Bodrum Gündem

SEVGİYE DAİR…

11.08.2011
0
A+
A-

Milattan Önce 347 de ölen Platon şöyle demiş :

“Ancak krallar filozof ya da filozoflar kral olursa devletler mutlu olabilir.”


Sanırım devlet yönetiminde düşüncenin, fikrin, mantığın ağır basmasını istemiş. Tarih boyunca bu olmuş mu? Pek az. Ülkemizde ise düşünmek suç sayılmış her dönem. Her şeyi düşünmeye izin vermemişler. Biz yine de düşünmüşüz birçok şeyi. Hikayede olduğu gibi;   

Hakim, “Anlat” dedi tok bir sesle. eşine öfkeyle bakan yaşlı teyzeye “Neden boşanmak istiyorsun?” Gözlerini hakime çevirip derin bir soluk aldı teyze “Yetti gayri” dedi. Heyecanlı  ve öfkeliydi. Titredi önce elini kaldırdı gösterdiği eşine hiç bakmadan “Bu herif 50 yılımı zehir etti” dedi.


Ilgiç bir davaydı. Salon doluydu. Gazeteciler de vardı Herkes gergin ve merak içindeydi. Yaşlı teyzenin yanağından gözyaşı süzüldü diliyle kuru dudağını ıslattı ve devam etti: “Bizim bir sedef çiçeğimiz vardı çok severdim!  O bilmez 50 yıl önceydi. Bana verdiği çiçekten alıp tohumlamıştım onu. Çocuğumuz olmadı bizim. Ellerimle büyüttüğüm o çiçeği yavrum bildim sevip okşadım. Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı. Kurur diye çok korktum. Her gece kalkıp sulayacağım diye adak adadım. Bir gün bile üşenmedim. Bu herif, bir gece olsun sulamadı! Hiç olmazsa geçen gece sulasaydı yine bir şey demeyecektim ama sulamadı! Yorgun düşmüş uyuyup kalmışım.”


Sandalyeye oturdu dizleri zorluyordu onu. Son bir hamleyle ayağa kalktı yine. “Ona hayatımı, umudumu, herşeyimi verdim ama ondan birşey görmedim. Bir kere de olsa benim işimi yapmadı. 50 yıldır bu böyle. Onsuz daha iyi olacak boşanmak istiyorum.”


Hakim, yaşlı adama dönüp “Beyamca senin söyleyeceğin var mı?” dedi. Yaşlı adam hiç mahkeme yüzü görmemişti sıkılmıştı, utanıyordu. Bastonunun yardımıyla ayağa kalktı konuşmaya başladı: “Askerliğimi, Reisicumhur Köşkü’nün bahçıvanı olarak yaptım. çeşit çeşit çiçek vardı o görkemli bahçede. Sedef çiçeğini orada tanıdım. Fadime’mi de. Çok sevdim onu. Ona çiçek buketleri yapıp verirdim hep. Evliliğimizin ilk yıllarıydı boyun ağrısına tutuldu. Hekim, “uzun süre yatmasın her gece uykusunu bölüp uyansın ve boynunu oynatsın’ dedi.” Sırtı kendisine dönük olan eşine baktı sevgiyle “ Böyle göründüğüne bakmayın inatçıdır hekimi dinlemedi bizim hatun, uykuyu seviyordu. Benim sözümü de dinlemedi ya!”


Hafifçe gülümseyerek sözüne devam etti. “O günlerde, tesadüf, sedef çiçeği kurumaya başladı. Ben ona, “Gece sularsan bu çiçek kurumaz’ dedim. Adak adattım. Her gece uyandırdım O sevdiğim kadını, yavrusu bildiği çiçeği sularken seyrettim.” Durdu ve hemen yanında oturan eşine yine sevgiyle baktı. Tıpkı, geceleri çiçeği sularken baktığı gibi. Gözlerini ondan ayırmadan “Her gece o çiçek ben oldum sanki!” dedi

Nexium online

Yaşlıydı ama dimdik duruyordu. Utangaç ifadesini sürdürdü “Yıllar boyu her gece o yattıktan sonra kalktım” dedi. “Sedef çiçeği gece suyunu sevmez hakim bey. Eşim yattıktan sonra, onun saksıya döktüğü suyu her gece boşalttım. O bunu bilmez…” Tüm gücünü toplayıp; “İhtiyarlık işte” dedi. “O gece ben de uyumuş kalmışım. Çiçek susuz kalırdı ama eşimin boynu yine azabilirdi o nedenle suçladım kendimi sesimi çıkaramadım.” dedi. Salonda gözyaşları çoktan sessizliğin yerini almıştı…


 


Yine Eflatun: “Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapılması gereken tek şey sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.” demiş. Galiba önemli olan da bu.


cheap albuterol

Sizi kaç kişinin nasıl sevdiği değil de sizin o sevgi için neler yaptığınızdır farkı yaratan…


Ya devlet yönetiminde düşünce, fikir ve mantık?


Onlar da bir gün ülkemize uğrar elbet,…

buy Ventolin no prescription
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.