Bodrum Gündem
HALUK ŞAHİN

HALUK ŞAHİN

Haluk Şahin, 1 Ocak 1941 yılında Bursa'da dünyaya gelmiştir. Bursa erkek lisesinden mezun olduktan sonra 1964 yılında İstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. 1972 yılında ABD'de Indiana University'den gazetecilik yüksek lisansı, 1974 yılında ise aynı üniversiteden kitle iletişimi dalında doktora derecesi aldı. Amerikan üniversitelerinde dersler vermiş, kitle iletişimi konusunda yaptığı araştırmalar ve dünyanın önde gelen bilimsel iletişim dergilerinde ve kitaplarda yayımlanmıştır. Pek çok uluslararası konferansa katılarak bildiriler sunmuştur. Haluk Şahin, medya sektöründe çeşitli görevlerde bulundu, genel yayın yönetmenliği, araştırma bölümü başkanlığı, danışmanlık ve köşe yazarlığı yapmıştır. Birçok televizyon programının yapımına da imzasını atmıştır. Aynı zamanda TV8'de Biz Böyleyiz adlı programı sunmuş, 2009 yılında aynı kanalda Yüksek Siyaset programını sunmuştur. 1998'den bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi, iletişim Fakültesi Televizyon Gazeteciliği Program Koordinatörüdür. Evli ve ilk evliliğinden iki çocuğu bulunmaktadır.

Twitter’ın yeni sahibi Elon Musk özgürlük savaşçısı mı yoksa maskeli süvari mi?

-English abstract at the end-

Elon Musk dünyanın en zengin insanı. Aynı zaman dünyanın en güçlü adamı olduğunu da söyleyebiliriz. Malum, geçenlerde 44 milyar doları denkleştirip Twitter’ı satın aldı. O Twitter ki 2020’de dünyanın en güçlü adamı olan Başkan Donald Trump’ı ömür boyu yasaklamıştı. O Donald Trump ki, arkasındaki görevlinin çantasında dünyayı on kez havaya uçurabilecek güçte nükleer silahların şifreleri bulunuyordu…

Dünyayı havaya uçurabiliyordu ama Twitter’a söz geçmiyordu.

Facebook ya da TikTok kadar yaygın olmasa da, Twitter dünyanın en etkili fikir değiş tokuşu platformu sayılıyor. 280 harflik mesajlarla da olsa yüz milyonlarca insana ulaşıyorsunuz. Aradaki sansür kademelerini bertaraf ediyorsunuz. Trump başkanken bazen günde 20-30 tweet atıyor, manşetleri belirliyordu. Şimdi gazetecilikle ilgisi olmayan bir iş adamı bu platformda kimin konuşacağını belirleyecek, neyin yasaklanabilip neyin yasaklanamayacağına karar verecek.

Diyeceksiniz ki, rakipleri yok mu? Yok gibi. Sosyal medyada bu büyüklüğe gelmek için tüm küçükleri yutuyorsunuz, sonra da pazara başkalarının girmesine de izin vermiyorsunuz. Zavallı Trump’ın düştüğü duruma bakın, Twitter’a karşı kurduğu platform bir türlü ayağa kalkamadı. Tecrübeli timsah Elon Musk havuzunu iyi koruyacaktır.

Kimin Özgürlüğü

Musk ifade özgürlüğü konusunda kendisini ‘mutlak özgürlükçü’ olarak tanımlıyor ve Twitter’ın bazı yasaklama kararlarına karşı çıkıyor. Bunlardan biri de Trump’ın yasaklanmasıydı, ama Trump Musk’ın ‘davetine icabet etmedi’. Kendi platformunu beklemeyi tercih etti. Demek ki, ticaret özgürlükten daha önemli.

Musk sansür konusunda çok dikkatli olacağını, devletin yasalarının ötesinde bir yasak kabul etmeyeceğini söylüyor. Bu, muğlak bir sınır çizgisi. Irkçılık, kadın düşmanlığı, şiddete teşvik… Amerika’da bile birçok alanda tartışma yaratmaya aday görünüyor. Kanunun bir şey demediği alanlarda ne olacak?

Musk her konuda olduğu gibi özgürlük konusunda da açık ve özgür pazarın en doğrusu olduğunu ve dışardan müdahaleye gerek olmadığını söylüyor. Böylece, büyük Aydınlanma geleneğine katıldığı; John Milton, John Locke, John Stuart Mill, Spinoza, Voltaire gibi özgür basın yanlılarının parlak geleneğini sürdüreceğini söyleyebilir miyiz?

Doğrusu ya, ben Musk’ın adının yukarda saydığım büyük düşünürler arasında yer alacağını hiç sanmıyorum. İş adamı Trump da kendisini özgürlükçü olarak tanıtıyordu, meğer sözünü ettiği kendi özgürlüğü imiş. Musk’da da öyle olacağını öne sürenler var. ‘Kendi iş yapma özgürlüğüne çok önem verir, oradaki sınırlamalara isyan eder, ama sizin özgürlüğünüz umurunda bile değildir’ diyorlar.

Musk Türkiye’ye gelip Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştuğunda “Türkiye ile iş yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum” demişti. O zaman Twitter’ı alması söz konusu değildi. Şimdi Türkiye’ye nasıl bakar? Sabırsızlığı arttı mı azaldı mı?

Popülist politikacıların ve parasını basının dışından kazanmış milyarder takımının basın ve ifade özgürlüğü konusunda ne kadar duyarsız olabileceğini ülkemizde de yaşayarak öğrendik. Ellerindeki ‘özgürlük araçlarını’, siyasi baskı, manipülasyon, kötülük ve yalanın hizmetinde pervasızca kullandıklarını gördük. Halkın gerçekleri öğrenme hakkı umurlarında değildi, ama bir sonraki ihaleyi, banka kredisini ise çok önemsiyorlardı. Özgürlük araçları maskeleriydi.

Musk maskesiz çıkarsa çok şaşırırım.

Abstract

Elon Musk, who just bought Twitter, is not only the richest, but also the most powerful media boss on earth. What does that mean for us here in Turkey? Can we expect a brighter future for freedom of expression? He sounds optimistic, but we know from experience that we should be extremely vigilant when media channels are left in control of the super rich businessmen and populist politicians. Most of the time what they really care about is their own freedom.

Photo source: AFP from Guardian

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.