Bodrum Gündem

YATIRIMA KARŞIMISINIZ, DEĞİLMİSİNİZ..

12.04.2010
0
A+
A-

Ben yatırımın yasal ve çevreci olanını severim.

Aynı zamanda yatırımcın da.


Yıllardır yatırım diye yapılanlar, gözümüzün önünde.


Yapılan yatırımlar(!) sayesinde, bugün hepimiz dizlerimizin üzerine çöktük.


Buna,”yatırım” diye memleketin yatırılmasına göz yumanlarda dahil.


Hepimiz çöktük.


Ama birileri göz yumdu. Birileri de vurgun vurdu.


“ Her yatırımı teşvik edelim karşı çıkanı da telef edelim.” gibi bir anlayışla 1980’li yıllarda başlayan bu vurgun furyası, hep yatırımın arkasına sığındı.1980’li yıllarda Türkiye çapında Özal hükümetlerinin başlattığı inşaat sektörünü teşvik kampanyasından Bodrum’da payını almıştı.


Bodrum, aldığı bu payın aslında, ağzının payı olduğunu da yıllar sonra anlamıştı.


Peki, bu pay neydi?


Bodrum’a bu payı çıkaranlar,


Scin care

 


Bodrum’la ilgili belli ekonomik,siyasal ve kültürel politikalar mı üretmişlerdi?


 


Turizmle ilgili yeni bir Bodrum tarifimi geliştirilmişti?


 


Tarım arazilerinin,Bodrum turizmine ne zararı vardı da narenciye ağaçlarının yerine ucube sitelere, ikinci konutlara, derme çatma otel binalarına yada yıllardır bitirilemeyen beton yığınlarının yapımına neden izin verildi?


 


Tarım arazilerini imara açarak,turizm mi geliştirildi ve güçlendirildi?


 


Eğer, bunlar yatırımsa (!),


Bu yatırımlardan, önce Bodrum kazanmalıydı.


Peki, Bodrum ne kazandı.?


Tabi ki hiç bir şey.


 


İnşaat yatırımı başladığında, önce topraklar elden gitti. Toprak satışından gelen para bitince özellikle yerli halk, kalan parselleri satmaya devam etti.


 


O dönemde, betona yapılan yatırımın, turizmin önündeki en büyük engel olduğunu göremeyen yada çıkarları zedeleneceği için ses çıkarmayan çok sayıda insan vardı.


Ve ANAP iktidardaydı.


Kısa süreli gelişen para akışı yerini güçlü enflasyona bırakınca, işin şekli değişmeye başlamıştı.


Artık, Özal ekonomisinin aslının “Enflasyon yoluyla sermaye birikimi” olduğu ve zayıfın asla barınamayıp enflasyona yem olacağı görüldüğünde de iş işten geçmişti.


 


                                    ***      ***      ***


Ama birileri çok kazandı o dönemde.


Nasıldı bu kazanç? Sonuçları nasıl oldu?


Aynen şöyle oldu.


Çevre katledilmiş,


Tarım alanlarına ve mandalin bahçelerine girilmiş,


Ahali yatırım mavralarıyla uyuşturulmuş ve memleketin her köşesi kendisine “ yatırımcı ”  diyenlerce bilfiil işgal edilmişti.


 


Bu yatırımcı tayfasının birde korumacı tayfası vardı. Korumacı tayfasının görevi yatırımcıların (!) yaptıkları her işi görmezden gelip olur vermekti.


Bu korumacılar yetkiliydiler. Bu yetkililer zaman içinde,yatırımcılar (!) için olmadık yerleri imara açmak gibi görev edindiler.


O günlerde bir duyduk ki, dönemin Bodrum belediyesi, Bodrum halkını, bugünkü Oasis alış veriş merkezinin üst tarafındaki geniş alana yapılacak yaklaşık 1500 toplu konut için temel atma törenine davet ediyordu.


Kulaklarımıza inanamamıştık. Turizmin can damarı, doğa harikası Bodrumun göbeğine toplu konut yapılıyordu.


Yapmayın etmeyin, buraya değil başka yere yapın dedik, ama nafile.


Bizlere, “ bunlar devletçi, Komünist. Bunlar her şeye karşı çıkar. O yüzden dikili tek ağaçları yoktur.” gibi abuk sabuk laflar söylediler.


Primde yaptılar.


Bu arada temeli atılan örnek yatırım ya (!),


buy levonorgestrel

Bu toplu konut kooperatiflerini merkezde ve yarımadada diğerleri izledi. (Bugün bu kooperatiflerde oturan insanlarımız kusura bakmasınlar, ben sadece bir tespit yapıyorum.)


 


Yine yatırım diye, Bodrum Belediyesi, Askerlik Şubesinin karşısındaki Bodrum’un tek meydanını kat karşılığı Emlak Bankasına peşkeş çekti ve bugünkü ucube yapı ortaya çıktı.


Bodrum Belediyesine ait bu yerin imar sorunu hala ilk günkü gibi.


Hala çözülemedi. Emlak Bankasının yerinde şu an Ziraat Bankası var.


Ne olacağını da zaman gösterecek..

cheap Valtrex

O kaya yığınının Bodrum’a yakıştığını söyleyebilir misiniz?


Vicdanlı yürekler bunlara ne der?


Pek çok örnek sayabiliriz bu konuda.


                          ***            ***             ***


Şimdi ben önümde gördüğüm örneklere bakarak, memleketimin nasıl sömürüldüğünü bilerek ve görerek, güvenipte kime “yatırımcı” diyeceğim?


Yatımcıyı neden tırnak içinde veriyorum.


Gerçek yatırımcıyla “Vurguncu” ayrımı yapmak ve aradaki farkı ortaya koymak için elbet.


Yatırımcı akıllı insandır.


Çünkü yatırımını hep geleceğe yapar.


Öngörülüdür. Geleceği doğru saptar.


Çünkü doğayı yok etmeden de sağlıklı, toplumla ve yöreyle barışık yatırımlar yapılabileceğini bilir.


Yatırım yapılacak yörenin niteliklerini ön plana alır.


Benim yatırımcıdan anladığım budur.


Böyle yatırımcıya ben hiç rastlamadım.


Bu anlamda, a yatırımcı azaldı yada kalmadı.


Yada, Bodrum’a böylesi denk gelmedi.(Geldiyse haberimiz olsun.)


Yada ağzının payını almış insanlar olarak,


Vurguna geldik.


 


(Değerli dostlar,önümüzdeki yazımızda yatırımın politika üzerindeki baskısı ve politikacıların yatırımcılara yan yatışlarıyla,sonuçlarını işleyeceğiz.)


 


[email protected]


 


 


 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.