Bodrum Gündem
TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Tandoğan Uysal; 1985 yılında Anka Haber Ajans’ında muhabir olarak başlayan basın hayatı sırasıyla, Ulusal Basın AJANSI (UBA) Anadolu Ajansı İsveç Bürosu ve Hürriyet Gazetesi’nde 25 yıl süren İsveç Temsilcisi olarak çalıştı. İsveç Devlet Radyosu Türkçe bölümünde serbest gazeteci olarak çalıştı.

    Bodrum Gündem’deki yazı, ses getirdi

    Bodrum Gündem’deki “Devletin kapısında adeta Papaz sende kaldı oynadık” başlıklı yazı devlet tarafında duyarlı karşılandı.

    Bodrum Milli Emlak Müdürlüğünde yaşadıklarımı ve gösterdiğim hassasiyetimi Bodrum Kaymakamı Sayın Bilgehan Bayar’ı telefon ile arayarak iletmiştim.

    Sayın Bayar’da büyük bir olgunluk ile tepkimi dinleyerek yetkililere konuyu ileteceğini söylemişti.

    -Milli Emlak’tan duyarlılık

    Bodrum Kaymakamlığına bağlı Milli Emlak Müdürü Sayın Rıza Demir tarafımı bizzat telefon İle arayarak makamına davet etti ve üzüntülerini belirtti.

    -Ecrimisil tebligatları Temmuz da postaya verilecek.

    Ecrimisilli yer çalıştıranların tebliğlerinin yaz sezonun başlamasıyla posta yolu İle işletmecilere ulaştırılacağını kaydeden Bodrum Milli Emlak Müdürü Rıza Demir, tepkimin haklı olduğunu ve özür diledi.

    Sezonun başlamasıyla işletmelerin kazanç elde etmedi ile ecrimisil bedellerinin tebliğ edilmesini kararlaştırdıklarını kaydeden Bodrum Milli Emlak Müdürü Sayın Rıza Demir, doğal olanın da bu olduğunu benim uğradığım uygulamanın bir yanlışlık sonucu ortaya çıktığını kaydetti.

    Rıza Demir, konuya bakan memuru da bu konuda uyardıklarını kaydetti.

    -Hakikaten işletmeciyi ve çalışanı düşünen bir müdür.

    Bodrum Milli Emlak Müdürü Sayın Rıza Demir, ile geçen sene 4 senelik ecrimisil ödememi taksitlendirerek ayak üstü tanışmıştık.

    Hatta ayaküstü çay bile ikram etmişti. İçten biri ve vatandaşı kucaklayan biri olarak bende intiba bırakmıştı.

    Dün yaşadığım talihsizlik üzerine onun kapısını çalarak yanlış anlaşılmaktan çekinmiştim.

    Davetinde Sayın Rıza Demir, “keşke bana gelseydiniz. Kapım vatandaşa her zaman açık” diyerek tam bir devlet adamı olarak gönlüme serinlikler verdi.

    Devletin evinde vatandaşın kendini evinde hissetmesi kadar güzel bir duygu olamaz. Sayın Rıza Demir’i makamındaki ziyaretimde bu intibayı gerçekten yaşadım.

    Makamında beni kabul ettiğinde makamını terk ederek, salondaki koltuğa oturmayı tercih ederek ayrı bir güzel nezaket ve saygı göstermesi de devlet adamı olarak beni çok mutlu etti.

    Dünkü İsveç ile Türkiye mukayesemde ilk yaşadıklarım ile ikinci yaşadıklarım arasında çok büyük fark vardı.

    O gün benimle ilgilenen memurun oruçlu olmasından kaynaklanan bu yanlışlığı Sayın Rıza Demir, çok güzel telafi etti.

    -Bana yapılan diğer işletmecilere yapılmasın

    Benim ilkyazımdaki amacım bana yapılanın diğer işletmecilere veya vatandaşa bir başka benzerlikte yapılmamasıydı.

    Yıllardır gerek Türkiye’de gerek yurtdışında zayıfın yanında, halkın ve haklının yanında oldum.

    Zaten vatanını, milletimi ve devletini sevmeyen biri olsaydım 40 yıl sonra Türkiye’ye yatırımcı olarak gelmezdim. Benim işletmeciliğim yanımda her zaman gazeteciliğim ve halktan biri olmam da ağır basar.

    -Mesela Milli Emlak’ta benim dosyaya bakılırken,  Milli Emlak’a ait bir arazinin mirasçısı geldi.

    Oradaki memurun o vatandaşın anlayacağı dilde, hem yazarak hem de sözlü anlatımındaki inceliğini gördüğümde de devletim adına gurur duymuştum.

    -Görüşmemizde Milli Emlak Müdürü Sayın Rıza Demir’e de bunu anlattım.

    Biz omurgalı gazeteciler her zaman devletin, milletin yanındayız. Onun bu millet ve devlet bizi eğitti. Onlara vefa borcumuz var.

    Sevgi ile kalın Paşatarlası Bodrum

    Devletin kapısında adeta “Papaz sende kaldı” oynadık!

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    1. Selahattin Tümer dedi ki:

      Acaba Tandoğan bey kamuya açık olması gerekirken özellikle kendine turizmci diyen esnafın hukuksuz olarak işgal ettiği sahillere her düzeyden devlet memurunun bu hukuksuzluğa göz yumarak al gülüm ver gülüm diyerek yasallaştırmaya çalıştıkları ve adına “ecrimisil” denilen ucube uygulamanın bir işgaliye bedeli, kullanım hakkı veya kira olmayıp, para cezası olduğunu biliyor mu? Hele hele o çok beğendiği İsveç’te böyle hukuksuz bir şeyi bırakın yapmak, aklından bile geçirmenin suç ve cezasının da çok ağır olduğunu bilmiyor mu?