Bodrum Gündem
TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Tandoğan Uysal; 1985 yılında Anka Haber Ajans’ında muhabir olarak başlayan basın hayatı sırasıyla, Ulusal Basın AJANSI (UBA) Anadolu Ajansı İsveç Bürosu ve Hürriyet Gazetesi’nde 25 yıl süren İsveç Temsilcisi olarak çalıştı. İsveç Devlet Radyosu Türkçe bölümünde serbest gazeteci olarak çalıştı.

    Bodrum’un en büyük sorunu susuzluktur

    Bodrum’a geleli 1 hafta oldu. Hayatın içinde yaşarken, yaşamsal en büyük sorun olarak susuzluğun nasıl hayatı etkilediğini gördüm.

    Ne trafik ne yol ne de başka bir şey bu kadar yüzeysel hayatı etkilediğini gördüm. Yaklaşık 7 yıldır Bodrum’da bir işletmeci olarak yaşıyorum. Eskiden de su sorunu vardı ancak bu denli değildi.

    Bir işletmeci olarak tanker ile su almazdık. Artık hafta da 2 kez tanker ile su alır hale geldik. Yaklaşık 40 yıl önce İstanbul’dan İsveç’e göç ettiğimde çeşmelerden su içilen, para ile su almayan bir İstanbul’dan ayrılmıştım.

    Yaklaşık 7 yıl öncede Bodrum’da işletme aldığımda haftada iki kez su alan bir Bodrum yoktu. Maalesef bugün bir Bodrumlu olarak büyük üzüntü ve endişe içindeyim.

    Bu susuzluğu çekerken, o patlayan su isale hatları ve israf olan tonlarca su görüntüleri aklıma geliyor.

    İşte bugün Bodrum gibi gözde bir turizm beldemizde böyle büyük bir sorunu yaşıyorsak iyi yönetilmediğimizi düşünmeliyiz.

    Bu sorun yerelden çok ulusal bir sorundur. Bir ülke yıllardır pahalılığı aşamıyorsa, en büyük insanı ihtiyaç olan susuzluğu aşamıyorsa bilin ki o ülkede bir yönetim zafiyeti var demektir. Doğup büyüdüğüm anavatanım Türkiye’de son 40 yılda bu kadar sorun bir yumak olmuşken, yaşadığım İsveç’te neden böyle yaşamsal sorunlarla karşı karşıya kalmıyorum? Aklıma hemen Akbelen’deki köylü direnişçi yaşlı nenelerimiz geldi. Neden o ağaçların önünde durup kesmeyin diye duran o masum görüntüleri geldi.

    Çünkü onlar o santralların harcayacağı suların kullanılmaması için de o direnişi yapıyorlardı. Demek ki hakikaten Türkiye iyi yönetilmiyor. Peki, bu durumda nasıl bir turizm yapılabilir?

    -Bu yazıyı susuzluk çektiğim odamdan yazıyorum.

    Yaklaşık bir hafta önce 3 ton aldığımız işletmemizde yurtdışından gelen konuklarımızla birlikte Türkiye’de susuzluğun ne boyuta geldiği duygu ve düşüncelerle bu yazımı kaleme aldım.

    Artık bu susuzluğu merkezi iktidar mı? Muğla Büyükşehir Belediyesi mi? Kim çözecekse çözsün.

    Bugün yüzümüzü yıkayamayacak bir Bodrum sabahına uyandık. İyi ki denizin dibinde oturuyoruz. Allah’ın denizi bizi kurtardı.

    Kısacası felaket bir güne uyandık! Buradan bizi yönetenlere bir yuh çekiyorum. Bir yaşamsal suyu bile bize sağlayamayanlar bir kaç ay sonra nasıl miting alanlarına çıkıp oy isteyecek çok merak ediyorum.

    Bu millette artık bunları alkışlama yerine yuhlaması lazım.

    -İyi ki bu tanker ile su satanlar var.

    Bu tanker suları düşünce de acaba bunlarda 5’li çetenin bir uzantısı mı? diye de düşünüyorum. Hafta da 3 ton tanker su alıyoruz. Hafta da 3 bin TL sadece tanker sulara gidiyor.

    Muski bir şekilde bu giderlerimizi gidermeli. Onun olmayan suyuna bir de atık su bedeli ödüyoruz.

    Gerçekten ağlanacak halimize gülüyoruz. İşte bu şartlarda turizm nasıl yapılır?

    Nasıl bir Türkiye imajı İle yabancı turistler Türkiye’den ayrılıyor onu siz düşünün!

    Sabaha su İle uyanan bir Bodrum dileğim ile iyi bir gün diliyorum.

    Saygı ve Sevgilerimle

    Tandoğan UYSAL Paşatarlası Bodrum

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.