Bodrum Gündem

Akbelen Cinayeti

Dört yıldır ne denildiyse dinlenmedi ve inatla Akbelen’de her biri 100 – 150 yaşında binlerce ağaç ve beraberinde orman ekosistemi, İkizköylülerin, yaşam savunucularının, hukukçuların tüm uyarılarına, feryatlarına rağmen, dünyanın gözlerinin önünde katledildi.

Kömür ocakları 9 köyü, tarım alanlarını, ormanları, zeytinlikleri yutarak, Ören tarafından İkizköy’e doğru 15 km boyunca ölüm çukurları oluşturdu, ot bile bitmiyor o bölgede artık, insanlar yerinden yurdundan edildi, bu termik santrallar ölüm kusuyor, yeter artık denildi, dinlemediler.

Su havzası tehlike altında, tarım alanları yok oluyor, Akbelen Ormanı tüm canlılar için oksijen üretiyor, 3-4 sene ancak yetecek kalorisi düşük linyit kömür rezervi için 740 hektar ormanı katletmeyin denildi, dinlemediler…

Anayasaya Aykırı

Ormanların korunması ve geliştirilmesi ile ilgili T.C. Anayasasının 169. Maddesini hatırlatıldı;

“Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır… Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz…  Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz… Orman sınırlarında daraltma yapılamaz.”

Anayasaya aykırı iş yapmayın denildi, dinlemediler.

Hiç kimsenin, YK Enerjinin iki yıl önce basın açıklamasında yer aldığı gibi, görevli şirket sıfatıyla ağaçlandırma bedelleri ve yıllık kullanım bedellerini ödedim, istediğim gibi ormanı yok ederim deme hakkı yok denildi, dinlemediler.

Anayasanın 56. Maddesi: “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların görevidir.’’  Anayasal hakkımız olarak görevimizi yapıyoruz, siz de görevinizi yapın denildi, dinlemediler.

Kamu Yararı Yok!

Yürütmeyi durdurma mahkeme kararlarında ifade edildiği gibi TELAFİSİ GÜÇ ZARARLAR oluşturduğu için kamu yararına olmadığı aşikâr. Ormanların yok olmasının, insanların göç ettirilmesinin, toprak yüzeyin sıyrılmasının, dev çukurlar oluşmasının, bölgenin çölleşmesinin, su havzasının yok olmasının kamu yararı tarafı yok denildi; dinlemediler…

Kömürün Gerçek Bedeli Muğla Raporu

Kömürlü termik santraller ve açık kömür işletmelerinin görmezden gelinen gerçek bedelleri, insanların hayatları, sağlıkları, sosyal, ekonomik, kültürel varlıkları, ekosistem tahribatı ve iklim değişikliği ile ödeniyor. Muğla ise ev sahipliği yaptığı kömür üretim tesisleri ve 3 kömürlü termik santralin olumsuz etkilerini, tehditlerini ve alternatiflerini ortaya koyabilmek için rapor hazırlandı, web sitesi oluşturuldu, dikkate almadılar. http://www.komurungercekbedeli.org/

Atıklar İklim Değişikliğine Neden Oluyor

Kömür yakan santrallerde oluşan atıkların (kül, cüruf, alçı taşı, arıtma çamuru gibi endüstriyel nitelikli katı atıklar, soğutma suyu atık suları, tehlikeli kimyasallardan oluşan endüstriyel nitelikli sıvı atıklar ve kükürt dioksit, azot dioksit, karbon mono oksit, karbon dioksit, hidrojen florür, hidrojen klorür gibi gaz atıklarının) çevreye olumsuz etkileri olduğu, bu atıkların asit yağmurları olarak hava kirliliğine yol açtığı, özellikle karbon dioksit emisyonunun sera etkisi ve iklim değişikliğine neden olduğu, santrallerde kullanılan suyun doğadan önemli miktarda çekilerek daha yüksek sıcaklıkta kimyasallar içererek tekrar doğaya geri verildiği, kömürün yanması sonucu oluşan zararlı gazların toprak ve yeraltı sularının kirlenmesine neden olduğu gibi birçok olumsuz etkileri yazıldı, söylendi, dinlemediler.

Paris İklim Anlaşması

7 Ekim 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanan, iç hukuk onay süreci tamamlanmış, onay belgesi ve ulusal beyanımızla birlikte 11 Ekim 2021 tarihinde BM Sekretaryası’na teslim edilen iklim değişikliği rejimini düzenlemeyi amaçlayan Paris İklim Anlaşması gereğince; Türkiye’nin fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkması, mevcut fosil yakıt destek ve teşviklerini sonlandırması ve tüm kamu kaynaklarını güneş ve rüzgar başta olmak üzere yenilenebilir enerji yatırımlarına, bunun için gerekli altyapı çalışmalarına ayırması öncelikli denildi, dinlemediler.

Emekliye Ayrılması Gereken Termik Santrallar

1986 yılında kurulan Yeniköy Termik santralı 37 yaşında. ÇED raporlarında termik santrallara 30-35 yıl ömür biçiliyor, ekonomik ömrünü doldurdu. Küresel iklim krizi, çevre tehditleri ve daha pek çok sebeple, ilkel elektrik üretim yöntemlerinden biri olan fosil yakıtla enerji üreten termik santrallar tüm dünyada emekliye ayırılıyor, Avrupa’da kömür ile enerji üretiminden tamamen çıkan ve çıkma taahhüdünde bulunan ülke sayısı 19, imza attığımız anlaşmaya biz de riayet edelim denildi, dinlemediler.

Enerji Açığı Değil Fazlası Var

Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerinin toplam kurulu gücü 1.070 MW, Türkiye’de elektrik enerjisi üretimi kurulu gücü ise 104.000 MW’a ulaşmış olup, toplamın yaklaşık 1%’ini oluşturmakta. Türkiye’nin enerji açığı değil yaklaşık 35% – 40% seviyelerinde enerji üretim potansiyel fazlası var. Tüketilen ile üretilen daima yakın değerlerde olmalı. Bu nedenle TEİAŞ yük tevzi merkezleri mevsimsel ve hatta günün her saatinde değişken elektrik tüketimi kontrol edemeyeceği için üreticileri kontrol eder ve lazım olduğu kadar enerji santralını devreye alır veya devreden çıkartır. Türkiye’de ve dünyanın çoğu yerinde elektrik şebekesi enterkonnekte sistemle aslında tek bir parçadır. Ülkemizde kurulu enterkonnekte sistem ve potansiyel enerji fazlalığı sayesinde Anadolu’nun herhangi bir yerinde enerji arzı sağlayan kaynak/kaynaklar devre dışı kalması halinde sorun yaşanmamaktadır. Yani bölgemizdeki Yeniköy, Kemerköy ve hatta Yatağan termik santrallarının şalterlerinin inmesi halinde enterkonnekte sistem sayesinde bölgemizin elektriksiz kalması söz konusu değildir. İlle de bu santrallardan elektrik üretimi yapılacaksa, Milas’a kadar geleceği söylenen doğalgaz ile doğalgaz çevrim santrallarına dönüştürülebilir, İkizköy’den hemen sonra Ören yönüne doğru açık maden sahalarında güneş ve/veya rüzgâr enerjisi ile elektrik üretilebilir denildi, dinlemediler…

TMMOB Raporu

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası ve TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nın 25.07.2022 tarihinde ortaklaşa paylaştığı YENİKÖY, KEMERKÖY VE YATAĞAN TERMİK TERMİK SANTRALLARININ, ÜLKE GENELİ VE EGE BÖLGESİ AÇISINDAN ELEKTRİK ÜRETİMDEKİ VE ENTERKONNEKTE SİSTEM İÇİNDEKİ YERLERİ raporunda teknik olarak açıklandığı ve sonuç bölümünde açık bir şekilde “Muğla’da bulunan Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarının elektrik üretimini durdurmaları veya sona erdirmeleri halinde, durumun, gerek yıllık toplam tüketim, gerek anlık ihtiyaç (puant talep) ve gerekse elektrik şebekesi sisteminin işlerliği açısından, Muğla İlini, Ege Bölgesini ve Türkiye enterkonnekte sistemini olumsuz etkilemeyeceğine işaret etmektedir.” denildiği halde, dikkate almadılar.

https://www.mmo.org.tr/sites/default/files/gonderi_dosya_ekleri/627f5056252f27b_ek.pdf

Su Oburu Termik Santrallar

Yeniköy Termik Santralı soğutma suyu tedarikini bedelsiz olarak Geyik Barajı’ndan ve çevredeki kuyulardan sağlıyor. Yeniköy ve Yatağan Termik Santrallerinin soğutma suyu olarak tükettiği yıllık su miktarı yaklaşık 30 milyon m3. Yatağan, Milas ve Bodrum’a sağlanabilen kullanma suyu kadar. Oysa bu arz artan nüfus nedeniyle bölgeye yetmiyor. Su Tahsisleri Hakkında Yönetmelik 7’nci maddesi gereği birinci seviyede öncelik içme ve kullanma suyunun karşılanması, enerji üretimi ve sınai su ihtiyaçları dördüncü öncelik sırasında. Kamu kaynakları ile yapılan Geyik Barajı suyunun tamamının, su arzının yeterli olmaması nedeniyle, sadece içme ve kullanma suyu olarak tahsis edilmesi gerekiyor. Susuzluk kapıda; bırakın yeni kömür madeni sahalarının açılmasını, sırf bu sebeple bile termik santraller kapatılmalı denildi, dinlemediler.

Çamköy Su Kaynakaları Tehdit Altında

İkizköy’ün komşusu Çamköy’deki kuyulardan Bodrum, Güllük ve Milas-Bodrum Havalimanı su almakta, bu kaynak maden sahasının genişletilmesiyle daha da çok tehdit altına girecek, bölgede daha önce yapılan açık maden faaliyetleri nedeniyle çok sayıda su kuyusu kurudu; yapmayın denildi, dinlemediler.

Dünya küresel iklim değişikliklerinin etkilerini azaltmak için en başta termik santralları bir bir kapatırken, ekonomik ömrünü doldurmuş, verimsiz Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan Termik Santrallarının çalışma sürelerini uzatmaya çalışmaktan ve yeni maden sahaları açarak doğayı katletmekten vazgeçilsin diye pek çok bilimsel rapor ve makale yayınlandığı, Paris İklim Anlaşması’na imza atıldığı, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığına 117 bin imza teslim edildiği, yüzlerce basın açıklaması yapıldığı, termik santrallerin olumsuzluklarından etkilenen yöre halkı feryat ettiği, yaşam savunucuları haykırdığı, hukukçular hukuk mücadelesi verdiği, Anayasaya aykırı verilen usulsüz kesim izninin süresi 28.12.2021 tarihinde dolduğu, idari yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle yeni bir usulsüz kesim izni alınamadığı halde hiç kimseyi dinlemediler; cinayetler bile bile, göz göre göre, taammüden, inatla işlendi…

Geriye kalan ne varsa kurtarabilmek için Akbelen mücadelesi devam edecek…

Gürol İnan

Elektronik ve Haberleşme Y.Müh.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.