Bodrum Gündem

“Zenginliğimin kaynağı Bodrumlular!” Hatice Yücel Bodrum Gündem yazıları…

“Zenginliğimin kaynağı Bodrumlular!” Hatice Yücel Bodrum Gündem yazıları…

Bu başlık Çetin Akat – Emel Akat ikilisinin Bodrum haber 2000’de Bodrum Belediyesinin de desteği ile çıkan “Bodrum efendileri ile söyleşi – bir Bey” kitabında geçen (17 şubat 2019)da sonsuzluğa uğurladığımız asırlık delikanlı Hüseyin Biner ile yapılan söyleşinin giriş cümlesidir. Kendisinin acısı bir tarafta, içimizi ısıtan sözleri bir tarafta…

“Dünyanın en şanslı insanlarından biriyim. Benim zenginliğimin kaynağı Bodrumlular. Onları yakından tanıdıkça servetim artıyor, haklı bir gurura kapılıyorum. Bu insanları hiçbir şeyle değişmem!”

Hem kitabı yazan hem söyleyene kendini Bodrumlu kabul edenlerin minnet borcu olmalı değil mi? Oysa onu uğurlayanları azdı. Umarım duymamışlardır.

Geçimin ve seçimin her şeyin önüne geçtiği bu günlerde -daha doğrusu yıllarda- en büyük değer insan kayıpları kısırlaşmış yüreğimize ulaşmıyor nedense…

İşte belki Hüseyin Bineri bunun için yazmak istedim, ortak değerler adına. Benden ona gidecek olan “Fatiha” da bu yazı olsun dedim. O da bundan çok mutlu olurdu diye düşündüm. Sözlü tarih çalışmalarımızda o güzel sözcükleri, yaşanmışlıkları ile bozulmamış belleğini kayıt altına aldık. Son yıllarda ziyaretimde hala Halikarnas balıkçısı ile olan eksik kalan anılarını tamamlıyordu bana.

İstanköy’den gelen babayla Bodrumlu bir annenin tek çocuğudur Hüseyin Biner. Ninesinin hopturarak götürdüğü Cumhuriyet İlkokulu’nda başlamış. Başlamış da orada kalmış babası tek oğlan diye kazandığı Aydın Ortaokuluna göndermemiş. Yarası burada açılır. Okuma isteği yaşamının her dönemine girmiş. 1930larda açılan Halk evleri bu açlığını kapatmış. Gençliğinin baharı olmuş spor, tiyatro, folklor, sinema, sosyal yardım dallarında baş rolü oynamış. Kadınlara henüz tiyatronun yasak olduğu günlerde kadın oyuncu rolünü bile almış. Aynı yıllarda ekonomik krizden aile iflas edince babası ile birlikte Mumculara tütün işlemeye gitmiş. Gitmişte o herkesten ayrılır, ağacın gölgesinde kitap okurmuş.

Okullardan istediği payı alamayan Hüseyin Biner, gençliğini yitirmeden o yılların meşhur terzisinin yanına çırak olarak girer. Askerlik, evlilik, çocuklar derken 1951’de Bodrum Belediyesine zabıta olarak girmiş ama anlaşamamış bu işte. 1952’de içinde Halikarnas Balıkçısının da yer aldığı Bodrumun ilk ve tek sinemasını açar. 24 yıl severek bu işi sürdürür. Siyasetin içine de girer. 1963’te İl Genel Meclis Üyeliğine seçilir. Bodrum’a Ortaokulun açılmasını, karatoprağa suyun, Mazıya yolun gelmesini sağlar. Kumbahçe de babasından kalan 90 yıllık yerinde kendisinin de yaptırdığı 31 yıllık evini de korumasını bilir.

Son günlerde ağzından düşmediği nakaratı:

Evim evim güzel evim

Evim evim güzel kitaplarım…

Evim evim beyaz gülüm!

diyerek; yatağın da bile temizliğini zevkini, yaşama tutkunluğunu gösteren Hüseyin ağabeye sol tarafındaki beş yüze yakın kitabı, sağ tarafında penceresinin arkasında açan beyaz gülü “Merhaba” diyordu. Oğul acısı onu yatağa düşürmüş olmalı. Ali ve Sevinç öğrencim oldular hayırlı çocuklar çıktı. Cumhuriyet Çınarları yetiştirelim ne mutlu ona. Uzun yaşamına anlam da kattı. On bin nüfuslu Bodrumdan beş yüz bine ulaşmış Bodrum öyküsünü yaşadı artısı eksisi ile. Onun dileği bizim dileğimiz olsun.

Bodrum zenginliğimiz olsun, Bodrumu ve Bodrumluyu hiçbir şeye değişmeyelim! Farklılıklar ve renkliliklerle yaşanılan Bodrum özlemini gerçekleştirelim. Bodrumu yok etmeden!

Eğitimci

Hatice Yücel

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.