Bodrum Gündem
TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Tandoğan Uysal; 1985 yılında Anka Haber Ajans’ında muhabir olarak başlayan basın hayatı sırasıyla, Ulusal Basın AJANSI (UBA) Anadolu Ajansı İsveç Bürosu ve Hürriyet Gazetesi’nde 25 yıl süren İsveç Temsilcisi olarak çalıştı. İsveç Devlet Radyosu Türkçe bölümünde serbest gazeteci olarak çalıştı.

    Maalesef Bodrum’da “Ahbab- Çavuş” ilişkisi var

    Şu Bodrum’da adamın var ise sırtın yere asla gelmez! Bunu bizzat yaşadım ve ülkem için çok üzüldüm. Yasalar karşısında maalesef eşit değiliz. Var diyen var ise alnını karışlarım.

    Bir devlet kurumunun, devletin kanuna karşı gelene ceza keser ise devletin temsilcisi makamındaki kişi, yakın dostu diye onun cezasını siler ise devlet adına sıkıntı var demektir. Sadece devlet mi? O ülkede yaşayan insanlar adına da aynı şey söz konusudur.

    Araştırmacı bir gazeteci olarak bunları tespit ettim

    Bunu isimlendirmenin bir anlamı da yok. Burada bir çamur atmada yok. Bunlar bilinen şeyler. Ancak cesaret edip dillendiren de yok.

    Ben İsveç’te 40 yıldır yaşayan bir gazeteci olarak sivri dilli bir gazeteciyim. Bunun bedelini de ayrıca Bodrum’da ödettiler. Beni sosyal medyada yakından takip edenler bunu çok iyi bilir. Bunları da paylaşımlarımdan biliyor. Benim devlet ile sorunum yok. Devletin temsilcileri mevki ve makamlarını eşit ve tarafsızlık ilkesinde yapmıyor.

    Ülkeme saygım var Türkiye asla bir Muz Cumhuriyeti olmamalı

    Onun için Türkiye’de maalesef yine ahbap çavuş ilişkisi ile işler dönüyor. Dilim ülkeme saygım olduğu için “Muz Cumhuriyeti” demeye gelmiyor.

    Çünkü bir kaç kendini bilmezin, yaptıkları yüzünden koca bir ülke ve milleti temsil eden bir ülkeye fatura etmek haksız ve adaletsiz olur.

    Bodrum’da kolluk kuvvetlerini dinliyorum; adeta şok oluyorum. Kanun ve nizam için göreve giden kolluk kuvvetlerinin, gelen bir telefon ile nasıl olay yerinden ayrıldıklarını dinlediğimde gerçekten çok yazık diyorum. Bunlar ileri demokrasilerde olmamalı

    Bu ülkede artık “ahbap-çavuş” ilişkileri bitmeli.

    Devleti temsil edenler, devlet gibi olmalı. Devletin yasaları ve kanunları her şeyin ötesinde olmadır.

    Hani bazen kızdığımızda, “Avrupa’dan örnek vererek, bu Avrupa’da olmaz diye örnek veririz ya. Bunlar artık Türkiye’de de olmamalı. Olmamalı ki, bu ülkeye isyan etmeyelim. Elin Avrupalısına özenmeyelim.

    Çok şey değil. Devleti yönetenler, elini vicdanına koyup,  bu milletin hakkını devlet ve millet adına şerefi ve namusu üzerine savunmalı.

    Bir gazeteci olarak bunları maalesef açıkça yazamıyoruz. O zaman bedel ödetiyorlar. Belki de yazdırmıyorlar da. İşte Türkiye’nin maalesef bu tarafları da var. Hep daha ilerici daha özgürlükçü bir Türkiye özleminde oldum. İnşallah bir gün olur.

    Selam ve Saygılarımla Tandoğan Uysal Paşatarlası Bodrum

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.