Edebiyatla Yardımlaşmanın Buluştuğu Gün…

Arzu Altınanıt/Hasan İzzet Paşa’nın torunu

 Yıl 1944. İskenderun-Haydarpaşa yataklı vagon koridorunda bir çocuk kendi başına, birazda gürültülü oynarken yan kompartımanda orta yaşlı bir beyefendi de çocuğu izlemekteydi. Bir ara gözü orta yaşlı beyefendiye takılan çocuk çıkardığı gürültünün farkında olarak mahcubiyetle durakladı. Beyefendi gülümseyerek ?senin adın ne bakayım?? diye sordu. Çocuk, ?Hasan İzzet? diye cevapladı. Beyefendi önce irkildi, daha sonra yüzünde büyük bir mutlulukla ?İnşallah onun kadar büyük bir adam olursun? dedi. Fransa?dan kısa bir süre önce dönmüş bulunan büyük insan Behiç Erkin?in bu sözlerini, bugün 80 yılını devirmiş olan o çocuk, hayatı boyunca hiç unutmadı. 

Bu sözleri unutmayan o çocuk, adını gururla taşıdığım babam Hasan İzzet Altınanıt. Behiç Erkin’in “İnşallah onun kadar büyük bir adam olursun” dediğinde kast ettiği kişi ise Hasan İzzet Paşa. 3. Ordu Komutanı’yken Sarıkamış Harekâtı kış şartlarına uymadığı için, idamı bile göze alarak karşı çıkan ve baharın beklenmesi gerektiğini söyleyen Hasan İzzet Paşa. Bu yüzden de Harp Okulu’nda öğrencisi olan Enver Paşa’nın “Öğretmenim olmasaydınız sizi idam ettirirdim” dediği ve bunun üzerine görevinden istifa eden Hasan İzzet Paşa.

Ve kompartımanda oynayan o çocuk yıllar sonra dedesi Hasan İzzet Paşa’yı ve ailede kalan belgelere dayanarak Sarıkamış’ı yazdı. Ülkem Ateş Çemberi İle Kuşatılmış İken Sarıkamış Mart 2013?de Babıali Kültür Yayınları’ndan çıktı ve birkaç güne kadar ikinci baskıya giriyor.

Durum bu olunca, can dostum Mondial?dan Selma Sandra Seven ile babam için Bodrum?da bir imza günü düzenlemeye karar verdik. Nasıl yaparız, nerede yaparız diye düşünürken Buket Derinbay?ın hafif sitem dolu bir yazısı geçti elimize. Buket, Bodrum?da yaşayan Bir Almanca öğretmeni. Üniversiteye hazırlanan ama dershaneye gitmeye gücü yetmeyen öğrencilerine yardım etmeye çalışan bir eğitim gönüllüsü. Kendi çabalarıyla bir kaç öğrencisine destek olmaya çalışıyor; ancak ülkemizde öğretmenlerin koşulları düşünüldüğünde doğal olarak zorlanıyor. Çevresinden destek talebinde bulunmuş; ne yazık ki beklediğini görememiş ve bu konudaki üzüntüsünü dile getirmiş. Ona destek olmak için Selma?dan ikinci el satış önerisi gelince, imza günüyle bunu birleştirmeye karar verdik.

Son derece kaliteli ikinci el ve henüz üstlerinde etiketleri duran ürünler toplandı; duyuru yapıldı. Sonunda 16. Kasım, Cumartesi günü Medi’s Ege Girit Mutfağında stantlarımızı açtık. Bir yandan kitap imzası sürdü, diğer yandan satışlar yapıldı. Akşam olduğunda iki öğrencimizin Aralık ayı masrafından fazlasını karşılayacak bir kazanç elde etmiştik. Ama bu yeterli değil tabii ki. Amacımız sadece bu birkaç öğrenci değil, daha fazlasına ulaşmak. Bu yüzden ayda ya da bir buçuk ayda bir kermesimizi tekrarlayacağız. Ayrıca Facebook üzerinde de satışlar devam ediyor. Siz de elinizi uzatmak isterseniz sayfamız bu: https://www.facebook.com/groups/227166507459971/

Bu vesileyle, hâlihazırda orada kayıtlı olan öğrencilerimize indirim yapmış olan Uğur Dershanesi?ne; hiçbir karşılık beklemeden bize kapılarını açan Mediha ve Pınar Ertekik?e; yerleşmemize, toplanmamıza yardım eden, bütün gün bizi çaysız, kahvesiz ve aç bırakmayan Medi’s Ege Girit Mutfağı çalışanlarına; satış için bize çok güzel ürünler veren Hülya Kocadon?a ve katkıda bulunan değerli dostlara; açtıkları stantlarla bize destek veren Nemika Ebesek ve Fatoş Sönmezsoy’a, yine stant açarak “Bakar mısın” adlı tiyatro oyunun bilet satışlarından bir kısmını öğrencilere aktaran Artçı Sanat’a, elinde torbalarla gelip muhteşem minyatürleri öğrenciler yararına satılmak üzere bize hediye eden ve bu sayede tanışma onuruna eriştiğim Nihal Güngör ve Ayşe Hinnerkopf’a, kitabın bedelinin üzerinde ödeme yapıp üzerini öğrencilere yardım diye bırakan tüm katılımcılara, kitap satışlarından bir miktarı bize aktaran biricik babam Hasan İzzet Altınanıt’a ve bizi yalnız bırakmayan tüm dostlara teşekkür etmek isterim.

 İyi ki varsınız.

.