuz? 


 


Benim muhatabım anayasal ve yasal muhataplarımdır. Dışişleri, Adalet ve İçişleri bakanlığıdır bunlar.


 


Peki şikâyetleriniz neydi?


 


Duyarsızlıktı. Ben Türkiye’nin insan hakları konusunda bir kazanım sağlamasını istedim. Hiçbir kazanım sağlanamadı. Demokratikleşme paketleri çıktı, çıkacak, hiçbir şey çıkmadı. Türkiye’nin politikası, sorunları erteleme politikasıdır. Bakın ben Kıbrıs davalarında da ters düştüm Denktaş’la. Herkes iki davayı nasıl kazandığıma çok şaşmıştı. Biliyorsunuz, Rumların bu kayıp kişilerle ilgili bugüne kadar süren bir açıklama talepleri var. Ama en kritik safhada Denktaş, üstelik bir Rum televizyonuna, kayıp kişilerle ilgili bir açıklama yaptı. “Kıbrıs’ta kayıp kişiler yoktur, mücahitler onların hepsini öldürdü o günün koşullarında” dedi. Yani “O günün duygusallığını anlamak lazım. Biz onların hepsini yok ettik” dedi. Komisyonda kazandığım davayı, bu açıklamadan üç gün sonra mahkemede kaybettim. Çözümsüzlük politikası yapan insanlar var. Buna Başbakan Ecevit de dahil. buy Plavix online


 


Peki istifayı ilk ne zaman düşündünüz?


 


Strasbourg’da bir olaya tanık oldum. PKK’lı militanların olay çıkartmalarından çekinildiği için, Indocin no prescription 600 metre ötedeki mahkemeye gitmek için zırhlı araca binmem gerekiyordu. Zırhlı araca binmedim. Yürüdüm. Baktım, Almanya’dan protesto etmeye gelmiş Kürt kökenli Türkler bir duvarın dibine çömelmişler. Ellerinde domates ekmek, onu yiyorlardı. Domates ekmek. İşteo zaman yanlış yaptığımı anladım. Domates ekmek yiyen insanların bizim insanımız olması gerekirdi. Ben onlara nasıl karşı çıkardım?”


 


Sınavda tam da dediği gibi tek soru sordu: “Anayasa nedir?” Soruya hepimizin verdiği cevap farklı ve bazılarımızınki taban tabana zıttı. Buna rağmen ortaya koyduğu tezi iyi savunabilen herkes iyi notlar aldı.


 


Okuldan mezun olduktan sonra da Bakır Hoca′yı olabildiğince takip ettim. Verdiği röportajlar ve katıldığı programlar her zaman için ufuk genişleten cinsten olmuştur. Son dönemde -maalesef- özlediğimiz siyaset üstü, konulara hukuçu gözü ile bakabilen, siyasi neticeleri olabilir ve ucu biryerlere dayanabilir endişesi ile “hukukun ruhu” kavramını rahatlıkla işletebilen nadir hukuk adamlarından biriydi.


 


Yeni anayasa tartışmalarının yaşandığı bugünlerde Prof.Dr.Bakır Çağlar′ın yokluğu her zamankinden fazla hissedilecek.


 


Işıklar içinde yat hocam.


 




Biyografisi


order vardenfil online 1941 yılında İstanbul′da doğan, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Bakır Çağlar, Saint Joseph Lisesi ve İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra Fransa′daSorbonne′da iki doktora yaptı. 

Bir dönem, Anayasa Mahlemesi′nin hukuk danışmanı olan Prof. Dr. Çağlar, altı yıl Strasbourg′da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) Türkiye Devleti aleyhine açılan davaların avukatlığını yürüttü. 

Prof. Çağlar, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Marmara Üniversitei Uluslararası İlişkiler bölümünde anayasa ve insan hakları dersleri veriyordu. Çağlar′ın, “Bir Anayasacının Seyir Defteri”, “İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Hukukunda Türkiye” gibi kitapları bulunuyor. 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.