Bugün Benim Doğum Günüm / Nuran Yüksel Bodrum Gündem yazıları…
Hava puslu,hava karanlık bugün.Dışarda fırtına, neredeyse arkamdan beni bile sürükleyecek.Deniz Bitez koyunu sanki dövercesine karaya köpüklerini çoğaltarak bırakıyor.
2011 de başlayan suriye savaşının 8. Yılında en az 450 bin kişi hayatını kaybederken 5 milyondan fazla kişide mülteci durumuna düşmüş.sadece Suriye de değil,dünya çapında son yıllarda ülkelerinden kaçmak zorunda bırakılan insanların sayısı rekor düzeye ulaşmış.
Suriye nin kuzeybatısında yer alan ve Türkiye ile 130 km lik sınırı paylaşan İdlip,sınıra yakınlığı,nedeniyle en çok göç alan şehir .4 milyona yakın sivile ev sahipliği yapıyor iken “,güya çatışmasızlık bölgesi iken özellikle buraya yapılan saldırılarla sivillerin durumu gerçekten büyük bir dram olmaya devam ediyor.
Evet sivillerin durumu ,yaşanılan dram içimizi acıtırken aldığımız şehit haberleriyle sadece şehit evlerine değil ,hepimizin ocağına ateşler düştü ,düşmeye devam ediyor.Yüreklerimiz kor gibi ateş içinde.
Anlamakta zorlanıyorum,hatta hiç anlamayacağımdan eminim.Çok uluslu emperyalist ,karanlık düşünceli güçlerin legal veya illegal ordularının işgal ettikleri toprakları paylaşmak için çıkarları için bulundukları Suriye de bizim ne işimiz var.
Savaş tacirleri kendi ceplerini doldururken ,fakir oldukları için çocuklarına kısa dönem askerlik yaptıramayan,askerlik dönüşü köyünde bir dükkan açıp çocuğunun rızkını çıkarmak için teskere bırakıp dönmeyen gençlerin ocaklarına ,analarının yüreğine ateşler düşüyor. Bizler Hepimizin yürekleri dağlanırken neden hala ‘’çocuklarımız ölmesin ‘’ diye birara da duramıyoruz.
Bugün sabah televizyon da açılan sınır kapılarından geçmek için otobüslere,botlara adeta birbirini ezerek koşan insanların çığlıklarını dinledim .bu insanların Yunanistan sınırında ,yunan askerlerinin silahları gölgesinde yağmur altında ,çamur içinde aç susuz bekleyişlerini gördüm.Yine yüzlerce insana açılan sınır kapılarından güya özgürlüklerine kavuşma fırsatı verilmişti .ve onlar için tekrar sonu belirsiz bir UMUDA YOLCULUK başlamıştı.
Kucağımda oturan canımın canı Karan bebeğime sıkı sıkı sarıldım .O şanslı bir çocuk tu.Ona sıcak bir yuva verebilmiştik. Ama neyazık ki Barış içinde ortak değerlerde buluşabilen insanların yaşadığı bir ülke hazırlayamamıştık.
İçim daralmıştı, gözyaşlarım denizin köpükleri gibi isyan daydı. .Bitez sahilin de yürümek istedim ama korktum .Henüz çığlıkları duymasak da sahile vuran bir Aylan Bebek le daha karşılaşırmıyım acaba diyerek çok korktum.
Evet ..bugün benim doğum günüm.
Kalbim ne kadar sıkışsa da herşeye rağmen ‘’iyiki doğmuşum ‘’diyorum.
Tüm haksızlıklara ,yanlışlara ,yalanlara,rağmen hala başkaldırmaktan korkmadığım için
Nefes aldığım sürece ‘’SAVAŞA HAYIR,YURTTA SULH DÜNYADA SULH ‘’diyebilmeyi sürdüreceğime inandığım için ,çocuklarımıza anlatmaya devam edeceğimi bildiğim için
Bugün benim doğum günüm , iyiki doğmuşum diyorum…