Bodrum Gündem

DEVLET SUSMAMALI, SUSAMAZ

14.12.2011
0
A+
A-

 

Türkiye?de
siyasetle uğraşmak, hele Başbakanlık-Bakanlık-Parti üst yöneticiliği yapmak çok
zor bir görevdir. Demokratik rejimimizi geliştirip, kurumsallaştıramadığımız
için  siyaset adamları, üzerlerine vazife
olmayan öyle garip işlerle uğraşırlar, o kadar çok çalışırlar ki, ne düzenli
beslenmeye, ne spora,  ne sağlıklı bir
dinlenmeye  ve uykuya, ne de kendi
özelleri için zaman ayırmaya fırsat bulamazlar.

Hele o kişinin planlama yeteneği yoksa, kimseyi dinlemeyen ?dik başlı? bir yapısı varsa ve
kendisini ?vazgeçilmez-yeri
doldurulamaz
? olarak görüyorsa onun vücut  ve akıl sağlığının bozulması kaçınılmazdır?

Tartışılan
konu, Devlet Adamlarının sağlık raporlarının kamuoyuna açıklanıp,
açıklanmayacağı yönündedir.  1994 yılında
Amsterdam?da toplanan

?Tıp Zirvesi? sonunda ?Hastaya
ait sağlık durumu, tanısı, tedavisi hakkındaki bilgiler, sadece hastanın açık
izni veya mahkemenin isteği üzerine açıklanabilir?
demektedir.

Diğer bir düşünce ise, görevdeki devlet adamlarının gerek hastalıkları, gerek
tedavilerini kapsayan sağlık raporlarının mutlaka kamuoyu ile paylaşılması
yönündedir.

Devlet
Başkanları olsun, Başbakanlar olsun ülkelerinin gününe ve geleceğine doğrudan
etki edebilecek yetkilere sahiplerdir. Bu yetkilerin sağlıklı kişiler tarafından
kullanılması gerekir. Bu yüzden liderlerin halka açık ve şeffaf davranmaları ve
halka saygılı olmaları beklenir.

Başkan Obama
bu konuda  oldukça hassastır. Son yapılan
açıklamaya göre, Başkan Obama?nın boyu 1.82, kilosu 82, nabzı dakikada 56 atıyor,
şekeri normal, kolesterol?ü yüksek(209), herhangi bir hastalığı yok ?

1979 yılında
İsviçreli Doktor Pierre Rentchnick  ?Bizi yöneten hasta adamlar? adlı
bir kitap yayınlamıştı. Kitap insanların ilgisi sebebiyle kısa zamanda

?Best Seller? oldu.  Yazar, 28 devlet ve
hükümet başkanının sağlık durumlarını ele almıştı.

Bir örnek vermek gerekirse;

1945 Şubat ayında, savaş sonrası dünyanın şekillendiği Yalta Konferansında
Roosevelt?in ölmeye yakın olduğu, ve konferanstan iki ay sonra öldüğü ve
Churchill?in ona ?Güçsüz Başkan? dediğini anlatır.

2001
yılında, ?American Scientist? dergisi ?Deli
Lider Hastalığı
? başlıklı bir makale yayınlamıştı.  Aynı yıl, Londra da gerçekleştirilen

?Dünya Nöroloji Kongresinde cheap Viagra Gold order Premarin online ?
söz alan Wake Forest Üniversitesinin Cerebrovascular Araştırma Merkezinin
Başkanı ve aynı zamanda inme uzmanı

James F. Toole;  ?Dünya, Deli Lider Hastalığı tehdidi altındadır. Dünya liderlerinin
zihinsel dengelerinin genellikle yerinde olduğu varsayımı kabul edilir, ama
gerçek bambaşka olabilir. Dünya liderleri için akıl hastalığını teşhis ve
tedavi mekanizması geliştirilmelidir, insanlar savaşların liderlerin aklında
başladığını unutmamalıdır
? diyor?

Hastalık biz
insanlar içindir. Kimin ne zaman hasta olacağı, kimin ne zaman öleceği biz
insanlar tarafından bilinmez. Başbakan Erdoğan?ın seçim propagandaları
sırasında sıkça kullandığı bir ayet vardı; ?Bir gün herkes ölümü tadacaktır?
diye?

Bu yüzden kimsenin hastalığı, kimseyi ilgilendirmez. Fakat konu bir ülkenin
güvenliğini-geleceğini ilgilendiriyorsa, o sağlık sorunu tüm ülkeyi
ilgilendirir.

Sayın
Başbakan, hiçbir açıklama yapmadan, tahlillerini de başka bir isim adına
yaptırtarak ?Laparaskopik cerrahi yöntemiyle? bir ameliyat oldu.  Ameliyattan sonra da  operasyonu yapan sağlık ekibinden, ve Başbakanlıktan
resmi bir açıklama yapılmadı. Böyle olunca da dedikodu-fısıltı gazetesi
çalışmaya başladı.

Dünkü bazı
gazetelerde ve internet sitelerinde, Başbakan Erdoğan?ın

?Kolon Kanseri? olduğu ve
Kemoterapi uygulaması  göreceği yazıldı.

Başbakan?ın tedavisine Ankara?da devam edileceği, tedavi için  yurt dışından özel bir cihaz getirildiği,
tedaviyi  ise kanser uzmanı Prof. Dr.
Şuayip Yalçın?ın üstlendiği de açıklananlar arasında.

Bu durumda
ne Başbakan Erdoğan?ın, ne Cumhurbaşkanı Gül?ün, ne de TBMM Başkanı Cemil
Çiçek?in suskun kalmaya hakları yoktur.

Gerçek ne ise, Türk Milleti ile paylaşılmalıdır. Esas olan Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin devamı ve Türk Milletinin yaşamasıdır. Kimse buna zarar veremez,
vermeye kalkışmamalıdır.

En kısa
zamanda tatmin edici bir resmi açıklama yapılması Türk Milletine saygısı olan
yöneticilerin kaçamayacakları görevleridir. Lütfen konuşun, susmayın,
susmamalısınız?

VALİLER KRAVAT TAKMAZ MI ?

Başbakan
Erdoğan ve bazı Bakanlar inanışları gereği çoğu zaman kravatsız olarak milletin
huzuruna çıkıyorlar. İyi, onları anladık, onlar Ahmedinecad?a özeniyorlar da,
Valilerimize ne oluyor?..

Çoğu Vali kravat  takmıyor,
neredeyse  günlük kıyafetle karşımıza
çıkacaklar.

Medeni ve Lâik Cumhuriyete bağlı bir bürokrat olarak tanıdığımız İzmir Valisi
önceki gün yerel bir televizyonda yaptığı programa kravatsız çıktı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına yaptığı ziyarette de kravat  takmamıştı. Televizyona da, Başkan?a ziyarete
de, Pazar gezmesine gider gibi gitti !…

Sayın İzmir
Valisi şunu hiç unutmamalıdır;

Kendisi T.C. Devletinin Valisidir, diğerleri gibi AKP Valisi değildir.

İzmir gibi, Türkiye Demokrasisine yön vermiş, Türkiye?nin aydınlık yüzü olan
çağdaş bir kentin Valisidir. İzmirlilerin,
sevdikleri Valilerinden  beklentileri kendilerine,  saygılı davranılmasıdır.

buy cheap Lithium Not:

Sayın Güldenay Sonumut Laçin?in çalışmalarından
yararlandım. Kendisine çok teşekkür ederim.

Sağlık
ve başarı dileklerimle

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.