Bodrum CHP İlçe Örgütü Belediyeye Sahip Çıktı..

Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü CHP Genel Merkezi tarafından yayınlanan “Demokrasi Manifestosu’nu Bodrum kamuoyu ile paylaşmak üzere bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda manifestoyu madde madde  okuyan İlçe Başkanı Durmuş Ali Öztürk, Bodrum Belediyesi ile ilgili geçtiğimiz hafta yapılan inceleme ile ilgili olarak “Bu tamamen siyasi bir operasyondur. Türkiye’deki tüm belediyelerde olan ve olabilecek usul hatalarının nedense AKP dışındaki belediyelerde incelemeye alınıyor. Nedense AKP’li belediyelerin hiç birinde bu incelemeler yapılmıyor” dedi. Öztürk belediyelerin AKP’li ve AKP’li olmayanlar olarak değerlendirildiğini de kaydetti.

YAPILAN OPRERASYON BODRUM BELEDİYE BAŞKANINA DEĞİL, BODRUM’A…

Geçtiğimiz aylarda meydana gelen kaçak ve sahte içki ile ölen Rus turizmcilerin olayında da Bodrum ile alakası olmadığı halde Bodrum’a mal edilmeye çalışılmasının manidar olduğunu ifade eden Başkan Öztürk, Bodrum Belediye başkanına yapılan bu operasyonun da tamamen siyasal olduğu ve Bodrum’a ve Bodrum imajına yönelik bir operasyon olduğunu kaydetti. Başkan Öztürk konuşmasında “Daha önce Yalıkavak ve Güllük Belediyelerine yapılan operasyonlar ile açığa alınan başkanlar rüşvet veya başka bir yüz kızartıcı suçlama ile değil, sadece imar konularındaki usul hatalarından kaynaklıdır. Bu da şu anlama geliyor. AKP’li olmayan belediyeler yok edilecek ve çalışmaları engellenecek. Yalıkavak belediye başkanının açığa alınmasına neden olan 12 maddeden 8 tanesi beraatle sonuçlanmasına karşın yeni maddeler uydurarak görevi geriye iade edilmiyor. Bu siyasal bir operasyon değildir de nedir? Bodrum Belediyesine yapılan operasyonda farkındaysanız “rüşvet Operasyonu” olarak lanse ediliyor. Halbuki rüşvet ile hiçbir alakası yoktur. Bu bilinçli olarak yapılıyor. Hedef Bodrum’un imajını bozmaktır” dedi.

Başkan Mehmet KOCADON’a  ve MECLİS ÜYELERİNİN HEPSİNE SAHİP ÇIKTI…

Operasyonun ilk gününde yapılan açıklamaları ilk heyecan ile yapıldığı, Meclis ve Encümen kararlarına herkesin rahatlıkla belediye internet sitesinden ulaşılabildiğini ifade eden Öztürk, Belediye Başkanı ve CHP’li ve DP’li tüm meclis üyelerinin bir suç işlediğine inanmadığını, her şeyin şeffaf olduğunu belirtti. Bodrum Belediye Başkanının açığa alınma olasılığının olup olmadığı sorusuna Başkan Öztürk “Türkiye’de ne yazık ki hukukun üstünlüğü değil, egemen güçlerin üstünlüğü vardır. O nedenle her şey olabilir. Eğer hukuk üstün gelirse bir şey olmaz ama ne yazık ki bu konuda kaygılarımız ve güvensizliğimiz var” dedi.

TİCARET ODASI NEDEN SESSİZ KALIYOR… order methotrexate online

Bodrum’daki sivil toplum örgütleri ve özellikle Bodrum Ticaret Odasının bu konuda neden sessiz kaldığını anlayamadığını ifade eden Başkan Öztürk “Bu Bodrum’a yapılan bir operasyondur. Herkesin sesini çıkarması gerekir” dedi.

treat impotence

DEMOKRASİ MANİFESTOSU…

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu TBMM’de CHP milletvekillerinin yemin etmeme gerekçelerini 16 başlık altında sıraladığı maddeler CHP Bodrum İlçe Örgütü tarafından da kabul edilerek şu şekilde sıralandı;

1- Milli İrade tutuklu, CHP bu demokrasi ayıbını içine sindiremediği için yemin etmiyor.

2- CHP, ülkemize çok partili rejimi ve demokrasiyi getiren parti olarak, demokrasinin, hukuk devletinin, güçler ayrılığının ve milli iradenin ayaklar altına alınmasına karşı çıkıyor.

3- CHP, güçler ayrılığı ilkesine inanıyor.
YARGI VESAYETİNİ DE,YARGI ÜZERİNDEKİ VESAYETİ DE KABUL ETMİYOR.

order Premarin 4- CHP her vatandaşın verdiği oya saygılı olduğu ve her yurttaşın oyuna sonuna kadar sahip çıktığı için yemin etmiyor.

5- Çok iyi biliyoruz ki, vatandaşın verdiği oya sahip çıkmak demokrasiye, seçme ve seçilme hakkı ile milli iradeye sahip çıkmaktır.

6- CHP olarak şunu açık ve net olarak söylüyoruz; Kendi yurttaşının oyuna sahip çıkmayan, çıkamayan bir parlamento, ülkesinin çıkarlarına da, demokrasiye de, temel hak ve özgürlüklere de, milli iradeye de sahip çıkamaz.

7 – CHP, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin imzaladığı uluslar arası anlaşmalara, sözleşmelere saygı duyar. Bu saygının gereği olarak Anayasa’nın 90. maddesinin hayata geçirilmesinin, uygulanmasının gerekliliğine inanır.

8 – CHP insan haklarını, demokrasiyi her yerde ve her koşulda savunur.

9 – CHP, Milli iradenin sonucu olarak tecelli eden seçme ve seçilme hakkını askıya alan, uluslar arası hukuk anlayışına ters düşen uygulamalara da karşı çıkar.

10-CHP Parlamento’nun işlevini el kaldırıp indirme olarak görmemektedir.

Yürütme organının her dediğini koşulsuz olarak yerine getiren bir parlamento, sağlıklı çalışan bir parlamento değildir

CHP, güçler ayrılığı ilkesine inancının gereği olarak yargının, ya da yürütmenin yasama organına müdahalesini kabul etmez.

11- CHP haklarında hiçbir mahkumiyet kararı bulunmayan ve TBMM’ye gelip yemin etmeleriyle ilgili olarak da, hiçbir hukuksal engel bulunmayan milletvekillerinin hapishanelerde tutularak parlamentoya getirilmemesini, yemin etme haklarını kullanmalarının engellenmesini demokrasi ayıbı olarak görür.

Sormak istiyorum,

Her tür yasal prosedüre uygun olarak halkın oylarıyla seçilip gelen milletvekillerinin yemin etmeleri engellenerek, hukuksuz bir şekilde hapiste tutulmasını hangi vicdanla bağdaştıracağız?

CHP, Recep Tayip Erdoğan’ın parlamentoda olamaması olayında olduğu gibi bu günde, demokrasi inancının gereği olarak kendisine yakışanı yapıyor ve halkın vicdanı olmayı sürdürüyor.

12 – CHP, seçimlerden önce “Uzun Tutukluluk sürelerinden şikayet edenlerin”, seçimden sonra bu söylemini rafa kaldırarak, hiçbir hüküm giymemiş milletvekillerinin yemin etmemesini olağan karşılayan İKİ YÜZLÜ ANLAYIŞINI şiddetle reddediyor.

13- Altını çizerek bir kez daha belirtmek istiyorum ki, CHP tutuklu milletvekillerinin yeminden sonra da yargılanmalarına karşı çıkmamakta,

Dokunulmazlık veya af istememektedir.

CHP sadece ve sadece hukukun üstünlüğünü,

TBMM’de halkın iradesinin egemen olmasını, evrensel hukukun gereği olarak seçilen milletvekillerinin yeminlerini ederek yasama görevine katılmalarını istiyor.

14 – Masumiyet karinesi, hak mücadelesinde insanlık tarihinin en büyük kazanımlarının başında gelmektedir. Mevcut durum bu en temel insan hakkının en ağır ihlalidir. Biz yasama faaliyetinin saygınlığı bakımından da bu tutumu almaktayız.

15 – CHP 24. dönem yasama faaliyetinin bu koşullarda, yargının takdiri altında kaldığı inancındadır.

CHP Yasama organının ve 550 milletvekilinin bağımsız olmayan yargının hukuk dışı takdirine ve bu takdirin kapsama alanı içinde olmasına karşı çıktığı için haklı ve hukuki tavrını sürdürmektedir.

16 – CHP, Türkiye’nin itibarının sadece içerde değil, dışarıda da zedelenmemesi ve yaşanan sorunların aşılması için tüm çözüm önerilerine açıktır.