Bodrum Gündem

Gençlerle Gurur Duymak /Celal Gürsoy Bodrum Gündem yazıları…

Geçen hafta Halikarnas Kürek Takımı olarak İstanbul’dan gelen genç kürekçileri misafir ettik.

Gerçi hava yağışlı ve rüzgarlıydı ama gene de kısa tatil günlerinin tadını çıkarttılar, kürek, yüzme, kros, ergometre çalışmaları ile dolu dolu bir yedi gün geçirdiler.

Kafile on yedi genç kürekçi ile üç antrenörden oluşmaktaydı. Havanın en kötü olduğu gün OASİS Toplantı Salonunda olimpiyat ve dünya kürek şampiyonlarından derlenmiş ilginç yarışlardan oluşan bir video partisi yaptık. Gösterinin sonunda da bir soru / cevap yarışması düzenledik.

Cep telefonlarına indirilen basit bir aplıkasyonla gerçekleşen bu yarışmada doğru cevabı bilmekle birlikte çabuk davranmak da önemliydi. Antrenörleri de, ev sahibi olarak bizler de bu 14-17 yaş arasındaki sporcu gençlerimizle gurur duyduk. Çok hızlı olarak mantık yürütmeleri, şaşırtmalı olarak verilmiş olan dört alternatif cevap arasında doğruyu bulmaları beklenmedik derecede mükemmeldi. Böyle bir yarışmayı ilk kez yapmaları onları çok az etkilemişti. Kendilerine güveniyorlar, hatta cevap vermekte gecikenlerle hafiften alay ediyorlardı.

Birden bire onları fazla hafife aldığımızı fark ettim. Biz onları hala çocuk olarak görürken, karşımıza hızlı ve düz düşünen, yarım saat önce ilk kez duyduğu bilgileri gene ilk kez cep telefonu üzerinden katıldığı bir yarışmada zamana karşı paniklemeden cevaplayan yetişkinler gibiydiler.

Kampın ilk günleri geçip onların spordan başka hobileri ve daha öte yetenekleri olduğunu öğrendik. Müzik, edebiyat, fen, matematik gibi konularda ilerleyenler olmuştu. Önlerinde ilgi duydukları her konuda bilgi almak için sonsuz bir kaynak vardı ve bu internet dünyasına girebilmek için çok büyük bilgisayarlara da ihtiyaçları yoktu. Ellerindeki küçücük cep telefonundan dünyanın öbür ucuna ışık hızıyla ulaşabiliyorlardı.

İster istemez 40-50 yıl öncesini düşündüm. Tek düze bir müfredatla çok ağır bir disiplinle yönetilen bir okuldan yetişen biri olarak derin bir iç çektim. Evet o ağır eğitim bize çok geniş bir genel kültür kazandırmıştı. Hangi şehrimizde çimento fabrikası olduğunu, Hg’nin cıvanın kimyasal simgesi olduğunu falan ezberlemiştik ama ben kendimi gene de bu gençlerin yanında ikinci lige düşmüş gibi hissettim. Galiba bizim bildiklerimize alaycı bir gözle bakıyorlardı.

Televizyonda seyrettiğimiz bilgi yarışmalarında böyle bir şeyi bilemeyen genç yarışmacıyı biz nasıl ayıplıyorsak, onlarda tam tersi, böyle bir şeyi bildiğimiz için bize gülüyorlardı.

Moralimi düzelten tek şey kürek videolarını seyrederken arada durdurup açıklama getirdiğim teknik bilgiler, yarış taktikleri gibi konuları süngerin suyu emmesi gibi kapmış olmalarıydı. Nitekim soruları cevaplarken her detayı kaydettikleri anlaşıldı. Aralarından birkaç tanesinin de medeni cesaret gösterip gayet terbiyeli bir Türkçe ile bilgilendirmelerden dolayı teşekkür etmesi egomu okşadı.

Merakımı yenemeyip bazılarına ileride ne olmayı düşündüklerini sorduğumda beklediğim cevaplarla karşılaştım. Belki size ilginç gelecek ama aralarında hiç biri mühendis, doktor, avukat olmak istemiyordu. Hatta bazılarının tam olarak ne olmak istediklerini anlayamadım. Tamamen teknolojinin rüzgarını yakalamış oldukları belliydi.

Antrenörleri, eğitmenleri Yalçın, Sena ve Serkan hocaları tebrik ediyorum. Onları ailelerden sonra bu işin gizli mimarları olarak görüyorum.

Gençler hayatta ne yapmak istediklerine karar vermiş, bir taraftan da başarılı bir kürekçi olmayı hedeflerken ben de kendimi bir şekilde mutlu olmaya doğru yönlendirdim.

Neticede bizim aile büyükleri olarak hedefimiz kendimizden daha başarılı evlatlar yetiştirmek değil mi? İşte sömestr tatilinde Bodrumu ziyaret eden 17 genç bu tarife tam tamına uyuyordu. Sanırım bu güne kadar onları eğiten öğretmenleri de gurur duyuyorlardır.

Bundan daha büyük mutluluk olur mu?

İstikbal onların.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.