MUSKİ ve AYDEM

Kulaklarınız çınladı mı bilmiyorum?

Geçtiğimiz pazar günü sizden çok bahsedildi de.

Bodrum’un en büyük sitelerinden biri olan 707 üyeli HEKİMKÖY’ün yıllık Genel Kurulu’na katılan kat maliklerinin hemen hepsi sizden söz etti.

Çünkü kat malikleri, 40 derecelik kavurucu sıcak altında yapılan kongreye, SUSUZLUK nedeniyle, ellerini ve yüzlerini yıkayamadan, duş alamadan gelmişlerdi.

Yaşları oldukça ilerleyen bu insanlar, AYDEM tarafından aylar önce kazılan, bugüne kadar da kapatılmayan çukurlardan, yol kenarlarına yatırılan elektrik direklerinin üzerinden atlayarak geldikleri için adeta “burunlarından soluyordu”.

Sayın MUSKİ (Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü) ve AYDEM (Elektrik Tedarik Hizmet Sağlayıcısı) yöneticileri, aşağıda yazdıklarım bir hayal ürünü değil, Bodrum’daki bir sitenin genel kurulunda yaşananlardır.

Genel kurul manzaraları…

Ellerindeki su şişelerine sıkı sıkı sarılan yaşlı kat malikleri, 40 derece sıcak altına kurulan bir çadırdaki sandalyelerine kan-ter içinde yığılırken site başkanı,  genel kurulu başlattı. İlk sözleri de SUSUZLUKla ilgiliydi.

Başkan, “Ben, Bodrum’un geleceğinde su görmüyorum” diye başladı konuşmasına. “MUSKİ yetkililerini defalarca aradım ancak sonuç alamadım” diye devam ederek, su depolarının yetersiz kaldığını, 6-7 gün süren su kesintileri yaşandığını uzun uzun anlattı.

HEKİMKÖY Sitesi’nde, bir depo seferberliği yaşanıyor. Yaz başında başlayan susuzluk ve su kesintileri insanları önlem almaya mecbur bıraktı.

Site yönetimi, depoların tonajlarına bir sınırlama da getirmedi. “Yeriniz varsa 10 tonluk depo koyabilirsiniz” deyince, isteyen 1 ton, isteyen 10 tonluk depolar yaptırmaya başladı.

Böyle olunca da zaten kısıtlı verilen su, önce evlerin bahçelerindeki 10 tonluk depoları dolduruyor. Su kalırsa bizim evin musluğuna kadar gelebiliyor. Ancak kalan su, “uzun bir yoldan geldiği” için tazyiki azalıyor, duş alamayınca kalan su ile 5 litrelik su şişelerini doldurabiliyoruz.

Neyse, dönelim genel kurula;

Başkan, deposu olan site sakinlerinden “anlayışlı” davranmalarını istiyor, deposu olmayanları da düşünerek, suyu tasarruflu kullanmayı, deniz kenarındaki duşların dikkatli kullanılmasını istiyordu.

AYDEM’in kulakları.

Site Başkanı hanımefendi, “defalarca  AYDEM’i aradım” diyerek sözü elektrik kesintilerine getirdi.

AYDEM bu yıl Bodrumlulara gerçekten çok sıkıntı çektirdi. Trafo ve yeni hat çekimleri nedeniyle kazılan çukurlar uzun süre kapatılmadı. Kapatılmayan çukurlara araçlar düştü, yollar kapatıldı, trafik işkencesi yaşandı.

Bu çukurları kazarken diğer alt yapı kablolarına da zarar verdi. Bu nedenle internet ve telefon sıkıntıları ortaya çıktı.

AYDEM kepçeleri, arıtma havuzlarını kırınca da başka sorunlar yaşlanmaya başladı.

Elektrik kesintileri ise halen devam ediyor. Kesintiler yoğunlaşınca, devreye giren jeneratörlerde yoruluyor. Jeneratörler kendilerini soğutmaya alınca da Bodrum zifiri karanlığa gömülüyor.

AYDEM tarafından kazılan çukurların kapatılması gecikince, asfalt çalışmaları da yaz aylarına kaldı. AYDEM yüzünden, 40 derecelik Temmuz sıcağı altında asfalt dökmeye çalışırken sıcaktan asfalt rengine dönmüş insanları gördükçe yüreği sızlamayan var mı, bilmiyorum.

HEKİMKÖY Sitesinin Yönetim Kurulu Başkanı, “kendi göbeğimizi kendimiz keselim” diyerek, elektrik kesintilerine son vermek için “güneş panelleri” kurulmasıyla ilgili maddeyi gündeme aldı ve kat maliklerinin görüşlerine açtı.

Bodrum’un bedava güneşinden istifade edebilmek için maliyet hesapları yapıldı. Komisyonlar kuruldu ve konu ciddiyetle ele alınmaya başlandı.

Genel kurulda, Elektrik ve su kesintileriyle ilgili çok şey konuşuldu. Yaklaşan Mahalli seçimler, İktidarın Bodrumluları cezalandırdığı ve güncel siyasetle ilgili çok şey konuşuldu.

Ancak bir gerçek vardı.

Bodrum’da yaşayanlar, su ve elektik sıkıntısı yaşıyor.