Bodrum Gündem

“Siyasette Dedikoduya Alıştım”… /Emin Varol BG Yazıları

 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un özel görüşmelerinde Bodrum’dan, özellikle de Bodrum’lu çevrecilerden yakındığını duyuyoruz. Kendisini ziyarete gelen Bodrum’lulara, kendi ifadesiyle “her şeye itiraz eden ve eylem yapan”  Bodrumlu çevrecileri şikayet ettiğini biliyoruz.

Bu nedenle bazen, Bodrumla ilgili istekleri geri çevirebiliyor.

Ancak, aynı zamanda bir iş adamı, turizmci olan Bakan Ersoy’un, Muğla genelinde, Bodrum özelinde, çevre kirliliği ve betonlaşma gibi konularda son derece duyarlı davranan çevrecilere kızmasının asıl sebebinin, Kissebükü’nden kaynaklanıyor.

Kissebükü ve Bodrum’daki çeşitli turizm işletmeleri nedeniyle, çevrecilerin de kendisine sempati duyduklarına pek söyleyemeyiz.

Sadece çevrecileri mi? Hayır.

Bakan Ersoy, “Siyasette dedikoduya alıştım”

CHP Muğla Milletvekilleri de kendisini pek çok konuda eleştiriyor.

Buna, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2020 yılı bütçesinin müzakere edildiği Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tanıklık ettim.

Örneğin, CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, bütçe komisyonundaki müzakerelerde, “Bakanın kendisine ait bir oteli olduğu için Bodrum’un Torba bölgesinin ‘turizm bölgesi ilan edildiğine ilişkin şahsına yönelik dedikodular olduğunu” söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ise bu sözlere gülerek,  “dedikoduya alıştım artık. Dedikodu, siyasette, normal hayatımın bir parçası oldu.” diye cevap verdi.

Muğla’nın talan edilmesinden, yağmalanmasından, şirketlerinize peşkeş çekilmesinden uzak durulmasını istiyoruz”

CHP’li Süleyman Girgin, Mürsel Alban ve Suat Özcan’ın hedefinde olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şu konularda eleştirildi:

KİSSEBÜKÜ– GÖKOVA KÖRFEZİ:

Kaptan Cousteau’nun “yeryüzü cenneti” diye tarif ettiği Gökova’da yapılan Mavi Yolculuk turlarının getirisi, otel konaklamalı turizm ve yat turizmiyle kıyaslanamayacak ölçüde yüksektir. İktidarın, Gökova’yı betona boğması, değerli bir turizm destinasyonunu yok edecek. Ayrıca, yüz yıllarca telafi edilemeyecek doğa katliamına neden olacak. Muğla, tarihî değerleriyle, doğal güzellikleriyle, kültürel zenginlikleriyle bir hazine. Gökova’ya bir hançer de siz sokmayın Sayın Bakan. Bakir koyların korunması gerekiyor. Sizlerden ricamız, o mavi yolculuk hattının imara açılmamasıdır.

Dünyaca ünlü Halikarnas Balıkçısı’nın yani Cevat Şakir’in, mavi yolculuğu başlattığı Gökova’daki, KissebüküAdalıyalı’da bulunan bir koyun 92 dönümünü satın alarak, 25 dönümünü de Ersoy Turizmine tahsis ettirerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından da imara açtırarak, otel yapacak mısınız?

Yoksa, avlanmanın dahi yasak olduğu, insanın bakmaya kıyamadığı buraya inşaat yapacak mısınız? Bodrum halkı, bunu merak ediyor.

Muğla halkı, Bodrum’u ve Muğla’yı

sizden ve sizin şirketlerinizden korumaya çalışıyor.

TURİZM ALANI:

Torba başta olmak üzere Kızılağaç civarı, Çiftlik, İçmeler, bu bölgede turizm geliştirme, kalkınma ve koruma alanı ilan ettiniz. Bu alanların çoğu sit ve koruma altında. Çoğu ormanın koruması altında. Ama ne yazık ki; Sayın Bakanımızın, Ersoy Turizmin oteline, yani Voyage Otele denk geliyoruz.

Sayın Bakanım, ‘buraları korumak’ diyorsunuz ancak, üzülerek söylüyorum, Muğla halkı da Bodrum’u ve Muğla’yı sizden ve sizin şirketlerinizden korumaya çalışıyor. Burada bunlara bir cevap verilmesini ve Muğla’nın talan edilmesinden, yağmalanmasından, şirketlerinize peşkeş çekilmesinden uzak durulmasını öneriyoruz.

Turizm Bakanı’nın göevi, kendi şirketlerine hiç pay, payda ayırmamasıdır. Ama görülüyor ki pay, payda çok ayrılmış durumda. Bir Bakan mantığıyla ülkenin yönetilmesini beklerken, bir tüccar mantığıyla, bir iş adamı mantığıyla Muğla talan ediliyor, yağmalanıyor. Muğla halkı, Muğla’yı sizden ve sizin şirketlerinizden korumaya devam edecektir.

MUÇEV:

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Muğla’da kurduğu MUÇEV adlı özel bir şirket, yasa gereği, Büyükşehir’e verilmesi gereken birçok kıyı, tesis ve alanın üzerine kondu. Ve, Muğla ilinin gelirini alan MUÇEV, muazzam bir gelir elde ettiği halde ne kadarını Muğla’ya harcadığı bilinmiyor.

MİLAS MÜZESİ..

Milas’ta 2016 yılında bir müze yapımına, inşasına başlanmış ancak, buradaki müze Gümüşkesen Anıt Mezarı’nın 3-5 metre uzağındadır. Gümüşkesen Anıtı, antik dünyanın 7 harikasından 1’i olan Halikarnassos Mausolos’un Roma dönemi kopyasıdır. Roma Nekropolü’nün gösterişli yerine yapılan mezar anıtı, muhteşem taş işçiliği ve plan şeması, milattan sonra 2’nci yüzyılda yapılmıştır. Ama nedense inşaatı durdurulmuştur. İnşaat anıt mezarı gölgelemesinden, doğu ve batısını, kente dönük yönünü kapatmasından dolayı mıdır, yoksa ödenek yokluğundan dolayı mıdır?

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.